Sevgili okurlar,
Sakarya il olarak, 20 Yılı aşkın bir süredir,” AK Parti siyasetleri” ile yönetiliyor..
Yani “Milli Görüş” geleneğini de hesaba katarsak, Sakarya’da bu siyasetin egemen olduğu yılların, ne kadar çok ve uzun yıllara dayandığını görürüz.
Elbette bu zaman dilimi içinde siyasi anlayışlar, yönetim biçimleri de farklılık arz etti..
Ama belediyelerde, o beklenilen yapı bir türlü oluşturulamadı?
Elbette bunun nedenleri var?
Siyasi platformda çok sık dillendirilmesine rağmen
“ belediyelerde bir özerk yapı”  için gereken adım atılamadı!?
Bunun başlıca nedeni ise, “Türkiye’nin terör ile mücadele etmesi ve bazı siyasi partilerin, bu durumu kötüye kullanması” olarak gösterildi..
Yani, Türkiye’nin bu manada, “özerk belediye “ anlayışı için olgunluğa erişmediği vurgulanıyor!
Böyle olunca, “parti sultası altında” seçilen belediye başkanlarının da; Ankara’ya övgüler düzmesi kaçınılmaz oluyor!

ÖZERK BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI!
“Özerk yapıdan”
kastımız şudur:
Mesela, Avrupa Birliği ülkelerinde, belediye seçimleri, hem bir siyasi parti adı altında, hem de istenildiği takdirde, partili bir siyasetçinin kendi oluşturacağı,”bağımsız bir liste” ile seçime yapılabiliniyor.
Bu sistem de; “Belediye Başkanı” olarak liste başında olan seçildiği takdirde “belediye başkanı” listede olanlar da, seçildikleri takdirde, “ belediye meclis üyesi” olarak mazbatalarını alıyorlar..
Seçim sonrası meclis ilk toplantısını yapıyor, yemin ediliyor ve mecliste çoğunluğu elde eden parti, aynı zamanda “belediye kabinesini de” oluşturuyor.
Çoğunluk elde edilmemişse, bu manada “koalisyona” gidiliyor.
Her belediye de nüfus çoğunluğuna göre, bir başkan, belli sayıda başkan yardımcısı görev alıyor.
Komisyonlar oluşturuluyor, parti grup sözcüleri belirleniyor ve belediye meclisi bu şekilde çalışmalara başlıyor.
Belediye, hem bölge hükümeti ve hem de federal hükümet bütçesinden yararlandığı gibi kendi vergilerini toplamada, gereken  adımları atıyor..

BELEDİYE HİZMETLERİ VE SOSYAL ANLAYIŞ?
Belediyelerin, sosyal konutlarından insanlar, eşit ve gelir düzeyine göre yararlandırılıyor..
Sağlık birimleri, ülke sağlık bakanlığı ile koordineli çalışıyor..
Eğitim kurumları, diğer eğitim kurumları ile birlikte  eğitimden sorumlu belediye başkan yardımcısı şemsiyesi altında  eğitim  işlerini yürütüyor..
Mali işlerden sorumlu başkan yardımcısı, bütçenin hazırlanması, vergilerin toplanması konusunda gerekeni yapıyor..
Güvenlik açısından ise, polis teşkilatı, bir iki, ya da üç belediye görev çevresinde,”emniyet müdürlüğü” olarak oluşturuluyor.. Polis teşkilatı, belediye başkanları ve koleji( belediye kabinesi) tarafından olduğu kadar, güvenlik komisyonu tarafından sıkça denetleniyor, kamu güvenliği için alınan kararlar, itina ile  takip ediliyor..
Türkiye’de böyle bir yapılanmaya sizce gidilebilinir mi?
Ankara merkezli siyaset anlayışı, ipleri elinden bırakır mı?
Tabii ki seçimlerde listelere girenlerin “tercihli oy sistemi” ile seçilme hakları bulunduğunu belirtelim..

