Şimdi hep bir ağızdan hoppala diyenleri duyar gibiyim.

Hoppala ya…!

31 Mart Yerel Seçimlerinin üzerinden yedi buçuk ay geçti.

Ama Adapazarı halen sahipsiz.

Gazetelere, internet sayfalarını aç bak,

En çok koşan, halkın arsında olan, dert dinleyen Belediye Başkanı Adapazarı Belediye Başkanı

Görüntü tamam.

Ancak bal yapmayan arı gibi.

Ses var görüntü yok.

Söz var icraat yok.

Daha Adapazarı girişlerine ADAPAZARI adının yazılı olduğu tabelalar takılamadı.

Birinci Üniversite Serdivan’da,

İkinci Üniversite Erenler yolcusu.

Arifiye, Erenler, Hendek, Ferizli, Karasu, Kaynarca, Söğütlü’de Organize Sanayi Bölgeleri

Bize de traktörcüler sanayi sitesi,

Kapalı Çarşı, Uzunçarşı, Çark Caddesi, Karaağaç Bulvarı, Katlı Pazaryeri kısacası bütün esnafımıza bir söyle bin ah işit.

Çöp topladım,

Yol çalışması yaptım,

Eh, güzel tamam da …

Bunları mahalle muhtarları mı yapacaktı da siz yaptınız ?

TAKLİT VE TAĞŞİŞ edilmiş gıda pazarı oldu ADAPAZARI,

Her türlü hastalık aldı başını gidiyor.

TAKLİT VE TAĞŞİŞ edilmiş gıdalarla hangi mücadele yapılıyor ?

Belediyelerin  yasalardan doğan yetkileri var,

Bu yetkiler kullanılıyor da biz mi duymuyoruz ?

Ulaşım perişan,

Bulvarda dahi hane şekilde konuşlandırılmış trafik ışıkları,

Şimdi diyeceksiniz ki ;

O Büyükşehir Belediyesinin işi,

Bulvar Adapazar’lıların ama…!

Birinci sınıf tarım arazileri imara açılıyor.

Yeni kente giden yolda okullar, düğün salonları, farklı farklı tesisler.

Trafik orada da kilit.

Her şeyi birileri bozuyor,

Birileri bozulmasına yardımcı oluyor,

Birileri de seyrediyor…

Açıyoruz Adapazarı Belediyesi Web sitesini,

Geliyoruz PROJELERİMİZ menüsüne,

Teknik Projeler  boş,

Sosyal Projeler bomboş.

Başkada proje başlığı yok zaten…

Ne diyor Mutlu Işıksu ;

“Adapazarlılık kavramının müşahhas örnekleri olan kıymetli yazar ve dostlarımızla bir arada olmaktan mutluyuz. ADA aşıkları hep buluşsun ki kadim şehrimizin geleceğe umudu güçlenerek sürsün. “

Mutluyuz, mutlusunuz, mutlular…

SAKARYA İKİNCİ EL İNŞAAT MALZEMELECİLERİ

Piyasada pek çok kişi onları enkazcı olarak bilir ve öyle adlandırır.

Yirmi beş tane işletme bu işle uğraşıyor.

Ortalama yanlarında beşer kişi çalıştırıyorlar.

Yani 125 kişiye istihdam sağlıyorlar.

Ancak onların Sakarya Ekonomisine katkıları çok daha fazla.

Herkesin terk ettiği, attığı pek çok şeyi ekonomiye kazandırıyorlar.

Milli servet diye tanımladığımız pek çok şeyin yeniden değerlendirilmesini sağlıyorlar.

Çöp ithal eden bir ülkede enkazcıların yaptıkları küçük görülmemeli.

Söz konusu meslek grubu traktörcüler  sanayi sitesi olarak bilinen yer civarındalar yıllardır.

Ancak yol çalışmaları,

Etrafta yapılan yeni yeni binalar,

Artan şikayetler,

Daha bir çok nedenden dolayı yerlerinden ediliyorlar.

Büyükşehir belediyesi tebligatları yapmış çıkın diye.

Örgütlendiler,

Süleyman İkinci Başkanlığında dernek kurdular.

Sorunları çözmek için çalışmalara başladılar.

Adapazarı Belediye Başkanı randevu verdi görüştüler.

Ancak soruna çare bulunamadı.

Çünki konu Adapazarı Belediyesi’ni aşıyormuş.

Sakarya Büyükşehir Belediyesinden randevu talepleri var.

Ancak Büyükşehir Belediye Başkanından bir ayı aşkın süredir randevu alınamadı.

Dedik ya Adapazarı Sahibini Arıyor diye.

Sorunları çözecek sahip arıyor vatandaş.

AĞAÇLANDIRMA

Tüm Türkiye ‘de ve dolasıyla İl’imizde 11.11.2019 tarihinde Saat:11.11 ‘de eş zamanlı olarak ağaçlandırma, ağaç ekme programı yapıldı.

Milyonlarca fidan ekildi.

Geleceğe yapılan bu yatırımı gerçekleştirenlere yurttaş olarak yürekten teşekkürler.

Proje çok güzel,

Harika.

Ancak ;

Ne kadar fidan nerelere dikildi ?

Fidanlar nereden temin edildi ?

Bu proje için ithalat yapıldı mı ?

Projenin maliyeti ne kadar ?

Vergi veren yurttaşlar bunları bilmek ister.

Sosyal hukuk devleti bu sorulara muhakkak yanıt verir.

BEKTAŞİ VE CENNET

Bektaşi vaaz dinlemeye gitmiş.
Hoca vaazında içki içmenin kötülüklerini, zararlarını anlatmaya başlamış,

İçki içenlerin sırat köprüsünden boyunlarında dünyada içtikleri bütün içki şişeleri asili olduğu halde geçeceklerini anlatmış.
Bektaşi sormuş;
Hocam, boyna asılan şişeler boş mu olacak dolumu ?
Hoca, incecik köprüden dolu şişelerle geçilirken dengenin kolay sağlanamayacağını düşünerek;
Elbette ki dolu olacak diye yanıt vermiş.
Bektaşi sevinçten havalar uçmuş ve demiş ki;

Hay ağzını öpeyim Hocam, desene ahrette de yaşadık.