Okur soruyor; Ayasofya hakkında ne düşünüyorsun?
Başbuğ Atatürk gibi düşünüyorum.
Doğrudur, Fatih Sultan Mehmet, 1453'te İstanbul'un fethinden sonra “fethin sembolü” ve “kılıç hakkı” mantığıyla ve cami ihtiyacını karşılamak için Ayasofya'yı kiliseden camiye çevirmişti.
Hakkıydı…
Başbuğ Atatürk de İstanbul’u İngiliz işgalinden kurtarıp ikinci kez fetheden komutan olarak, Ayasofya’ya “kılıç hakkı” mantığıyla değil, “uygarlık eseri” gözüyle baktı. Ayasofya’yı “insanlığın ortak kültür mirası” olarak değerlendirdi ve öyle yaptı.
O da haklıydı…
Bugün Ayasofya cami mi olsun müze mi olsun diye tartışabiliyorsak, bir Ayasofya’mız var ki tartışabiliyoruz ve bunu da Atatürk’e borçlu olduğumuzu unutmamamız gerekiyor.
Gelelim Reis’e…
Bir, bir buçuk yıl önce, Ayasofya’nın ibadete açılması çağrılarıyla ilgili;
“Bu işin bir siyasi boyutu var, yanı var. Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, ‘Ayasofya’yı dolduralım’ diyeceksin. Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık, 4-5 tane Ayasofya eder. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız” demişti…
Sonuna kadar haklıydı…
Şimdi nasıl oldu da “bu oyun”, “bu tezgah” denen talep “Milletin 86 yıllık özlemine dönüştü” bilemiyorum, anlayamıyorum ve hak vermiyorum.
Kamuoyu araştırmaları da benim gibi düşünenlerin azımsanmayacak seviyede olduğunu gösteriyor.
Ve aynı araştırmalar, Ayasofya’nın iç siyasete alet edildiği ama bunun beyhude bir çaba olduğunu ortaya koyuyor.
Metropoll’un anketine göre;
AKP seçmenin yüzde 70,7’si Ayasofya’nın cami olarak kullanılması görüşünü savunurken, yüzde 21,6’sı Ayasofya’nın cami olarak kullanılmamasını isterken, yüzde 7’lik bir dilim de görüş bildirmedi.
CHP’lilerin yüzde 21,8’si Ayasofya’nın cami olarak kullanılması gerektiğini belirtirken, yüzde 67,6’sı Ayasofya’nın müze statüsünde kalması gerektiğini belirtti. Yüzde 10,7’lik bir dilimdeki CHP’li seçmen ise görüş bildirmemiş.
İYİ Partili seçmenlerin yüzde 20’si Ayosofya’nın cami olarak hizmete açılması yönünde görüş bildirirken, yüzde 71,3’lük kısmı Ayasofya’nın müze olarak kalmasını istemiş, kararsızların oranı da yüzde 8,7’de kaldı.
MHP’li seçmenin yüzde 44,’ü Ayasofya’nın cami olarak kullanılması gerektiğini söylerken, yüzde 50 oranındaki seçmen ise Ayasofya’nın müze kalması gerektiğini belirtmiş. Karar bildirmeyen MHP’liler ise yüzde 5,6…
Müze olarak mı kalsın yoksa ibadete mi açılsın tartışmasının sonuçları böyle…
Belli ki çoğunluk ibadete açılsın istiyor ama halkın büyük bir çoğunluğu da, olayın siyasete alet edildiğini ama seçim sandığı önlerinde konulduğunda, iktidarın bu hamlesine alet olmayacaklarını belirtiyor.
Metorpol’ün araştırmasına göre, “Ayasofya’nın ibadete açılması konusunun bugünlerde gündeme getirilmesinin amacı sizce nedir” sorusuna katılımcıların yüzde 43.8’i “Ekonomik krizin konuşulmaması için gündem değiştirmek” yanıtını vermiş.
Yüzde 29,5’i “Müze haline dönüştürülen caminin tekrar cami haline dönüştürülmesi” derken, yüzde 11,7’si “İktidarın erken seçim öncesi kullanmak istediği ve etkili olacağını düşündüğü bir argüman üretmek” demiş.
Yani; Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinden siyasal bir sonuç beklemek beyhude…
Konuyu özetleyen bir fıkra var, yazının başına mı yoksa sonuna mı koyayım, bilemedim.
Ama kesin olan şu ki, olayı gayet güzel özetlemiş;
Adam, Almanya'daki yakınına telefon ediyor.
“Alo, Raif abi, selamünaleyküm… Müjdemi isterim…
Ayasofya ibadete açıldı abi… He he, nasıl?
Yok abi, hâlâ işsizlikle ilgili bir şey yok ama Ayasofya ibadete açıldı Raif abi…
Nasıl? Haa… Enflasyon hâlâ yüksek abi ama Ayasofya ibadete açıldı!
Yok abi yok… Barolarla ilgili olumlu bir şey yok ama Ayasofya ibadete açıldı!
Yok, gazeteciler hâlâ içeride yatıyor abi ama Ayasofya ibadete açıldı!
Açlık grevindekiler grevlerine devam ediyor, onda bir sıkıntı yok ama Ayasofya ibadete açıldı abi.
Ha, 3Y yani Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar duruyor abi. Gelirsen üçünü de görebilirsin. Yoksulluk da var, yolsuzluk da var, yasaklar devam ediyor ama Ayasofya ibadete açıldı abi.
Alo… Alooo… Adam heyecandan telefonu kapattı yaa… Belli ki, bir an önce buraya gelmek istiyor garibim!”
Anladınız siz onu…
