Bugün Cuma…

CHP Adapazarı İlçe Başkanlığı seçiminin üzerinden beş gün geçti…

Pırıl pırıl üç adayın onca çabasına rağmen ilçe başkanlığı seçimi döne dolaşa pazarlık şamatasıyla sarmallaşmıştı…

Kariyer arayışında olan kişilerin milletvekili, yönetici ya da kurultay delegesi olma hırsı kongreyi ciddi bir siyasi parti kongresi olmaktan çıkarmıştı…

Neyini yazacaktım?

Aradan biraz zaman geçmesini yeğledim…

Kongre sürecini ‘Tarih Baba’nın penceresinden irdelemeyi düşündüm…

***

İttihat ve Terakki’nin kurucularından Halil Paşa’nın dediği dedik, astığı astık, kestiği kestikmiş…

Savaş yenilgiyle sona erince Halil Paşa’da yıkıntının altında kalmış; İstanbul’da kurulan yeni hükümet İngilizlerin dümen suyuna girmiş; paşa’yı savaş sorumlusu olarak fellik fellik arıyormuş…

O sıra Halil Paşa Erenköy’de bir arkadaşının evinde saklanıyor, tabancasını yanından hiç eksik etmiyormuş…

Bir gün oturma salonunda arkadaşıyla tavla oynuyorken kapı açılıvermiş; önde bir Türk komiser, ardında yedi sekiz yabancı asker...

Komiser, paşayı sırtında entari, elinde tavla zarıyla görünce dayanamamış:

-Paşam, demiş, mars oldunuz…

Ötesini berisini yoklayıp tabancasının yanında olmadığını gören Halil Paşa:

-Evet, demiş, hep yekle mars olduk…

***

Aydoğan Sezer 1988 yılında Cumhur Ateş ile CHP merkez ilçe başkanlığı için yarıştı…

Anlı şanlı bakanlar H. Fehmi Güneş ve Hayrettin Uysal ile CHP’nin efsane ismi Cemal Sakarya, Sezer’i destekliyordu…

Geleneksel çizginin temsilcisi Selçuk Gedikli ise var güçle Ateş’in arkasında durmuştu…

CHP’nin unutulmazları arasında yerini alan Ünal Ozan’da bir yıl sonra yapılacak belediye seçimlerine odaklandığından kongrede edilgen kalmayı benimsemişti…

Kongre günü listeler ortalığa saçıldı; Aydoğan Sezer bastırmasına rağmen il delegeliği adaylığında Ünal Ozan’a yer verememiş, destekçi diğer güçlerin vetosunu aşamamıştı…

Bu olgu dengeleri alt üst etmeye yetti…

Fark atarak seçilmesine kesin gözüyle bakılan Aydoğan Sezer, ancak bir oyla seçilebildi

***

Ne var ki bu kusur yalnız ilçe kongresine özgü değildi…

Yirmi gün sonra yapılan il başkanlığı seçiminde aday Cemal Sakarya idi…

Rakibi Enver Şükür’e sıfır şans veriliyordu…

Seçim günü salon alışagelmiş kongre hareketliliğinin dışındaydı; sanki bir formalite yerine getiriliyordu.

Aday listelerinin ortalığa çıkmasıyla salondaki durgunluk yerini uğultuya bıraktı…

Cemal Sakarya kurultay delegeliği listesinde Ünal Ozan’a yer vermedi, buna karşılık Enver Şükür, akıl dolu hamleyle Ozan’ı listesine aldı…

Cemal Sakarya seçimi bir oyla kaybetti…

***

 

Bir gerçeği gecikmiş olarak anlayan kişi için denizci argosunda ‘geç saldı denir…

Limanda gemiler rüzgara göre yön alırlar; ne var ki küçük bir gemi esen rüzgarın doğrultusunda görünürken, yanındaki büyük gemiyle ters duruma düşer; çünkü rüzgar büyük gemileri daha geç etkiler…

Şiddetli fırtınalarda küçük tekneler erken salarlar, büyük gemilerin salması için vakit ister…

***

CHP kongrelerinde genellikle böyle oluyor; sıradan insanlar gerçeği önceden görüyor, benliklerini aşamayan büyükler geç salıyorlar…

Rüzgar onları hizaya getiriyor; ama iş işten geçmiş oluyor…

Bu kongrede olan budur!,,

Parti içi muhalefet hepyekle mars olmuştur…

İl kongresinde tersi olursa hiç şaşırmam!..