Üreticinin en temel sıkıntılarından bir tanesinin sulama olduğu vurgulanan görüşmede 8 maddelik sorunların yetkili makamlarca çözümlenmesi istendi. Bu 8 madde ise şunlar: 1.Sulama kanallarımızdan sulanan arazi miktarı 27.000 dekar olup kanal uzunluğu 92 kilometredir. Bu kanallar Devlet Su İşleri tarafından 1980’li yıllarda yapılmıştır. Kanallarımız, kullanım ömrünü tamamlamış olduğundan fazla su kaybı meydana gelmektedir. 2.1 Ocak’ta başlayıp 15 Mart’ta biten sulama için beyan verme süresi mayıs ayının ilk haftalarına kadar uzatılmalıdır. 3.Ruhsatlı kuyulardan alınan ücret, dekar başına 17 TL’yken ruhsatsız kuyularda bu ücret dört katıdır. 4.Sulama yapılan araziler şebeke dışı ve şebeke içi diyerek ücretlendirilmektedir. Bunun tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. 5.Aynı yıl içerisinde aynı parsele ekilen ikinci ürün de ücrete tabi tutulmaktadır. 6.Sulama birliklerine elektrik faturaları aylık gelmekte olup, fatura ödemeleri ise hasat sonu yapılan tahsilatlardan ödenmektedir. Dolayısı ile faiz yükü binmektedir. Bu da üreticiye yansımaktadır. 7.Girdilerin yüksek oluşu ve bütün olumsuzlukların da üreticiye yüklenmesi, üretimi yapılamaz hale getirmektedir. Bu şartlarda çiftçilik yapmak da çok kolay olmasa gerek. 8.Sulamada kapalı devre basınçlı sisteme acilen geçilerek bir nebze de olsa sulama masrafları azaltılabilir düşüncesindeyiz. “Çiftçiye köstek değil destek olunmalı” CHP İl Başkanı Ecevit Keleş ise partilerine gerçekleştirilen ziyarette, üreticilerin yaşadığı sorunların açıkça belirtildiğini, bunun için yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdi. Başkan Keleş, “Üreticinin yaşadığı sorunlar ortada. En büyük sıkıntılardan bir tanesi sulama ile ilgili. Bununla ilgili Süleyman Bey, sorunları içeren 8 maddeyi ortaya koydu. Biz de buradan bir kez daha problemlerin çözümüne yönelik iktidara çağrıda bulunuyoruz. Kullanım ömrü tamamlanan kanallar, iklim krizinin yaşandığı, küresel ısınmanın var olduğu bir ortamda fazladan su kaybına yol açıyor. Bunun önüne geçilmelidir. Çiftçinin rahat nefes alabilmesi için, işini yapabilmesi için köstek değil, destek olunmalıdır. Faiz yükü ortadan kaldırılmalıdır. Girdi fiyatları düşürülmelidir. Üreticilerin taleplerini karşılarken aynı zamanda yeniden bir organizasyona gidilmesi ve dışarıdan örnekler alınması gerekmektedir. Kendi kendine yetebilen ülke konumundan hızla uzaklaştığımız şu dönemlerde çiftçinin işini zorlaştırmak değil, kolaylaştırmak gerekir. Bu noktada bahse konu taleplerin bir an önce yerine getirilmesi ve çiftçiye destek vermeleri için bir kez daha yetkilileri göreve davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.