Bu gün anneler günüymüş, yıl 365 gün. Sadece bir gün mü anneler hatırlanmalı, diğer 364 gün ne olacak, annemiz yokmuş gibi mi davranacağız. İnsan var olabilmesi için bir anneye ihtiyaç duyar, onun bedeninde önce oluşur, ruhunda gelişir. Onun korumasıyla yetişir büyür ve kendi ayakları üzerinde durabilir. Annelik duygusu çok farklı bir şeydir, sahiplenmek değildir sadece o farklı, tarif edilemez bir hissiyattır. Bir çocuğu doğurmak, doyurmak, yetiştirmek, korumak hepsi genlerine kazınmıştır, içgüdüsel olarak yaratan tarafından öğretilmiştir ona. 
Bir insanın var olabilmesi anne sayesindedir. Annemizi kaybettiğimizde anlarız ancak bunu. Bir parçamız koparılmıştır, tam değilizdir artık. Bu boşluğu hiçbir şey dolduramaz ve ölene kadar taşırız bu noksanlığı. 
Bizi biz yapan annemizi niçin bir güne sığdırmaya çalışıyoruz? Hayattayken, nefes alırken küçük bir tebessümü bile bazen çok görüyoruz onlardan. Çoğu zaman günlük koşuşturmalara öyle kaptırıyoruz ki kendimizi unutuyoruz bile onun bize her an hasret olduğunu. 
Zaman zaman zaman, en büyük düşmanımız ve en kıymetli servetimiz. Kaybetmeden annemizi ihmal etmeyelim.  Dünyaları serseniz de önüne kıymeti yoktur anne için evladının içten bir tebessümünden fazla. Henüz vakit geç olmadan annemize gidelim.