Sayın Devlet Başkanım Konumunuz itibariyle ülkemizde haberiniz olmadan kuş uçmuyor.Bu iyi bir şey mi ,değil mi bu konuya girmeyeceğim.Asıl konumuz içinden çıkamadığımız bazı dertlerimiz.Görüştüğünüz,danıştığınız yakınlarınızın size her haberi ulaştırmadıklarını zannedip birkaç derdimizi iletmek istiyorum.Çünkü tek çaremiz sizsiniz.

Esnaf arkadaşlarımız çok zor durumda.Kapalı oldukları,iş yapamadıkları dönemin kiraları geliyor.Ödemeleri pek mümkün değil.Esnafımızı mal sahibinin insafına bırakmayın.Mal sahibini de mağdur etmeyecek bir düzenleme yapmanızı bekliyoruz. Bir çok esnafımız verdiğiniz kedileri alamadı.Vergi,sigorta,banka borcu ertelemeleri sorunları çözmedi.İş kapasiteleri en az yarı yarıya azaldı.Böyle giderse iş yerlerini kapatıp,işsizler ordusuna katılacaklar.Salgını etkilemeyecek en masum ihlaller de bile yüklü cezalar yiyorlar.Bu yetkiye sahip görevlilerimiz hayatın normal akışından haberdar olmaları gerekmez mi? Şöyle bir şehrimizi gezseniz,yasaklar kalktığı halde iş yerini açamayan kaç esnafımız olduğunu görseniz şaşırırsınız.Çalışmadığı döneme ait elektrik,su.doğalgaz faturaların miktarına inanamazsınız.Siz hesap kitabı iyi bilirsiniz. Günlük ciroları baksanız,kapatın yapmayın bu işi dersiniz.

Çiftçimizin derdi de çok.Gübre,mazot,tohum,ilaç,işçilik derken gelirimiz giderlerimizi karşılayamaz halde.Tarım Kredi Kooperatiflerine,bankalara olan borçlar bir dert,sizin verdiğiniz,ancak onların alamadığı krediler başka bir dert.TBMM nin çıkardığı kanunla bütçeden ayrılan payları tam olarak alamıyoruz diyorlar.Topraklar bölündü,küçüldü verimli tarım ve hayvancılık yapamıyoruz ,toprakları daha da küçülmeyecek,şehirden köye dönüşü özendirecek uygulamalar bekliyoruz diyerek dertleniyorlar.Ülkemiz iklim ve toprak kalitesi bakamından büyük bir zenginliğe sahip.Dünyada var olup da bizde yetişmeyecek hemen hemen hiçbir ürün yok.Bilimsel çalışmalarla neyin nerde yetiştirileceği tespit edilirse verimliliğimiz birkaç misli artar.Avrupa Birliğinin kendi çiftçisine verdiği desteği,bizimkilere verebilsek Dünyanın en büyük tarım ve hayvancılık ülkesi olabiliriz.

İşçilerimizin büyük çoğunluğu sendikal güvenceden yoksun. İşletmeler kapanıyor.İşsizlik aldı başını gidiyor.Yasal olmayan yollarla çalıştırılan,düşük ücrete razı göçmenler yüzünden kendi vatandaşlarımız tercih edilmiyor.İşleri azalan işverenlerimiz düşük ücretli elman peşindeler.Denetimler yeterli olmuyor.

Bu dertlerimizin bir kısmı.Biliyoruz böyle zamanlar da devleti yönetmek daha da zordur.Bizi iyi eğitmeniz,salgına karşı bilinçlendirmeniz,anlamayanı da anlayacak hale getirmeniz gerekli.Ancak inanıyoruz ki uç beyleriniz sayılan valilerimiz,kaymakamlarımız,İl ve ilçe başkanlarınız,siyasi tavrı olmayan sivil toplum kuruluşlarınız size doğru bilgiler verirlerse,siz de daha iyi hizmet etme imkanı bulursunuz.

Bu salgın dönemini bir çok ülkeden daha iyi atlattık.Ancak daha da iyi olmasını beklemek hakkımız.Şimdi ekonomi zamanı,temmuzdan itibaren gelecek ekonomik zorlukları da atlatabilirsek,işte o zaman tam anlamıyla başarı sağlamış oluruz.Bir vatandaşımızın dediği gibi beş milyon göçmene senelerdir bakan devletimiz,nasıl olsa kendi vatandaşına da bakar değil mi?

Sağlıklı günler dileğiyle.