Konu TÜVASAŞ ise Ulaşım-İş Sendikası Genel Başkanı Cihad Koray’a soracaksın.
Çünkü kiminin uyuduğu, kimisinin siyaseten susmak zorunda kaldığı, kiminin olacakları bile bile ‘aman Reis ile aram bozulmasın da varsın TÜVASAŞ yıkılsın’ diye görmezden geldiği dönemde tek uyaran Cihad Koray’dı.
Ve 2006 yılında EUROTEM’in TÜVASAŞ’ın işletme sahasına kurulmasına karşı geldiğinde, birileri onu aforoz etmeye kalkmıştı.
Bugün, konuşma hakkı sadece onundur.
Bu birleşmenin ekonomi ve istihdam yönüne dair açıklamalarını paylaşalım;
“Oyun bitti ve şah da piyon da aynı kutuya konuldu.
Cumhurbaşkanlığı Kararı ile TCDD‘nin, TCDD Taşımacılık A.Ş. dışındaki diğer 3 bağlı ortaklığı olan TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜLOMSAŞ’ın hukuki statüleri fesih edilerek, TÜRASAŞ adı altında bir araya getirildi. 
Sakarya, Sivas ve Eskişehir’in en önemli markaları olan TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜLOMSAŞ artık yok...
Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur derler. 2019 yılında bu 3 kurumun bir çatı altında toplanacağı gündemi meşgul etmişti. Ancak, beklenti yine TCDD’ nin bağlı ortaklığı olarak kalacağı yönündeydi. Ama öyle olmadı ve doğrudan Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığına bağlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT) olarak TÜRASAŞ adı altında bir araya getirildi. 
Hukuki Statüsünün TCDD’nin bağlı ortaklığı değil de İDT olarak düzenlenmesi, bu kurumların kamu hizmeti üretme yerine piyasa koşullarına göre faaliyet gösterecek kar amacı güden kuruma dönüştürmüştür. 
TÜVASAŞ ve TÜDEMSAŞ yarım, TÜLOMSAŞ ise bir yüzyılı aşkın bir süredir ülkemizin çeken ve çekilen araç ihtiyacını karşılamış, bizi dışa bağımlı olmaktan kurtarmış kurumlarımızdı. 
En önemlisi de sektörde yer alan yerli ve yabancı firmaların fiyat belirleme inisiyatifini onlara bırakmamalarıydı. 
Bu gün bu kurumlarımızda görev yapan Genel Müdüründen odacısına kadar tüm çalışanlar, Milli Treni ve Milli Lokomotifimizi raylara koymaya ve bu projenin gerçekleşmesinin sonuna gelinmesinin heyecanını yaşarken; yüzyıllık kurumlarımızı yok etmenin maksadı nedir? 
Maksat bellidir; İDT kamu kuruluşlarını buharlaştırmanın en kolay yoludur.
‘Satacak KİT kalmadı, yenilerini kurup satalım…’ Yapılmak istenen budur. 
Satılabilecek KİT sayısı çok azaldı. İDT olanların çoğu satıldı. KİK’lerin PTT, TCDD gibi en büyükleri, daha önceleri çıkarılan yasalarla A.Ş.’ne dönüştürülmüştü. Bunları parçalayıp yeni şirketler kurup satacaklar. 
Elde kalan KİT’lerin satılmaya hazırlandığını; yenilerinin de satmak amacıyla kurulacağının göstergelerinden biri; yönetim kurulu üyeliklerine atanmak için konularında uzman olma koşulunun kaldırılmış olmasıdır. 
5 üyeden oluşan TCDD Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu içerisinde tek bir isim dahi TCDD Kökenli değildir. Belediye ve Karayolları kökenli isimlerden oluşmuştur. TCDD Taşımacılık AŞ de ise sadece bir isim TCDD Kökenlidir.
KİK olup da anonim şirket biçiminde yapılandırılmamış yalnızca iki kuruluş kaldı. Biri Kıyı Emniyeti, öteki Devlet Hava Meydanları İşletmeleri Genel Müdürlüğü. Yakında onlarda bir CB Kararı ile önce A.Ş. ’ne dönüştürülecek ve sonrada özelleştirmeye tabi tutulacaklardır. 
Yeni kurulan TÜRASAŞ Piyasa şartlarına göre faaliyet gösterecek bu sektörde yerli ve yabancı şirketlerle rekabet etmek zorunda kalacaktır. 
Bunlardan biri; Sakarya’ya raylı sistem araçları üretim tesisi de kurması için kendisine 571 000 500 TL teşvik verilen Ethem Sancak’ın BMC si yer alıyor. Bu kurumlarda örgütlü işçi ve memur sendikalarının konuya yaklaşımı ve gösterdikleri tepkiler bulundukları üstlendikleri vizyon ve misyon ile yer ve temsil ettikleri kesimlere göre değişkenlik arz ediyor. 
Bu birleşmeye ve yeni hukuki statüye dönüşmelerine bu güne kadar karşı görüş bildiren sadece Ulaşım İş Sendikası olmuştur. 
Bugün de, Ulaşım İş Sendikası olarak bu birleşmeye karşıyız. 
Çünkü; Eskişehir, Sivas ve Sakarya illerinin en büyük ve tanınan markalarının ortadan kalkmasına, hukuki statülerinin değişmesiyle Genel Müdürlük olan tüzel kişiliklerinin sona ermesine yol açacaktır.
Bu statü değişikliğinde Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları, Hukuk Müşaviri ve Teftiş Kurulu Başkanı gibi pozisyonlarda görev yapan kişilerin akıbeti belli değildir.
Her ne kadar işçi ve memur personelin tamamının yeni kurulan şirkete devredildiği kararda yer alsa da; TÜRASAŞ’ın bazı işleri özel sektörle ortaklaşa yapabileceği göz önüne alındığında yaklaşık işçi, memur, taşeron 5500’i bulan personelin ne kadarını istihdam etmeyi sürdürecekleri hususunda belirsizlik yaşanmaktadır.
Bu üç kurumun kendine ait işletme alanlarının olmaması, açık-kapalı alanlar ile sosyal tesislerin TCDD’ye ait olması nedeniyle TCDD’nin bu taşınmazların ne kadarını TÜRASAŞ’a devredeceğinin bilinmemesi, en önemlisi de TCDD’nin bağlı ortaklığından çıkarılması nedeniyle sonraki sürecin tasfiye veya özelleştirme ile sonuçlanacağını düşündüğümüz için; bu birleşmeye karşıyız.
Şu an için en net görüntü; TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜLOMSAŞ isimlerinin tarih olması ve bugüne kadar geçici unvanlar için şahların dalkavukluğunu yapan piyonlar ile bulundukları pozisyonların devam etmesi yönünde siyasi iradenin karşısında devletin değil iktidarın emrinde hareket eden şahların aynı kutunun içine konulmasıdır. Sendika olarak temsil ettiğimiz kesimlere yakın zamanda yaşamak zorunda kalacakları tehlikenin farkına varmaları için mücadele etmenin yanı sıra, bu fabrikaların kurulu olduğu Sakarya, Eskişehir ve Sivas illeri dâhilinde kamuoyunu da doğru şekilde bilgilendirmeye devam edeceğiz.”
Teşekkürler, Cihad Koray…