Son yerel seçimde Seçilen Büyükşehir Başkanları için hala köşeli laflarla yorum yapmam. Güncel projeleri, kimi sözleri üzerine yaparım, o kadar.

Prof. Dr. Sayın Yılmaz Büyükerşen’i ise çok farklı yere koyarım. Türkiye’de, en çok dönem Büyükşehir Başkanı seçilen ( 5 kez ), Eskişehir’in Efsane Başkanıdır.

Ki, “ Büyükerşen’i taktir ederim.” gibi bir sözü etmek de asla haddim olmaz. Vikipedi’den küçük notlarla sevgimi-bilgimi paylaşıyorum.

Eskişehir’e, 10-12 yıl kadar önce İstanbul’dan nefis bir gurupla gitmiştim. Şehri, Belediyenin görevlendirdiği 2 genç kadın rehberle gezmiştik: -)

Eskişehir’in her köşesinde ve yaşamın her noktasında bir,” Üniversite Şehri “ dokusunu da, kokusunu da O geziyle gördüm.

Yılmaz Büyükerşen, asla siyasetin kotardığı bir Efsane Büyükşehir Başkanı da değildi. Köklü tarihi olan bir şehri, “ Üniversite Şehri !” yapan başkandı.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi’ne 1982 yılında Rektör olmuş. Türkiye’nin ilk Sinema ve Televizyon Okulu’nu kurmuş, EAÜ’yü gençliğin tercihi yapmış.

Öyle ki, Eskişehir ülkenin özgün ve kişilikli şehirlerindendir. Büyükerşen ile Eskişehir’in bilinirliği, “ ÜNİVERSİTE ŞEHRİ !” ile daha da pekişti.

Eskişehir’e gidin 1 gece kalın. O Şehrin çağdaş havasını soluyun; farkı görün.

Siyaset ayrımı yapmıyorum. Sakarya’da seçilen Büyükşehir Başkanlarının en erdemli vaatlerinden birini örnek vereyim;

“ Seçilirsem, Sakarya Nehri’nde Kano ile gezilecek projeler yapacağım!” derler. Bu, doğru ve iyi yapılanı taktir etmektir, ki işte O Sözler erdemdir;

Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir’in ortasından geçen Porsuk Çayı’nın her metresini Gondolla Gezilen muhteşem bir kent serveti galeri haline getirmiş.

O Yıllar da bile, sokaklarda yürürken yanımızdan geçen Tramvaylar içimde yanan Adapazarı Raylı Sistem tutkusunu pekiştirmişti.

Sakarya, değil bir Üniversite Şehri, Raylı Sistemi bile olmayan şehir olarak kaldıkça; kimse bana başarılı, haklı, doğru bir Siyasetten söz etmesin.

Bu sözümü iyice açmam şart:

Sakarya’da akıllı, iyi eğitimli, mükemmel liyakatli gençlerimiz var! Siyasete sorarsan, olanın en iyisi biz de var! Bu cevap her siyaset kapısındadır.

Sakın susma ve yanılma Sakarya! Sakarya bu kadar değil; bu kadar olan Siyasetin ta kendisidir.

Sakarya Yılmaz Büyükerşen’ler bulamadı. Dilerim bundan sonraki kuşaklar bulacaktır. Mutlaka da bulunmalı. Neden böyle düşünürüm?

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen çok tevazulu bir kişi. Çalışkan, üretken, kamu servetini namuslu kullanan-koruyan, insan ayrımı yapmayan bir Yöneten.

Hepsinden önemlisi, şehrin parasını özel hobileri-işi için kullanmaz! Yaptığı her iş şehirde kabul görür. Her işi özgün-kendi elinden çıkar.

Öğrencileri ile atölyelerde yaptığı, şehrin hayatını kolaylaştıran estetik-işlevli o kadar çok mekan ve köşe var ki, gezmekle saymakla bitmez.

Liyakat; ahlak, eğitim, çalışkanlık, büyük bir BECERİ-YETENEK demektir. Eskişehir; Eğitimse eğitim, Sanatsa sanat, Kültürse Kültürün alasını bulmuş!

Eskişehir Halkı bir insanı boş yere 5 kez Büyükşehir Başkanı seçmemiş. Taa 1999 Yılından bugüne kadar da, hiçbir siyasete de yedirmemiş.

Erdemlerin zirvesi olan şu karakteri de yazmadan geçemem;

Yılmaz Büyükerşen, 2004 yılında yapılan,” Cumhurbaşkanı Adaylığı” teklifini geri çevirebilen bir karakterdir. Siyaset Tarihinde başka örneği var mıdır?

Sakarya kimseye borçlu, mecbur bir şehir değildir. Oysa, hepimiz Sakarya’ya borçluyuz, mecburuz.

Bereketli Toprakları, tüm zenginlikleri mirasyediler gibi tüketilirken, asla bize susmak, seyretme düşmez.

Bu şehirde de Yılmaz Büyükerşenler vardır. Siyasete ve kula kul olmadan Onları bulun! Kimse Sakarya’ya ihanet etmiş olmayı hak etmiyor, etmesin.