31 Mart Yerel Seçimlerinde Hendek’te Bizim Turgut rüzgarı esti!

Bizim Turgut’un kazandığı seçim zaferini anlatmak için, rüzgar kelimesi hafif gelir!

Kasırga kelimesi, kazanılan seçim zaferini anlatmak için daha uygun…

Bizim Turgut’un rüzgarından etkilenen rakipleri, nezle-i sadriyye oldu!

Seçimin üzerinden 22 ay geçmesine rağmen, Bizim Turgut’un rakipleri hala nezleyi üzerlerinden atamadı!

Başkan Babaoğlu, Bizim Turgut nasıl oldu?

Başkan Babaoğlu, halkın içine girdi ve herkese dokundu!

Hiç cenaze kaçırmadı!

Bazı siyasetçiler gibi cenaze ayırımı da yapmadı!

Cenaze sahiplerine sarılıp onlarla birlikte ağladı!

Başkan Babaoğlu düğünleri de kaçırmadı!

Kimi düğünde horon tepti, kimi düğünde çiftetelli oynadı!

Babaoğlu, düğün sahiplerinin neşesine ortak oldu!

Gençlerin asker eğlentilerini ve mevlitlerini de kaçırmadı!

Babaoğlu, yaşlıları evinde ziyaret etti. Hasta olanları hastanede ziyaret ederek onlara moral verdi!

Sokakta, pazarda bir yaşlı görse onların hatırını sorarak, ellerini öptü!

Babaoğlu, çocukların Turgut amcası, gençlerin Turgut abisi oldu!

Çocuklarla sokakta top oynayıp, gençlerle düğünlerde halay çekti!

Babaoğlu, gündüz esnaflarla buluşurken, gece ev ziyaretleri yaptı!

Ev ziyaretlerini yaparken zenginliğe ve fakirliğe bakmadan sofralara oturup, yemek yedi, çay içti!

Sokakta, okulda, çarşıda ve pazarda Turgut Babaoğlu konuşuluyordu!

Hendek’in her köşesinde Turgut Babaoğlu ismi vardı!

Babaoğlu Hendeklinin gönlüne girerek, Hendek’in Bizim Turgut’u oldu!

Bizim Turgut Cumhur İttifakı kararıyla MHP’den aday gösterilmedi!

Hendek halkı Bizim Turgut’a sahip çıktı ve onun etrafında kenetlendi!

Bizim Turgut, Hendek’e sevdalıydı, Hendek’te ona sevdalıydı!

İki sevda bir olunca, 31 Mart günü sandıklar yandı!!!

*****

BİZİM TURGUT MHP’YE KATILDI!

Bizim Turgut başkanlık koltuğuna oturduktan 9 ay sonra MHP’ye katıldı!

Bugün başkan Babaoğlu’nu fındıkkabuğunu doldurmaz sebeplerle eleştirenler bile, MHP’ye katılımını doğru buldular!

Başkan Babaoğlu’nun Cumhur İttifakına katılımı, ittifaktaki siyasi dengeleri bozdu!

MHP’ye dönen Bizim Turgut, 2024 yılında belediye başkanlığı hesapları yapanların hesaplarını alt üst etti!

Bizim Turgut siyasi hesapların yanında ticari hesapları da alt üst etti!

Gün geçtikçe Bizim Turgut’un düşmanları çoğaldı!

Bu arada birileri sinsice çalışarak Bizim Turgut ile Hendek halkı arasına kalın duvarlar örmeye başladı!

Bir yandan duvar örme işi yapılırken, diğer yandan da Bizim Turgut’u gönüllerden düşürme operasyonları yapılıyor…

25 Ocak Pazartesi günü belediye taşınmazlarının ihalesinin Çevik Polis gözetiminde yapılması, Bizim Turgut’a yapılan siyasi bir operasyonun sonucudur!

İhale günü öncesi köylüyü galeyana getiren gazeteci ve Cumhur İttifakı mensubu siyasetçi, azda olsa emellerine ulaştı!

Onların sayesinde ilk defa Hendek Belediyesi Çevik Polis gözetiminde ihale yaptı!

Onlara göre Çevik Polisin gelmesi ile Başkan Babaoğlu, halkın gözünde siyasi olarak itibarsızlaştı!

Başkan Babaoğlu’nun da kendi muhasebesini yapma zamanı geldi!

Koltukta geçen 2 yıl içinde yaptığı iyi ve kötü işleri teraziye koyup, güzelce tartmalı!

Başkan Babaoğlu, ekibini de gözden geçirmeli. Hatta güzelce bir elden geçirmeli…

Etrafına örülen duvarları yıkıp, tekrar halkın içine girmeli ve halka dokunmalı…

Sayın Başkan! Gönüllere girmek nasiptir, orada kalmak ise marifet ister!

Seçimlerin bir gün, hayatın her gün olduğunu asla unutmamak gerekir!

Başkan Babaoğlu’nun altını oymaya çalışan Cumhur İttifakı mensubu siyasetçilere de söylenecek çok söz var!

O kadar çok söz var ki biz gene yazmayalım ve Aslan ile Filin kavgası hikayesini anlatalım. Anlayan anlasın…

ASLAN İLE FİL KAVGASI…

Günlerden sıcak bir yaz günü susuzluğunu gidermek isteyen ormanların kralı aslan, su içmek için derenin kenarına gelmiş. O esnada fil de su içmek için dereye gelmiş.

Kral aslan: Şu hortumunu çek de suyumuzu rahat rahat içelim, demiş.

Fil: Neden ben çekiliyormuşum? Bizim de su içmeye hakkımız yok mu? Bu ormanlar ve kaynaklar hepimizin. Benimle beraber su içmek istemiyorsan, sen çekil demiş.

Kral aslan diyor sen çekil, fil ise ben çekilmem sen çekil, diyor. Çekilirsin çekilmezsin diye başlamışlar didişmeye...

Didişmenin sonunda kavga çıkmış ve aslan ile fil kavgaya tutuşmuş…

Fil ile aslan kavga ederken, akbabalar tepelerinde onları izlemeye başlamışlar.

Akbabalar, bunların kavgasını sabırsızlıkla bekleyerek, hangisi ölürse, leşi bizim olur diye düşünüyorlarmış…

Aslan ile fil bir ara başını kaldırmışlar, bir de ne görsünler?

Akbabalar tepelerine üşüşmüş, onları seyrediyor!

O zaman anlamışlar bu kavganın sonucu, akbabalara yarayacak!!!

Aslan ile fil kavgayı bırakarak, birbirlerine sarılmışlar. Bu orman hepimizin, beraber yaşamak varken, kendimizi neden akbabalara yem edelim? Demişler.