Soykırım dediğin, Hitler’in ve emrindeki Nazilerin yaptığıdır.

Yüzlerce kampta ve gaz odalarında milyonu aşkın insanı bakımsızlıktan, açlıktan o da olmazsa fırınlarda yakarak öldürmektir soykırım dediğin…

Soykırım dediğin, ABD'nin, Kızılderililere, siyahlara, Çinlilere, Vietnamlılara yaptığıdır.

Soykırım dediğin, İspanyolların, Kübalı direnişçilere yaptığıydı.

Soykırım dediğin, İngilizlerin, Boerlere/Afrikanerlere yaptığıydı.

Soykırım dediğin yine o Almanların, Afrika halklarından Hererolara ve Nanalara yaptığıydı.

Soykırım dediğin, Fransızların, Cezayirlilere yaptığıydı…

Soykırım dediğin, Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa, Belçika, İtalya, Avusturya-Macaristan, Rusya ve Almanya’da “düşman sayılan” binlerce kişinin toplama kamplarında uğradığı sistematik zulümdü…

Hepsi unutuldu ve sonra baktık ki soykırımın daniskasını yapanlar, önüne geleni soykırım yapmakla suçlar olmuşlar…

Naziler, toplama kamplarına getirdiği Yahudileri sistemli olarak yok ettiler ki bu soykırımdı.

Peki, Osmanlı, askeri mecburiyetle aldığı tehcir kararıyla, Suriye topraklarında topladığı Ermenileri ‘toplama kamplarına’ mı koydu? Hayır…

Burada topladığı Ermenileri dış dünyadan ve toplumdan izole etti mi? Hayır…

Osmanlı, tehcir olanlara 15 gün süre verdi, öyle bir gecede evlere baskın yaparak zorla yaka-paça kamyonlara-trenlere doldurulmadılar yani…

Yanlarına istedikleri kadar eşya alabildiler.

Mülklerini satabildiler. Öyle ki birileri fırsatçılık yapmasın, çok ucuza kapatmasın diye Talat Paşa, 30 Temmuz 1915'te yayınladığı kararla çok ucuz fiyatlar üzerinden mal satın almış kişiler varsa, satışları iptal etmek, fiyatları normal seviyeye yükseltmek ve kanun dışı kâr sağlanmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınmasını sağladı.

Tehcir kararı alınan Ermenilerin (yiyecek, giyecek, bilet temini, sağlık gibi) tüm ihtiyaçları devlet tarafından/ “muhacirin tahsisatı” ödeneğinden karşılandı…

Her muhacire günlük (büyüklere 3 kuruş, küçüklere 60 para) yevmiye verildi.

Yani, Naziler gibi toplama kamplarında herkesin alyanslarına kadar her şeylerine el koymadıkları gibi yevmiye verdi o devlet…

Ve daha da önemlisi, “Soykırım” yapacak devlet, her gittikleri yerde Ermenilere nüfus kağıdı çıkarır mı? Osmanlı çıkardı…

Ve Ermeniler Suriye'de bildiğiniz toplama kamplarına tıkılmadılar. Onlara Şam'da büyük evler tahsis edildi ve iskân edilen her aileye eski iktisadi durumları ve mevcut ihtiyaçları göz önüne alınarak arazi dahi verildi.

Zanaat erbabı olanlara sermaye ve alet-edevat desteği verildi.

Devlet kurumlarında iş verildi ki arşivimizde istihdam edilen Ermenilerin nerelerde çalıştıklarına dair sayısal bilgiler ve belgeler var.

Halep'te askeri fabrikalarda 6 bin 400, imalâthanelerde 6 bin 200, Bağdat demiryolu hattında 200 Ermeni'ye iş verilmiş. Ayrıca 556'sı özel kurumlarda, 200'ü ev ve köşklerde çalışmış.

Evet, Suriye'de bildiğiniz gibi toplama kampları yoktu; öyle ki Ermenilerden bazıları karayoluyla Lübnan ve Mısır'a, bazıları deniz yoluyla ABD ve diğer ülkelere göç etti.

Savaş bitiminden sonra 18 Aralık 1918'de, Osmanlı tarafından çıkarılan geri dönüş kararnamesiyle Ermeniler evlerine döndü…

Böyle “soykırım” olur mu?”

Evet, olmaz… Ama biz bütün bunları birbirimize anlatıyoruz.

Biz bütün bunları aramızda konuşuyoruz…

Bu konuda çok hassas olduğunu iddia eden partiler ancak hamasi nutuk ve sloganlar atıyor, hepsi o kadar. Kurumlara gelince, senin Milli Eğitim sisteminde, senin iç cepheni diri tutacak anlayışta bir tarih dersi bile yok, bırak ötesini… Çanakkale’yi bile aktaramamışsın…

Şöyle adam gibi tarihini anlatan bir filmin, dizin, belgeselin yok, kitapların da, hiçbir derinliği olmayan üçüncü sınıf roman seviyesinde kalmış Bu kafayla dış cephe ile temas kurma, onları ikna etme şansın neredeyse yok.

Bu iktidarın, iç politikada üç oy fazla almak uğruna yerle yeksan ettiği dış ilişkilerimizi toparlayabilmek adına, yabancı lobi şirketlerine aktardığı milyonlarca doların çok az bir kısmı ile haklılığımızı teyit ettirecek, bütün dünyayı arkamıza alacak lobi faaliyetleri yapabilirdik.

Yabancı film şirketlerine senaryosunu kendimizin yazdığı onlarca film çektirebilirdik mesela.

Biz ancak birbirimize lobi faaliyeti yapıyor, işin aslı onu da beceremiyoruz ki, halen bu ülkenin ekmeğini yiyip ‘Soykırım Yaptık’ iftirasına kapılan milyonlarca insanımız var!