Miguel Hernandez’in bir şiirinde şu ifadeler geçer: “Her şey gelir ve gider ama biz devam etmeliyiz.” İşte bu tam olarak ifade etmek istediğimiz durumdur. Geçmişimizden ya da yaşadığımız olumsuz deneyimin izlerinden kaçmak imkansızdır. Bu nedenle, geçmişin üstesinden gelmek aslında ilerlemektir.

Geçmişin üstesinden gelmenin tek yolu, onu iyice anlamak ve incelemektir. Bizi soktuğu kalıbın şeklini tanımlamalı ve ondan bir şeyler öğrenmeliyiz. Geçmişimizi analiz etmek yerine ona bağlı kalmaya çalışırsak, bizi sonsuz çukuruna çekmeye devam edecektir.

Anı yaşamak için geçmişin acı ve izlerini tecrübe olarak hayatınıza dahil edebilirsiniz lakin geçmişte yaşamak bugünü katledeceği için elinizden kayıp giden bu an da; geleceğinizi mahvedecektir.

Bugünü ve anı yaşamak için beynine emir ver, an varsa sende varsın... Geçmiş yaşandı ve bitti, gelecek ise meçhul bir kavram; elinde var olan büyük gücü keşfet ve anı yaşa.

Neredeyse bir aya yakın süredir küresel salgınla mücadelemize devam ediyoruz, hepimiz bu girdabın içerisinde kaygı ve korkularımızla varız. Fakat ben yaşadığım bu andan da zevk alıyorum, anı yaşıyorum.

Bugünün şartları, benim inandığım değerler kavramı insanoğluna bugünleri yaşamayı uygun gördü, buna isyan etmek kime yarayacaktır?

İnsan kendinden başkasına nasıl zarar verebilir, kısa zamanda kendini tatmin etmek için kırıp döken insanoğlu uzun vadede mutlak suretle kaybedecektir.

Elimizden akıp giden bir ahir zaman var, Allah öyle büyük ki yaşadığımız bu salgın anını bile aratır. Kanımca mutluluğun şükürden geçtiğine olan inancımla, her daim elimdekilerle mutlu olmayı bildim.

Sağlık mutluluk eğrisinin en üst domino taşı benim için ve bugün bu önem arz eden konu üzerinden tehdit altındayız, somut kavram olarak değer verdiğim en kıymetli şey iken insan sağlığı buradan bile şükredecek bir şey bulmak mümkün.

Bu günler de gelip geçecek, acısıyla tatlısıyla bizlere bir takım öğüt ve derslerle hayat gün gelecek normale dönecek. O gün geldiğinde şükretmek için sahip olduğun birçok şey olduğunu umarım anlamışsındır.

Verdiğim tüm eğitim ve seminerlerde başlangıç konuşmamda şu metin yer alır; ‘Her sabah uyandığımda pencereyi açar Rabbime şükrederim, sağ salim sabaha kavuşturduğu için’…

Bu doygunlukla yaşadığınız her an Allah tüm işlerinizi kolaylaştırır ve hayattan zevk alırsınız.

Geçmişte yaşadıklarımızın tamamı almış olduğumuz kararların neticesinde ortaya çıkmıştır ve unutmayalım ki; bugün alacağımız kararlarda yarın yaşayacağımız hayatın temellerini atacaktır.

Geçmiş; zor anlarda sığınası bir liman özelliği taşıyan yaşanmış anılar topluluğudur ki güzel günlerde ise hiç hatırlanmak istenmeyen anılar topluluğuna dönüşür.

Çünkü insanoğlu geçmişine de bencil davranır, toplum olarak acılarla eşdeğer kutup özelliği taşıma özelliğimiz vardır.

Toplumun yarısı geçmişin acılarıyla bugünü işgal ediyor…

Geçmiş, adı üstünde var olduğu gibi di’li bir kavramdır, elimizde var olan en kudretli güç yaşadığımız bu andır, müdahale şansımızın olduğu tek vakit dilimi var olan bu andır.

Ve yine bu konuyla özdeşleşen ve rahmetle andığım Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun manidar sözleriyle yazımı sonlandırıyorum;

Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yok…

Sağlıklı günlerde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.