Cinayet, yani insan öldürmek, savaşlar hariç, bütün inanç sistemlerinde yasaktır, günahtır. Buna rağmen insanoğlu, Dünya var olduğundan beri, cinayete teşebbüs eder, cinayet işler. Tasarlanarak işlenen cinayetler olduğu gibi, istemeden işlenen cinayetlerde vardır. Hukuk bu konuyu ikiye ayırmıştır. Tasarlanarak işlenen cinayetleri TAAMÜDEN, istemeden işlenen cinayetleri KAZAEN diye adlandırmıştır. Birde CİNAYETE TEŞEBBÜS suçu vardır. Bu suçun sonucu her zaman ölümle bitmez. Suçlu ya kendi isteğiyle eylemden vazgeçer veya isteği dışında eylem tamamlanamaz.

Yaşadığımız bu günlerde birileri, resmen CİNAYETE TEŞEBBÜS ediyor, teşebbüslerin bir kısımda CİNAYET ile bitiyor. Toplu katliama doğru giden bu duruma yetkililer dur diyemiyor. Salgından bahsediyorum. Hepimiz biliyoruz maske takmamak salgının ana sebeplerinin başında geliyor. Yapılan tüm ikazlara rağmen, çeşitli bahanelerle bu kurala uymayan önemli bir çoğunluk var. Bir kısmı taşıyıcı oldukları muhakkak olan bu kişiler, kendilerini düşünmüyor olabilirler, ancak başkalarına saygı duymak, diğer insanların sağlıklarını tehlikeye atmamak zorundalar. Bu konuda tedbir alması gereken merciler ricacı olmak durumumda değiller. Kontrolleri arttırmak, cezaları ağırlaştırmak zorundalar. Konu kişilerin inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemli. Bu salgın başladığından beri yaşamımız tümüyle değişti. Ekonomimiz bozuldu, sosyal hayatımız altüst oldu. İşimizi, eşimizi dostumuzu kaybettik, sağlığımızdan olduk. Hastalarımızı ziyaret edemiyor, dostlarımızın cenazelerine katılamıyoruz. Düğünlerimizi erteliyoruz.

Salgınla mücadelenin yöntemi belli. Aşı ve ilaç devreye girene kadar alınacak tedbirler artık biliniyor. Maske takılacak, sosyal mesafe korunacak, temas asgariye indirilecek, temizliğe dikkat edilecek. Biz ne yaptık bir bakalım. Turizm canlansın diye kredi verdik. Okulları açtık. Devlet töreniyle açılışlar, mitingler yaptık. Özel taşıma araçlarına ceza yazarken, uçakları, trenleri, met obüsleri, metroları ağzına kadar doldurup, dalga geçer gibi sosyal mesafe anonsları yaptırdık. Rakamlarla oynayarak salgının boyutunu küçülttüğümüzü zannettik. Bilim İnsanlarının önerilerini dinlemedik. Salgından siyasi getirim çıkarmaya çalıştık. Ekonomiyi bahane ederek alınması gereken tedbirleri zamanında almadık. Bütün bu ve benzeri uygulamaların sonunda, salgın daha büyük boyutlarda geri döndü.

Dünya da yapılan araştırmalar tam izolasyonu tatbik eden ülkelerin ekonomilerinin, kısmi tedbirler alan ülkelerden daha iyi durumda olduğunu gösteriyor. Devletin öncelikli görevi halkın sağlığını korumaktır. Hiç bir ekonomik gerekçe bunun önüne geçemez. Bilim insanları ikaz ediyor. Alınan kısmi tedbirler salgını önlemeye yeterli değil. Tam kapatma yapmadan salgının hızını kesemezsiniz diyorlar. Ayrıca EKONOMİMİZ salgına rağmen iyi gidiyordu, yetkililer öyle demediler mi? Yapılacak şey tam izalasyondur. Bu konuda ’ki gecikme telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabilir. Sağlık sistemi çökmeden. Ekonomi daha kötüye gitmeden, canlarımızı daha çok kaybetmeden gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanlarımızda AZİZ DURAN ‘ın vefat haberini aldım. Aziz Bey ATATÜRK LİSESİNDEN sınıf arkadaşımdı. Arkadaşlığımız kesintisiz devam etti. On beş gün önce telefonla konuştuk, sağlıklıydı,yakın bir zamanda görüşmeye karar verdik, ancak kısmet olmadı. Mekânı cennet olsun, Ailesine başsağlığı dilerim. Ölüm Allah’ın emri, ancak sormadan geçemiyeceğim,bu emri kim yerine getirdi?

SON SÖZ!MASKE TAKMAYANLAR CİNAYETE TEŞEBBÜS EDİYORSUNUZ, HATTA CİNAYET İŞLİYORSUNUZ

Sağlıklı günler dileğiyle…