Kafe ve restoran işletmecilerinin ağzından çıkan ortak söz; “Karar bizi memnun etmedi” oldu. Açılmalarına rağmen getirilen kurallar dolayısıyla birçok mekan kepenklerini açmazken açanların birçoğu da sinek avlıyor.

Sakarya’nın en bilindik restoranlarından Uğur Koru Lokantası’nın işletmecilerinden Hakan Kurt; “Alınan karar elbette bizi memnun etmedi. On gün sonra tekrar kapatacağımız için bu karar tabi ki de bizleri hüsrana uğrattı. Sulu yemek ağırlıklı bir lokanta olduğumuz için paket servis sistemiyle de çalışmaya pek uyumlu değiliz. On gün sonra kepenklere tekrar kilit vuracağız” dedi.

%50 kararının yerinde olduğunu ancak saat 19.00’da kapanmanın mantıklı olmadığını söyleyen Kurt;” Toplam yedi ay kapalı kaldık. Çok büyük yara aldık. Toparlanmamız da çok uzun sürecek. Lokantalar kapalı olduğu süreçte kimse olmuyordu belki ancak insanlar akşam yemeklerini yemek için dışarı çıkacakları saatte lokantaları kapatmamız hoş olmadı. 1 martta açılmayı bekledik, hazırlığımızı yaptık ancak açılamadık. Daha sonra 15 martta turuncu olduk dediler yine açılamadık. İstanbul’u kapatmamak için bizi yaktılar. Hakkımız gasp edildi” dedi.

“Her yer açıktı”

Mariposa Kafe işletmecisi Fehimcan Ünalan tüm işletmelerin açık olduğuna dikkat çekerek; “ Spor salonları, kayak merkezleri, oteller hepsi açıktı. Hizmetlerine devam ettiler ancak bizler kapalıydık. Borçlar gırtlağa dayandı artık. Kira, bankaların sıkıştırması, ciro kaybı, faturalar derken psikolojik olarak da büyük hasarlar aldık” dedi.

“Bize yararı yok”

Akşam 19.00’da kapatmak zorunda olmalarının hiçbir şekilde işlerine yaramadığını söyleyen Ünalan; “Kafeler ve restoranlar özellikle akşam saatlerinde iş yapan mekanlar. Bu saatte kapatmak ve hiç açmamak arasında bir fark yok. Hele hafta sonu yasakları iyice belimizi büküyor. Zaten hafta sonu en çok müşteri ağırladığımız zamanlardı. İşe giden insanlar hafta sonu dışarı çıkabilecekti. Onunda önü kesilmiş oldu. Dokuz günlük süreçte açılmamız gereksiz oldu. İnsanlar temizlik yaptı, mal çekmek zorunda kaldı. Elemanlarını çağırmak zorunda kaldı. Keşke ya hep açsalardı ya Ramazandan sonraya kalsaydı” dedi.

“Sus payı oldu”

Dokuz günlük sürecin sadece bir sus payı olduğunu söyleyen Osmanlı Kahvecisi işletmecisi Hakan Evcil; “ Ağızlarına bir parmak bal çalalım daha sonra ses çıkarırlarsa yine bakarız dendi gibi bir şey oldu. Kafe sektöründe para hafta sonu kazanılır. Saat 21.00-00.00 saatleri arasında yaptığınız hizmet geri kalan bütün saatlere bedeldir. İnsanlar evlerine gidip bir duş alıp rahatlamak iki nefes almak için dışarı çıkıyordu. Bu kararla bunun önüne geçildi” dedi.

Ramazanda kapalı olmalarını değerlendiren Evcil; “ Biz Müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Oruç tutmak herkese farz. Tutmayan da tutuyormuş gibi yapmak zorunda o yüzden mantıklı diyenler olacaktır. Saçmalıktan başka bir şey değil. Buna herkes güler ama ben ağlıyorum. Bu neyin hesabı anlamak mümkün değil.” İfadelerini kullandı.

Turuncu statüdeyken açılamamalarını değerlendiren Hakan Evcil; “ Sakarya’yı adam yerine koymuyorlar. İstanbul’u İzmit’i kapatmamak için bizi yaktılar. Madem orayı kapatamayacaksın bari Sakarya’yı aç. Yaptıkları hatanın farkındaydılar ama kimsenin kul hakkına girmeden yapabilirlerdi. Tüm Türkiye bir adamın ağzından çıkacak iki kelimeye göre yönetiliyor. Herkes, bütün odalar yanınızdayız diyor. Kimse kimsenin yanında değil. Sözlerim yanlış anlaşılmasın, ben Çark Caddesinde büyük bir mekanın sahibiyim. Burada çalışacak eleman bulamıyorum artık. Bizzat kendim paket servise çıkıyorum. Daha önce 25 kişi çalıştırıyordum burada ancak geldiğimiz nokta içler acısı” sözleriyle sitem etti.

“Bilsem yatırım yapmazdım”

Sakaryalı olmadığını ve normalde Bursa’da yaşadığını belirten Hakan Evcil; “ Ben Sakaryalı değilim. Kalktım Bursa’dan geldim ve burada bir yatırım yaptım. Şuan yanlış yaptığımı düşünüyorum. Devletin bile boşverdiği bir şehre ben neden yatırım yapıyorum diye düşünüyorum. Bursa’da olsam benim işletmem açık olacaktı. Bursa’da olmuş olsam benim desteklerim daha fazla olacaktı. Odalardan bahsediyorum. Bir kişi bana ulaşmadı. Hükümet bir sürü destek yapıyorum dedi ama parantez içlerinde o kadar çok madde var ki yüz kafeden bir tanesi bile o yardımları alamadı” dedi.

OSMAN HAKAN KARSLI

Editör: TE Bilişim