Hayat evden başlar. Halk, ilkin evinin-kendisinin hayat kavgasını öncelemeli. Sağlıklı, Bilgi Birikimli, Üreten Varlıklı Birey olmadan doğru yaşam olmaz.

   Ülkeyi yöneten tüm oluşumlar, Liyakatler de özenle izlenmeli. Bilinsin ki, İktidarlar yönetememe durumuna düştüğünde halkı uyutmayı önceler.

   

   Mayıs ayında, ülkenin siyaset dünyası büyük yıkımlara yol açacak bir hortum fırtınasına yakalandı. Ne zaman, nasıl, ne kadar hasarla biter bilinemez.

    Bilinemez ama; keşke ülke doğru rotasına sokulabilse? Dileriz O fatura, Çağdaş Devlet Yapısı için tarihi bir dönüm noktası olabilir.

   Şu gün, Hortum evine zarar verecek yakınlıkta değilse, uzak dur. İzle, bilgin olsun. Yasal Doğru-Huzurlu-Güvenli Yaşanan Çağdaş Devlet özlemini besle!

   

    Sağlıkta düze çıkalım. Evin-Ülkenin ekonomisi yaşanır hale gelsin. Siyaseten yalan çıkmazsa, milyonlarca Corona Aşısı geliyor gibi.

   Çoluk çocuk, evdeki son bireyin bile aşısı için, Yönetenleri zorlayın!

    Önce BİZ; HALK kendi görevlerini yapsın. Aşı randevusu alıp, aşı olmaya gitmemek gaflettir. Hatta, başkasının hayatı ile oynamaktır!

     Aşıları olsak da; Maske-Mesafe-Temizlik mutlaka!

   Salgın bir yandan; yasaklarla ekmek teknelerimizi kapatan yasaklar bir yandan. Halkın büyük kısmı dilenmeye mecburcu gibi oldu?

   Siyaset kendisini kurtarma telaşında.“ Alan el, vereni görmeyecek!” emri bile siyaseti arındıramıyor. ” Askıda kira “ erdemi bile, siyasete ibret olamıyor.

    İnsanlar salgın derdinde; Yöneten Siyaset kendi bekasının derdinde!

    Günlük yaşamımızı Yöneten Meslekler çalışma düzenlerini yürütemez halde. Salgın hastalık hayatı durdurdu. Meslekler O hayat içinde çırpınıyor.

    Üretenler, maliyetlerini halkın alım gücüne uygun hale getirme uğraşında. Maliyeti artırılmış ürünlerine fiyat artışı yapmaya mecburlar.

   Ötede, Yöneten İktidar boşalmış hazinesini nasıl dolduracağının telaşında? Benzine, mazota, doğalgaza, elektriğe zam üstüne zam. VERGİLERE ZAM? 

   Biz-Halk olarak; bugün Saltanat yaşar gibi, İhtişamlı İktidar Hayatı sürenlere bile uyarıcı çok şeyler söylemeliyiz.

   Ülkede yaratılan servetler üzerinde, TÜM HALKIN nefesi- teri-emeği var.

    Yaratılış-Varolma-alın teri-emek haklarımızı, küçük-büyük hiçbir Yönetenin Saltanat sürmesi için harcatmamalıyız.

    “ Dünyanın en lüks-en ihtişamlı Yönetme Mekanları, Uçakları, Köprüleri, Havaalanı, Hızlı Treni, Hastanesi!” Onlar bizi ilgilendirmez.

   “ Sofram da ne var?” oradan başlarım. İşsizsem, Hastane, okul, yol, köprü deli paralıysa? Benzin-mazot % 60-70 vergi şişirmeli ise?

    Şişirilen vergilerle; hayat damarlarımız mazot, gübre, ilaç; ekmek, su, ısınma, çarşı pazar evimizi yıkıp geçen fiyatlarla dönüyorsa, sorgulayacağız.  

    Siyaset, halk için vardır.“ Halk neden, Zam sonuç!” değil. Zammın nedeni çok yönlü Yönetme yanlışlarıdır.

     Şu gün hayat çok zor. Hayatta kalmak için hak aramanın, almanın zamanı. İş işten geçmeden Doğru-Liyakatli Yönetenler isteyelim. Kimden;

    Kendinden başla! Ülke’de-Sakarya’da Yöneten Konumunda olan herkesten.

  “ Yönetenlere karşı hep Olumsuz-Karşıt yazardır. Hep aleyhimize yazar!” diye kuyum kazılır. Gözümün önünde yaşanan yanlışları yazıp-uyarmamak- bence- ahlaksızlıktır! Hatta, Yönetenlere yapılacak en büyük ihanet gibidir!