Sevgili okurlar,
Bugün de sizlerle farklı konulardaki görüş ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum..
Bir kere “baş döndürücü gündeme” yetişmek mümkün değil!
Her güne farklı olaylar damga vuruyor..
Özellikle başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere,9 ülkenin Türkiye’nin AHİM Kararlarına uyması istemiyle halen tutuklu bulunan “iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını istemesi”, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti iktidarına “lokum gibi bir pas” oldu..
Eee böyle güzel bir pas, geri çevrilir mi?
Golü atmak gerek, değil mi?
Öyle mi oldu?

GOLLÜK PAS, İNSANIN TANESİ!?
Hatırlayınız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu gollük pası değerlendirmek yerine, daha büyük bir karar ile maçı hükmen galip ilan etti!
Nasıl mı?
Bu telkinde bulunanların takımını hemen “hükmen yenik” saydı!
Söylem ise,” Dışişleri Bakanımıza talimat verdim. Bu on tane elçiyi istenmeyen adam ilan edeceğiz” idi!
Dikkat ediniz “On elci” değil,” On tane” elçi?
Maalesef bunu gazeteci, yazar meslektaşlarımız da böyle kullanıyor!
“İnsanın tanesini” de böylece görmüş olduk!
Uzatmayalım!
Bu karşılıklı paslaşma üzerine,Türk Dışişlerinde yoğun bir mesai başladı..
Durum nasıl kotarılacaktı?
Belli ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine “Yerli-milli” türünden, iç siyasete dönük,yani tribünlere oynamıştı.. Öyle ya Türkiye’nin uluslar arası anlaşmalarının ne hükmü vardı?!
Ama bu sefer karşısında “Bay Kemal “ ve “ Bayan Meral” yoktu?
O nedenle Dışişleri koridorlarında bir koşuşturma, bir arayış, işi tatlıya bağlama yarışı başladı..
Sonunda yine Amerika’dan gelen ve yüreklere su serpen bir açıklama imdada yetişmişti..

AÇIKLAMA AMERİKA’DAN GELDİ..
"Amerika Birleşik Devletleri, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi'nin 41. Maddesine saygı duyduğunu teyit eder.
Bu açıklama, anlı, şanlı Türk ana akım medyası tarafından “geri adım” olarak tanımlandı ve başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kabinesi bu açıklamaya sarıldı..
İş kotarılmıştı..
Sadece Dışişleri  çalışanları değil, aynı zamanda AK Parti cenahı da, “derin bir oh çekerek”, bu işten “tere yağdan kıl çeker gibi  çıkıldığına” sevindi..
Sonra ise ana akım medya ile muhalif medya da karşılıklı atışmalar başladı..
Yok öyleydi, yok böyleydi?
Hani bizde bu durumu izah eden bir söz vardır; “Boyundan büyük işlere karışma”, ya da,” Altından kalkamayacağın sözler etme “ diye?
Hani bir de şöyle deriz ya, “ ne şiş yandı, ne kebap” misali bir durum böyle atlatıldı..
Yani,” iki tarafı da koruyan, gücendirmeyen, ikisinin de zarar görmeyeceği bir yol” bulunmuş oldu!
Vatana, millete hayırlı olsun!

OLDU MU SOFUOĞLU KARDEŞİM!?
Sevgili okurlar,  
Bizim Sakarya’da bir fotoğraf ve altında bir yazı..
Yazıyı birlikte okuyalım mı?
“Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu bir vatandaşın 2 Kişilik motosikletinde, 3 Kişi seyahat ederken görüntülendi.
Sofuoğlu ve motosiklet üzerindekilerin kasksız oluşu eleştiri konusu olurken, sosyal medyada bu fotoğrafı görenler, "Benzine zamları sonrası Kenan Sofuoğlu", "Zamlar sonrasında Ferrarisine benzin alamayan Kenan Sofuoğlu", "Bir motor 2 vatandaş 1 vekil" gibi başlıklarla Milletvekili Kenan Sofuoğlu'nun bu fotoğrafını tiye aldı...
Ah be kardeşim, nasıl tiye almasınlar?
Yakıştı mı?
Koskoca milletvekili?
Sen kalk, hem kasksız, hem üç kişi küçük bir motosiklete bin ve caddede, sokakta fink at!
Oldu mu?
Bir şampiyona yakıştı mı?
Kusura bakmayınız, buradan hemşerim Sofuoğlu’nu zerre kadar kızmıyorum?
Neden mi?
Nedeni açık değil mi?
Asıl kızgınlığım bu adamı seçenleredir?

NASIL SEÇTİNİZ?
Evet, şampiyonluğunu ayakta alkışlarım, insani yönünü de öyle, üstelik hayırseverdir!
Ama, “milletin vekili” olmak, ne kadar kolay!?
İşte, “şampiyon” bile olsanız, “milletin yükünü” taşıyamayacağınız ortada!
Bunu çoktan anlamıştık ama, bu “umursamazlık”, asıl insana koyandır!
Peki, Sakarya’da bu kadar etkinlik yapılır, bu kadar kültür ve sportif buluşmalar gerçekleştirilir..
Bu AK Parti milletvekilleri nerededirler?
Arada bir de olsa, Sakarya’da halk arasında şöyle gözükseler, Atatürk Bulvarı’nda olta atsalar, Çark Caddesi’nde yürüseler de görsek ne olur!?
İnanın, “Sakarya’nın sorunları, vatandaşımızın içinde bulunduğu durumları” kendilerine sormayacağız?
“Seçim 2023 Haziran ayında mı sayın vekilim?”
Nasıl bildim değil mi?
Adapazarı Belediye Meclis Üyesi Haluk Abay’a kurban olasınız?
Bir iş insanı Ahmet Pekşen var!

İş insanı Faik Tuna’yı, genç siyasetçi Ender Serbes’i tanır mısınız?
Ya, kabağı bu millete sevdiren Tuna Tan!
Daha söyleyeceklerim var da, dilimin ucunda kalsın!
Yusuf Cinal yazıyor,  27 Ekim 2021 Brüksel, www.bizimsakarya.com.tr.