14.06. 2015 günü gazetelerin birinci sayfasında Ayşenur İslam’ın bir konuşması yayımlandı…
Sayın bakanın söylediği ilginç…
Diyor ki:
“-Merak etmeyin sizi başsız bırakmayacağız!”
Hoppala!..
Ne biçim konuşma bu!..
Allah aşkına aşiret miyiz, kabile miyiz, cemaat miyiz?
Yoksa uygar bir ülkenin çağdaş bireyleri mi?
Ne başı sayın bakan?..


***

Türkçede ‘laf’ var, bir de ‘söz’ var, bu ikisi hem birbirine çok yakın, hem birbirinden çok uzak…
Şimdi bu laf mı, söz mü?...Laf…Çünkü söz olsaydı bugün Türkiye’nin anayasasında kuvvetler ayrılığına dayalı hukuk devleti tanımlaması yer almazdı…
Hem sonra bu konuşmanın bakanlık koltuğunda oturan birine özgü üslubu, çekimi, albenisi olduğunu söylemek mümkün mü?
Çağdaşlığı benimsese, demokrasiyi içselleştirse, sayın bakan böyle konuşur muydu?

***

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ülkeyi yönetecek politikacılar çekirdekten yetiştiriliyorlar, belli bir donanımları olacak, iyi öğrenim görecekler, partide eğitimden geçecekler…
Ayşenur İslam’ın durumu ne?
İyi bir öğrenime sahip olduğunu biliyoruz…
Donanımlı olduğuna da kuşku yok…
Ama yine bir sorun var…
Sorun ne?
Sorun yurttaşa tepeden bakma sorunu…
Sorun yurttaşı küçük görme sorunu…
Sorun yurttaşa hakaret sorunu…
Sorun yurttaşa bakışın cemaatçi mantıktan kaynaklanması sorunu…


***

Cemaatçiliğe şartlanmışlığın ağır bastığı bir siyasal kılavuzluğun güdümünde konuşan sayın bakana bilmem ki ne demeli?
Bu iş çığırından çıktı, bakan bakanlığında şaşırdı…
Allah diline şifa versin…
Dilerim sayın bakanın kafasının dank edeceği günler yakındır…