SİYASETA MAHKÜM BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI!
Şimdi bize gelince bakınız, belediye başkanı ve oluşan meclis, siyasi gruplar olarak mecliste yerini alıyor. Atama ile gelen belediye başkanları olduğu gibi belediye meclis üyelerinden seçilenlerde bu göreve getirilebiliniyor.
Bir nevi “başkanlık sistemi” altında, siyasi iradenin emrinde belediye işleri yürütülüyor..
Burada “muhalefet” olmak, üvey evlat olmaktan zordur.. Zira iktidar partisi, size, projelerinize, hizmetlerinize, kendi belediyelerinden daha öncelikli değildir..
Demem o ki, “Türkiye’de iktidar etiketli olmayan küçük belediyelerin hizmet üretmesi, büyük altyapı sorunlarını çözmesi” zordur..
Kaldı ki, İstanbul, Ankara ve diğer muhalif belediyelerin içinde bulunduğu durumu, hepimiz basından okumuyor muyuz!?
Bu belediye alanlarında, “yetki gaspı” olmuyor mu?
Şimdilik bunlara girmek istemiyorum..Ama ülkemizdeki bu çarpık  belediyecilik sisteminin de değişmesi, insanımıza, beldelerimize, ilçelerimize daha iyi hizmet için Ankara’dan kurtarılması gerekir.
Hele de bu “imar izinlerinin” , ta merkezden verilmesi ve bu manada birçok kararın hayata geçirilmesi, siyasi ayak oyunları ile rant anlayışına hizmet edilmesi kabul edilemezdir..
Her şeye rağmen Sakarya’da, bu manada güzel çalışmaların yapıldığı muhakkaktır.

KARASU SAHİLİ
Geçtiğimiz günler uğradığım Karasu’da, Başkan İshak Sarı yönetiminin, Büyükşehir ile birlikte imza attığı  karasu doğu sahil şeridi gerçekten göz kamaştırır bir şekilde düzenlenmiş..
Bu anlayışın tüm sahile yansıtılması çok hoş olur..

AKYAZI’DA KAZMA VURULDU!
Bu manada Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan ve arkadaşları da Gazi Süleyman Paşa Camii önünden Kaymakamlık binasına kadar değişim ve düzenleme için kazmayı vurdu.
Temennimiz yaz-boz tahtasına çevirmeden ilçe merkezinin daha güzel bir görünüme kavuşturulması ve çiçeklendirilmesi, yeşillendirilmesidir.
Her yere beton atmak, sonra üstünü boyamak fikri kimindir bilmem, ama yakışıyor mu?
Bence Akyazı ‘da radikal bir karar ile mevcut belediye parkı ile Atatürk parkı yeniden düzenlenmeli ve burası “Atatürk Meydanı” olarak adlandırılmalıdır..
İşte böyle bir proje, Adapazarı Çark’ta gerçekleştirildi..
Güzel olmadı mı?

ERENLERE HAYIRLI OLSUN!
Son olarak Erenler Belediyesi tarafından yapımım tamamlanan Erenler Kapalı Çarşısı, yüz günde tamamlanarak hizmete açıldı.
Çok amaçlı bu çarşıdan öncelikle “çarşı anlayışı” içinde olan vatandaşlarımızın yararlanacak olması sevindiricidir.
Kaldı ki, Başkan Fevzi Kılıç, bu alandan sportif amaçlı olarak gençlerin, öğrencilerin ve vatandaşlarında yararlanacağına dikkat çekmesi anlamlıdır.. Bu tür çok amaçlı, akıllı, örnek yapıların hayata geçirilmesi temennimizdir..
Hayırlı ve uğurlu olsun!
Konuyu irdelemeye devam edeceğiz!
Yusuf Cinal yazıyor, 13 Ekim 2021 Brüksel, www.bizimsakarya.com.tr