Sağlığımız 1 yıldır salgın hastalıkların; cebimiz de can çekişen ekonominin pençesinde. Sanki, ruhumuza iyi gelecek bir şeyler şart!

   Çark Mesire-Atatürk Stadı alanlarına yapılan Millet Bahçesi bu yaz hazırdır? Büyükşehir Belediyesi zaten Yaz Akşamları düzenlemeyi düşünmüştür.  

   Belki, şehrin dört yanındaki geniş alanlarda da çok şey planlanmıştır?

    Covit, ekonomi derken; insanlık yaşam sevinçlerini kaybetti. Yazın ilk aylarına girildi. Bu kez sıcaklarla dibe vuracağız.

    Hepimizi ayağa kaldıracak, sevdiğimiz moral zenginliklere muhtacız. Herkes Yönetenlerin gündemine bir dolu sanatsal öneri getirebilir!

    Aklıma Millet Bahçesi’nde; eski stattan kalan tribünlere, çimlere mesafeli koyulan sandalyelere oturup konser izlemek geldi.

     Müzik ve eğlence ile; şu gün söz dalaşından, yakınıp sızlanmaktan çok daha doğru ve iyi bir ayağa kalkma olur.  

    Eski tribünlere götür ufak minderini, aralıklı otur. Belediyemiz etrafa taşınması kolay sandalyeleri aralıklı koysun.

    Keşke, ama keşke; Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuarı yasak ve tatil dönemine rastlamasaydı! 

    Konservatuarımızın, şehri ile-şehrin meydanlarında- her vesile ile sanatla eşsiz bir bütünleşmesi yaşanır. Bu benim ilk günden beri rüyamdır.

    Akşamları 3-4 saat;  Türk Sanat müziği, Türkü Günleri, Caz, Hafif Batı müziği; müziğin her rengi ile harika akşamlar yaşanır!

    Karma; aynı gece hepsi bir arada da olur. Folkloru en zengin dünya ülkelerinden birisiyiz. Yörelerin folkloru da düşünülür, yarışması da.

    Şehrin insanları öyle derin ayrışmalara sürüklendi ki, mutlulukları paylaşma kültürlerimiz bile yok edildi!

    Bunu en yakınındakinde bile hisseder, görürüz? Değişmedim, yine candan arkadaşım diye göstermek için zorlanmak çok üzücüdür. 

    Nasıl kutuplaştık; aynı alanda, aynı maçlarda, aynı sinemalarda, aynı bulvarlarda, sokaklarda; hayatın her yanında birlikteydik!

    Milli ve Dini Bayramlar hepimizindi; törende, sokakta, evlerde hep birlikte oluyorduk! Şu gün elindeki ile mutlu olan çocuk var mı?

     İlkin herkes kendi gençliği ile çocuğuna yaşattığı bugünkü gençliği kıyaslasın! Hangisi Anne-Babaları, Aileleri, çocukları daha mutlu ederdi? 

    Zor yıllardayız. Rüya gibi yaşadığımız gençliğimizin Adapazarı hep aklımda. Dünyadaki kaosa, neyin neden nasıl yol açtığını da anlamaya çalışırım.

    Boğulursam; Facebook’daki,” Adapazarlılar Gurubu !” iyi ki var: -)  

    Bence Yerel Yazılı ve Görsel Medya Adapazarlılar Gurubu’nu izleyebilse ve arada haberlerinde köşe verse? Yaygınlaşsın isterim!

     Hiç görmediğimiz, yüzyıllık fotoğraflar, belgeler bile orada olabiliyor. Köşe bucakta insanlarımızın evinde saklanan eşsiz günler-tarihler çıkıyor.

   Daha fazla zenginliklerimiz orada paylaşılsın. Paylaşılanların değeri o kadar önemli ki?

     Her birey kendi elindeki, ilgi alanındaki belgeleri, bilgileri sunabilir. Örnek; müzisyen kendi alanının isimlerini, resimlerini koyabiliyor.

   Sakarya’da, her tür müzikte saygın zenginlikler yaşanmıştır.

   Müziği örnek verdim . Sakarya’da alan ve mekan bulamayan, dar alanda saklı kalmış müzik değerlerimiz de Millet Bahçesi’nde olabilir mi?

     Geç kalmadıysak; yaza hazırlanmayı da ihmal etmeyelim; moral şart!