Türk Telekom 2005 yılında yapılan ihale ile 6.5 milyar dolar karşılığı özelleştirilerek Katar firması Ojer Telekominikasyon A.Ş. adlı şirkete satıldı. Türk Telekom devirden önce üst üste 4 yıl en fazla Kurumlar Vergisi ödeyen, 2004 ‘ te 2.2 milyar TLK net karı olan ve 60 bin çalışanı olan bir kurumdu. İhaleyi kazanan kurum OTAŞ ihale bedelinin %20 sini peşin, kalanı ise beş eşit taksitte ödeyeceğini açıklamış, 2007 yılında Türk Bankalarından 4.3 milyar dolar kredi alarak borcu erken kapatıp hisseleri devir aldı. Kredi borçlarını ödeyemeyen OTAŞ bu sefer 4.478 milyon dolar ve 211 milyon 970 bin dolar olmak üzere iki ayrı kredi anlaşması daha yaptı. Eylül 2016 dan buyana kredi borçlarını ödememeye başladı.

Yaşanan gelişmeler üzerine kredi veren bankalardan en büyük paya sahip Akbank, Garanti ve İş Bankası bir şirket kurarak Telekom hisselerini geri aldı. Bu süreç zarfında Telekom kar ettiği halde borçlarını ödemedi. 60 bin kişilik kadro 22 bine indirildi. Çalışan sayısı 3 te 1 e indiği halde Yönetici kadrosu 3 kat arttı. Zarar edersin, para kazanamazsın, işler kötü gider anlarım. Adamlar kredileri ödemedikleri gibi 5.7 milyar dolar yani bugünün parasıyla 22 milyar lirayı cebe attılar!

İktidarın en büyük özelleştirme geliri diye sunduğu Türk Telekom'da yaratılan facianın faturası bir yolla ödenecek. Ya krediyi veren bankalar ödeyecek ya da kamunun üzerine kalacak. Uyanıklık edip imtiyaz süresi uzatılarak Oger'in borçları karşılığı satış yapılacak olursa, doğrudan bu borç yine kamuya yıkılmış olacaktır. Nitekim kalan 9 yıllık imtiyaz süresinin üzerine konulacak her yıl için kamuya parasal giriş olmayacak, bedavaya süre uzatılacak!

Türk Telekom'un yönetimine el koyması ve yeni bir imtiyaz sözleşmesi yapmak üzere ihaleye çıkmasıyla da tüm borç üstlenilmiş olacak. Kaçış yok!

O gün Telekom'u özelleştiren iktidar bugün halen görev başında… Bütün bunlar olurken bu zararın gerçek sorumlularının adı bile geçmeyecek.

YATIRIMLAR YAPILMADI

İlk yıllarda elde edilen muazzam karların sırrı neydi? “Haydi, tatlıya bağlayalım” dedi batık paraları topladı, ödenmeyen faturaları tahsil etti. Şirket demirbaşları, arsaları, binaları, taşınmazları cayır cayır sattı. Bırakın onları eldeki bakır kabloları bile sattı. Paraları kasaya attı. Kar payı olarak dağıtıp kendi aldı!

İhale şartnamesinin gerektirdiği altyapı yatırımları yapılmadı.

Yatırım dediğin satışın yüzde 15'ini ancak buluyor. Bu yıl bu oranın ilk altı ayda yüzde 9'a kadar düşmesi de ibret verici… Kontrol etmesi gereken kimdi? Kontrol edildi mi?

Sonra da bizim internet neden yavaş çalışıyor? Mahalleye neden fiber döşenmiyor? Cep telefonu burada neden çekmiyor? Adamlar yatırım yapacakları parayı da kar payı olarak dağıtıp yine cebe attılar da ondan!

Türk Telekom'u özelleştirmeden alan şirketin borçlarının yanında bir de şirketin borçları söz konusu. Türk Telekom'un 2017 yılı 3'üncü çeyrek sonuçlarına bakıldığında; 6.6 milyar liralık kısa vadeli, 15.2 milyar liralık uzun vadeli olmak üzere toplam 21 milyar 660 milyon liralık borç yükü bulunuyor.

Hem özelleştirme parasını alamadık hemde üste para verdik. Zaten kasası boşalan Hazinenin üstüne bir kambur daha yüklendi. Özelleştirmelerden kaynaklanan kar transferleri ile ülke dışına ne kadar para çıkışı oldu buda bir muamma. Kısaca Özelleştirmeler ile ayağımıza kurşun sıktık. Özelleştirmelerin amacı yurt dışından kaynak girişi yaratmak olmalıydı. Biz hem kar getiricikurumları sattık hemde üste para verdik.

Türk Telekomda yaşanan bu krizi dış basın en büyük yolsuzluklardan biri olarak adlandırıyor. Kore basınında Arap adam Türklerden 27 milyar dolar çaldı diye yazılıyor.

İzlemeye devam edelim bunların devamı geliyor. İşin tuhafı % 100 yeri Türk firmalarıda Konkordato istemeye başladılar.    Sağlıcakla kalın.