Ben sadece muhalefet kıskanıyor sanıyordum ama iktidar sözcülerine bakacak olursak, bütün dünya bizi kıskanıyor, hasedinden çatlıyormuş meğer…

Neyimizi kıskanıyorlar diye şöyle bir resmi veri istatistiklere baktım.

OECD 2018 “Daha İyi Yaşam Endeksi” sıralaması mesela;

35 üye ülke üzerinden yapılan son araştırmalara göre;

Gerekli araç ve gereçlerden (su, banyo, tuvalet) yoksun meskenlerin oranı itibariyle Şili ve Litvanya’dan sonra üçüncü sıradayız.

Hane halkı başına düşen geliri ile “en düşük” beş ülkeden sonra altıncı sıradayız.

En güvencesiz iş gücü piyasasında İspanya ve Yunanistan’dan sonra üçüncü ülkeyiz.

OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranı rekoru bizde…

Lise üstü eğitim oranında yüzde 39 ile son sıradayız.

Öğrencilerin okuma, matematik ve fen bilimleri dallarındaki ortalama puanlarını gösteren PISA testine göre Meksika’dan sonra alttan ikinciyiz.

Su kalitesi sıralamasında son sıradayız.

Yaşam memnuniyetsizliği sıralamasında, Yunanistan başta, biz ikinciyiz.

Kendini güvende hissetme sıralamasında sondan beşinciyiz.

Hukuk en önemlisi malumunuz…

Peki, ne durumdayız?

Dünya Adalet Projesi “2017 Hukukun Üstünlüğü Endeksi”nde, iki sıra daha gerileyerek 113 ülke arasında 101'inci sırada yer aldık.

2014'te 59, 2015'te 80, 2016'da 99'uncu sıradayken iki basamak daha geriledik.

Ülkelerin bulundukları coğrafi bölgelere göre kategorize edildiğinde, Doğu Avrupa ve Orta Asya grubundaki 13 ülke arasında sonuncu sıradayız.

Orta üst gelir grubundaki 36 ülke arasında ise sadece Venezuela'nın önünde kendimize yer bulabiliyoruz.

Genel endeks itibariyle, yalnızca Bangladeş, Honduras, Uganda, Pakistan, Bolivya, Etiyopya, Zimbabve, Kamerun, Mısır, Afganistan, Kamboçya, Venezuela’yı geçebiliyoruz.

Jamaika, Senegal, Arjantin, Güney Afrika, Gürcistan, Macaristan, Özbekistan, Kenya, Guatemala, Liberya, Nijerya gibi ülkeler bile bizden ileri…

Endekse göre, Türkiye 'iktidar üstünde en az denetimin olduğu ülkeler' arasında 3. sırada. Türkiye'nin üstünde sadece Zimbabve ve Venezuela bulunuyor.
Türkiye, temel haklar kategorisinde 107 sıra…

Kamu düzeni ve güvenliğinde 106’ıncıyız…

Hukuk mahkemeleri konusunda 94, hükümetin şeffaflığı kategorisinde 93 ve düzenleyici uygulamalar konusunda 84'üncü sırada yer alıyoruz.

Değerler, veriler böyle…

Peki, bu durumda kıskanılacak neyimiz var?

Hasbelkader altımıza aldığımız birkaç ülke insanı dışında Dünya bizim neyimizi kıskansın?

Bu ve benzeri tablolara bakıldığında şunu anlıyoruz ki, bizi kıskananlar sair ülkelerin halkları değil, olsa olsa o ülkeleri yönetenlerdir.

Bu tabloya rağmen bir iktidarın yüzde 50 oy alabilmesi karşısında, hasetlerinden çatlamaları gayet doğaldır.

Sair liderlerin, Türkiye gibi bir ülkeyi yönetmek rüyalarına girebilir, bu doğaldır peki halk nezdinde bu böyle mi?

Mesela hangi ülkede yaşamak istersiniz diye sorsak, Türkiye’yi tercih edecek kaç tane enayi çıkacaktır?

Ben hiç Türkiye’de başı sıkışan bir insanın Arap ülkelerine sığındığını duymadım.

Sığınmaz, çünkü orada demokrasi yoktur.

Bu bütün Müslüman ülkeler için geçerlidir.

İmam Humeyni’nin Fransa’ya, FETÖ’nün ABD ye sığınması boşa değildir.

Kendini İslamcı, şeriatçı diye tanımlayan, dahası ülkesine şeriat getirme iddiasında olanların bile fırsatını bulunca AB ülkelerine sıvışmaları başka türlü nasıl izah edilebilir?

.

Şu anda Türkiye’de kaçan FETÖ’ cülerin tamamı Avrupa’ya sığınmışlardır. Kendi ülkesinde sıkışan bir Müslüman, bir Müslüman bir ülkeye gitmeyi düşünmez. Çünkü orada demokrasi yoktur, adalet yoktur. Demokrasi ve adaletin olmadığı yerde İnsan yoktur.

Adaletin olmadığı topraklara kimse yatırım yapmaz, çünkü mal ve can güvenliği yoktur.

Adaletin olmadığı ülkelerde kimse tatile gelmez, çünkü kendini güvende his etmez. Adaletin olmadığı ülkelerde iç barış olmaz, çünkü barışın temel harcı adalettir.