İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun su fiyatı konusundaki açıklaması çoğu kişiyi şaşırttı; ulusal medya bu haberi şöyle verdi:

“Sözünü tuttu”
“Seçim kampanyasında su fiyatında indirime gidileceği vaadinde bulunan İmamoğlu, yüzde 40 indirim talebiyle konuyu belediye meclisinin ilk toplantısına getiriyor…”

İmamoğlu yönetiminin fikri neyse zikrinin de o olduğu belli oldu; meclis çoğunluğunu oluşturan AKP’li üyeler bu işe tamam derlerse iş bitecek!..
AKP’nin hali duman:
Yukarı tükürse bıyık..
Aşağı tükürse sakal..

***

Haberi okurken, geçmişe kaydım, belleğimden bir türlü silinmeyen bir anıyı anımsadım…
Nedir, anlatayım…
1994 yılı siyasal yaşamamızda önemli bir dönüşüm yılıdır; Amerikan güdümlü 12 Eylül darbesi ilk semerelerini vermeye başlamıştı; ülke siyasetinin merkezini oluşturan sağ ve sol partiler bölünmüştü; Demirel’in DYP’si ile Özal’ın ANAP’ı birbirlerini yok etmeye yönelik mücadeleye girişmişti; buna karşın merkez sol üç parçalıydı; İnönü’nün SHP’si, Ecevit’in DSP’si, Baykal’ın CHP’si arasında sıkışan sol seçmen üzerinde karamsar bir duygu egemendi…
Merkez sağ ve sol partiler iyi bir sınav verememişti…
Halk tepkiliydi…
Türkiye 1994 yerel seçimlerine bu ortamda gidiyordu…
Belirsizlik ortamında yapılan seçimler sürprizle sonuçlandı…
Siyasal İslamı temsil eden parti büyük bir başarı yakaladı…
Necmettin Hoca’nın RP’si merkez siyasetin sağını yedekledi, solunu solladı…
Ve Sakarya’da belediye yönetimlerini ele geçirdi…
Nasıl oldu bu?..

***

Daha önce bu köşede yazmıştım, yineleyeyim; Ünal Ozan’dan bana miras kalan siyah ciltli defterin bir sayfasında, yitirdiğimiz belediye başkanının şu yazısı var:
“ Bugün 18 Mart 1994. Seçime 9 gün var. “Allah’ın suyu parayla olur mu?” yalanını ortaya sürdüler. Halkı etkilediği anlaşılıyor!..”
Gerçekten de Ünal Bey’in öngörüsü doğru çıktı…
Dönemin koşulları gereği zaten yükselişte olan Refah Partili sözcülerin üstüne bir de dolaşıma soktuğu ‘Allah’ın suyu parayla olur mu’  sloganı halkı tavlamıştı…
Peki, sonra ne oldu?..
Su konusunda neler söylediler?..
Neler yaptılar?..
1994 yılında bu şehirde su parası yok denecek kadar azdı
Bugün Sakarya ülkenin en pahalı suyunu içiyor ve kullanıyor…
1994 yılında bu şehirde tek bir su fabrikası yoktu…
Bugün 21 tane var…
1994 yılı belediyesinde  ‘su temel ihtiyaçtır’ mantığı geçerliydi…
Bugün SASKİ bütçesi Büyükşehir bütçesini katladı…
Nereden nereye değil mi?..
AKP’nin su politikası bu!..

***
Bu anıyı neden bu köşeme taşıdım?..
AKP belediyeciliği bugüne kadar su konusunda hiçbir özeleştiri yapmadı…
Bugün Büyükşehir koltuğunda oturan Ekrem Yüce’nin bu kapsamda bir sorumluğu elbette yok; ama, bu süreci en iyi bilenlerden birisi…
Olur ya, tıpkı tren işinde, makam araçları konusunda ya da iftar yemeği ihale iptali olayında yaptığı gibi özeleştiri çağrışımlı bir tutum takınmayı yeğleyebilir…
Su fiyatında hiç olmazsa indirime gidebilir...
İstanbullu Ekrem Bey, hiçbir zorunluluğu yokken su fiyatında indirime gidiyor da…
Bizim Ekrem Bey mi geride kalacak?..
Olmaz olmaz deme!..