Bugün tembellik yapalım, hoş ve anlamlı alıntılarla idare edelim.

Yunanistan'da balık bol mu?

Evet hem de çok bol.

Nasıl oluyor da orada bol oluyor?

Çünkü bütün gelişmiş ülkeler aptal, biz ileri zekalı olduğumuz için.

Çünkü Yunanistan'da 40 metre derinlik sınırı var. 39 metrede balık avlayamazsın, kanunen yasak.

Neden 40 metre?

40 metre derinliğe kadar güneş ışığı ulaşıyor, “posidonia” tabir edilen deniz çayırları fotosentez yapıyor, balıklar bu deniz çayırlarında hem besleniyor, hem ürüyor.

40 metre yasağıyla, işte bu üreme alanları koruma altına alınıyor.

Deniz çayırında balık avlarsan, sadece o balığı değil, o balığın gelecek nesillerini de yok etmiş oluyorsun.

Peki biz de sınır ne? 24 metre!

25 metrede balık avlayabilir misin? Şakır şakır avlarsın. E, aferin.

Aynı denizi paylaştığımız Bulgaristan'da Romanya'da balık var mı?vBol bol var. Nasıl oluyor da oralarda bol oluyor? Avrupa Birliği üyesi oldukları için, kafalarına göre avlanma yapamıyorlar, kaç metre derinlikte balık avlayacaklarını, yılda kaç ton balık avlayacaklarını, balık stoklarını, balıkçı filolarının yönetimini ve denetimini, Avrupa Birliği yönetmeliği belirliyor.

Kurallara uyuyorlar.

Bol bol balıkları oluyor. Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakerelerinde “balıkçılık faslı” ne zaman açıldı?

2006 yılında. Müzakerelerde bir milim ilerleme var mı?

Yok. Avrupa Birliği'ne giremesek bile, Avrupa Birliği'nin kuralları faydalı, biz o kurallara kendi kendimize uyalım diyen var mı? O da yok. Avrupa'da en fazla balıkçı teknesi kimde?

Bizde. Avrupa Birliği ülkeleri yılda kişi başına ne kadar balık yiyor?

26 kilogram.

Biz? Sadece 7 kilogram!

Norveç'te 6 bin 400 balıkçı teknesi var.150 ülkeye balık ihracatı yapıyor.Türkiye'de 18 binden fazla balıkçı teknesi var.100 ülkeden balık ithal ediyor! Norveç'te balıkçılık bakanlığı var.

Bakın, Norveç balıkçılık bakanı, kız arkadaşıyla birlikte İran'a ve Çin'e tatile gitti. Devletin kendisine tahsis ettiği cep telefonunu yanında götürdüğü ortaya çıktı, Norveç ayağa kalktı, hem devletin telefonunu tatilde kullandığı için, hem de devletin telefonunu yurtdışında izinsiz kullanarak Norveç'in güvenliğini tehlikeye attığı için, istifa etmek zorunda kaldı.Tıpkı Türkiye gibi değil mi?Balıkçılık, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde “balıkçılıktan sorumlu bakanlığa” veya “ denizcilikten sorumlu bakanlığa” bağlıyken, bizde kime bağlı?

Tarladan ve ormandan sorumlu tarım bakanına bağlı!

Bütün gelişmiş ülkeler aptal, biz ileri zekalı olduğumuz için.

Üç tarafımız denizlerle çevriliyken, sadece kendimize ait iç denizimiz varken, deniz büyüklüğünde göllerimiz varken, biz çiftliklerde veya karadaki havuzlarda balık yetiştirmeye çalışıyoruz!

Hamsi kavağa çıkar mı?

Öyle bir laf var ya hani.

Ağaçta balık yetiştirmeye çalışmadığımıza şükretmek lazım!

ÇİPRAS’IN YUNANİSTAN’I

İktidara geldiğinde Yunanistan İflasını ilan etmişti. Bu gün, GSMH 300 milyar Euro.. Kişi başına düşen Milli gelir 28 bin Euro...

Emekli maaşı 1200 ila 7400  Euro arası. Emekliler ve Memurlar maaşlarını alamıyor, bankamatiklerden sınırlı para çekiliyordu.

İlk işi sahtekârları, yandaşları, hırsızları devletten kovmak, yargıya göndermek oldu.

Bizdeki TÜİK Benzeri kuruluşun yöneticilerini hapse attırdı..

Hala çatı katındaki 3+1 dairesinde oturuyor, 1998 model şahsi arabasını kullanıyor.

Bakanların Makam arabalarını, oturdukları devlete ait evleri ve devlet uçaklarını sattı.

Bakanlara, meclise şahsi araçlarınızla ya da motosikletle geleceksiniz benzin parası yok dedi, milletvekili maaşlarını düşürdü.

Yolsuzluk komisyonu kurdu, devlette yolsuzluk yapanların hepsini hapse attırdı, çaldıkları paraları kuruşuna kadar geri aldı.

Yedi sülalemden en uzak akrabam bile devlet idaresine yaklaşamaz dedi.

Devlette liyakat esastır, bilgisi, birikimi, donanımı tam ve dürüst insanlar görüşleri, İnançları her ne olursa olsun devlette görev alır dedi ve dediğini yaptı.

Papazların ekmeklerini kesti, otoritelerini bitirdi.

Ve Bu gün Yunanistan ekonomide bizi üçe katladı.

Darısı başımıza....