Okulun arsası hayırsever Ali Dilmen tarafından bağışlandığını belirten Ali Dilmen Ortaokul Müdürü Mustafa Öztürk okul tarihçesini kısaca şöyle anlattı:“Okulumuzun arsası Ali Dilmen adında hayırsever yurttaşımız tarafından bağışlanmıştır. Bundan dolayı okulumuza bu hayırsever kişinin adı verilmiştir. Okulumuz 1994-1995 Eğitim Öğretim yılında ilköğretime dönüştürülmüş bu eğitim öğretim yılından itibaren ilköğretim okulu olarak hizmet vermektedir.2013-2014 Eğitim-Öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı okulumuzu İlkokul ve Ortaokul olarak ayırmış; 2 katlı olan C Blok İlkokul olarak, 3 katlı olan A Blok ise Ortaokul olarak kullanılması kararını vermiştir.“

Okulun vizyon ve misyonundan söz eden Mustafa Öztürk, öğrencilerin geleceği bizim geleceğimizdir anlayışıyla hareket ettiklerini ve her zaman yenilikçi ve değerlerine bağlı bireyler yetiştirmek istediklerini kaydetti. Öztürk, “Öğrencilerin öğrenmeyi öğrenmesi ilk önceliktir. Öğrenciler bütün çalışmalarınızın odak noktasıdır ve amaçlarımıza temel oluştururlar. Biz, sürekli olarak yeni öğrenme biçimlerine kendimizi adapte edecek beceriler geliştiririz. Öğrencilerimizin geleceği bizim de geleceğimizdir. İstiyoruz ki okulumuzda öğrenmenin yanı sıra eğitim ve sosyal becerilerde temel ihtiyaç kabul edilmeli. Sağlam karakterli, sevgi ve hoşgörüyü benimsemiş; Vatanına, milletine ve değerlerine bağlı; Sosyal ve kültürel alanda aktif bireylerin yetiştiği ve bütün paydaşların mutlu olduğu bir okul için varız“ dedi.

Velinin okula bakış açısını değiştirdik

Akademik başarının her geçen gün artış gösterdiğini kaydeden Öztürk, “Okulumuz fiziki yapısı olarak her ne kadar elverişli değilse de akademik başarımız her geçen yıl artarak devam ediyor. Öğrenciler her şeye rağmen çalışarak başarılarını arttırıyor. Örneğin Milli Eğitimin yapmış olduğu sınavlarda ilk üçüncü sıralarda yer aldık“ dedi.  Öztürk ayrıca velilerin okula bakış açısını değiştirdiklerini belirterek, “Velinin de okula bakış açısını değiştirdik. Önceden burası tercih edilmeyen bir okulken uzak yerlerden çocuğunu gönderen aileler var. Çünkü okulun akademik başarısı arttıkça velinin de okula bakış açısı değişmeye başladı. Kısacası veliyi de okulun eğitim-öğretime dahil ettik. Ben öğretmen öğrenci ve öğretmenimden memnunum. Tabi okulumuzun eksiklikleri olunca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hemen ihtiyaçlarımıza cevap verebiliyor. Ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum. Tabi bunun yanında Milli Eğitim ile resmi görüşmelerimizi de sürdürüyoruz“ ifadesini kullandı.

En çok göç alan okul olduk

Erenlerde en çok göç alan okul olduğunu hatırlatan Öztürk, “Erenlerde semt olarak en güzel yer ancak okul olarak fiziksel anlamda eksikliklerimiz var. Çocuklarımız ne yazık ki eşit şartlarda eğitim alamıyor. Okulumuzda labaratuar, kütüphane, etüt salonu ,spor salonu yok. Erenlerin en çok göç alan okulu olduk“ dedi. Öztürk, ikili sistemin eğitimde verimliliği düşürdüğünü belirtti. Öztürk, “En büyük engel sabahçı ve öğlenci olmamız. Bu hem öğrenciyi, hem veliyi hem de öğretmeni zorlayarak verimliliği düşürüyor. Tabi bu da fiziki yetersizlikten ortaya çıkıyor.9 ve 3 eğitim sistemi ile her zaman daha verimli bir eğitim verilebilir. Çünkü okulumuzda 780 öğrenciye karşılık 13 derslik mevcut“ diye konuştu.

Sosyal ve sportif faaliyetlere de değinen Öztürk sözlerini şöyle tamamladı:“Durumu olmayan ailelere yardım kampanyası düzenliyoruz. Özellikle Afrin ve Suriye’deki vatandaşlara yardım kampanyası başlattık. Hem öğrenciler hem de veliler bu konuda duyarlılıklarını bir kez daha göstermiş oldu. Ayrıca hafta sonu yetiştirme kurslarımız devam ediyor. Öğrenciler boş zamanlarını ders çalışarak geçirmiş oluyorlar. Tabi sportif faaliyetlerimiz yaz aylarında daha çok aktif yürütüyoruz. Hentbol, futbol ve basketbolda eğitim veriliyor. Ancak kışın gelmesiyle birlikte spor etkinliklerimize de ara vermek zorunda kalıyoruz. Bu da spor alanımızın olmamasında kaynaklanıyor.“

Editör: TE Bilişim