SATSO’nun,” Adapazarı Kabağı “’nı,” Sakarya Markası!” olarak tescil ettirmesi iyi zamanlı doğru bir kazanımdır. Teşekkür ederiz. 

     Kabağın özgün çekirdeğini-yani tohumunu-üreten Borsa’mıza da sanki vefa borcumuz şimdi tescillendi!

    Gıda Tohumları, geleceğimizi güven altına alacak değerli ödüllerdir.

   Genç yaşımdan beri, fırsat buldukça Geyve yolunda Sakarya nehrine tepeden bakan Tan Tesislerinde mola vermeye bayılırım.

    Evimizde ve bir zamanlar çarşılarımızın kimi lokantalarında bulduğumuz; O bildiğimiz Adapazarı Yemekleri Tan Tesisleri’nde de vardır.

    Manzarası, servisi, düzeni; abartılmamış fiyatları ile nefis bir dinlenme ve güven kapımdır. Güven; malzeme, servis, fiyat istikrarı bütünlüktür! 

     Bakın; Sakarya’da güvenilir iş kapısı olmak, bir zamanlar birçok Aile İşletmesinde eskiden bir Eşraflık kimliğiydi! 

    İyi ki, hala kimi çarşılarımızda Onlara rastlanılıyor: -)

   Eee; Çağdaş Dünya Şehri olmak, var olan kent kimliğin varsa doğrudur.

    Serdivan TunaTan Tesisleri yıllardır öyle bir örnektir. Yeni Atatürk Kapalı Spor Salonu yakınındaki işletmesi de iyi bir yatırımdı, ama;   

    TunaTan’ın; Adapazarı Bosna caddesinde, Adapazarı Kabağı ve Ürünleri için açtığı, “ Kabak Müzesi “ denecek kadar güzel işletmesi ise bambaşkaydı: -)

     Tuna Tan kendisi zaten bir markaydı, ama şehrinin en bilinen gıda ürünü kabağı marka yapmak için servet de harcadı.

     

   Sakarya’ya en güzel katkısı ve en başka önceliği de, her yatırımında kendisini maddi-manevi var eden Yaşadığı Yöre-Yerelliktir!

    Yatırımını kendi topraklarında yapar! İşletmelerinde kendi yöre insanları çalışır, yerel doğal ürünler vardır! 

    Tesisleri sanki bir okuldur. Genelde kendi yöresinin okuludur. İş Öğretme-İş Öğrenme Okulu. Ülkesinin çeşitliliği de göz ardı edilmez.

    Vergi ödemede de yıllar yılı Sakarya’nın gurur örneği gibidir!

    Devlet ve Sakarya’dan, bence, Tuna Tan ve benzeri Sakaryalı iş insanları çok farklı onurlandırılmayı hak ederler.

   Meslek Odaları bunu yapsa da; Şehrin-Devletin teşekkürü ayrı bir değerdir.  

    Başarılı, erdemli, cömert iş dünyamızı, sadece maddi sponsorluklar gerekince hatırlamak da yanlış, Ki;

     Cömert ve erdemli oldukları öğrenilince, hemen her gün kapılarına gitmek, hatta pes dedirtinceye kadar gitmek hepimiz için kayıp ve ayıptır!   

  Gördüğüm bir siyaset yanlışını vurgulamadan geçemem! Ülkelerin, şehirlerin mutlak bilinen bir karakterleri vardır.

    Şehir, Seçtiği Siyasilerin kendilerine biçtiği karaktere asla mecbur edilemez!   Size okullarımızdan çarpıcı bir örnek de vereyim;

  

   Hiç birisi mecbur edilmedi. Son 30-40 yıl öncesine kadar Adapazarı’ndaki İlkokulların ismine bakın! Hemen hepsini Adapazarı Eşrafı- aileler yapmıştır.

    Sabiha Hanım, Ahmet Akkoç, Ali Dilmen ve benzeri; gerisini şehir bilir. Bu  bir Şehir Kimliğidir! O okullardan yetişen şahane kuşaklar da gururumuzdur.

    Liyakatli Devletin yaptıklarına şehir katkı vermeseydi, nerde olurduk?    

     SATSO’yu kutlarken; TunaTan katkısını yazmadan geçemezdim, iyi ki varlar!