Amerika, çok irdelenmesi gereken tarihi süreçler yaşadı. Dünyada var olan tüm dinden, ırktan, dilden insanlarca kurulan bir Büyük Devlettir.

    O süreç, Yeni Kıta’ya göçen tüm insanlar için çok acımasız geçmiştir. Ta ki, Ülkede Devletin sürekliliğini yaşatacak sağlam Yönetme Sistemi oluşana kadar.

    En doğru ve en sağlam sistem mi? Bu, her ülkenin coğrafyasına ve toplum yapısına göre değişebilir. Ama, ABD’de Halkın Seçim Tercihi değiştirilemez miş!  

   Gördük, ABD’yi bir didikleyelim dedik. Herkes ekleme-düzeltme de yapsın:

    Amerika Devleti Yönetme Sistemi’ni koruyan; aşılamayan, değiştirilemeyen çok sağlam temeller-kurallar- şöyle özetleniyor;

     Beyaz Saray,

    Dışişleri Bakanlığı,

    Savunma Bakanlığı,

    Kongre,

    CIA GİBİ (?)  Kurumlar,

     Güçlü Bürokrasi,

     Müesses-Teamüli Nizam vs.

    Beyaz Saray’ın son Başkanı, TRUMP dünyanın en güçlü devletinin Başkanıydı.  Ama, Amerika adına hayati son kararları veren Tek Adam gücü yoktu.

    Dünya devi Amerika, Başkanlık Seçimi yarışması sırasında ve başkanlık sonucu ortaya çıktıktan sonra, bu gerçeği tüm çıplaklığı ile dünyaya gösterdi.

   USA Sistemi karşısında TRUMP’ın gerçek gücü ne kadarmış görüldü. Son Karar’ı Amerika Halkı’nın verdiği oylar belirledi.

   Seçim sonuçları; ilkin Trump’ın kendi partisi Cumhuriyetçi Parti’de,” Öncelik Amerika’dır; TRUMP değil !” gibi oldu. Beyaz Saray’da istifalar da başladı.

    Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları dünyaya, çarpıcı değişim mesajları sundu. Barış ve ekonomik ilişkilerdeki değişimleri şimdi dünya ülkeleri de irdeliyor.

     ABD de Kongre; Amerika demek. Demokratik Siyasi Parti için de, Cumhuriyetçi Parti için de bu öncelik değişmiyor.  

     Obama, Demokratik Partiliydi; ama önceliği USA çıkarları, güvenliğiydi;

    Turmp, Cumhuriyetçi idi. Cumhuriyetçiler bile Amerika’da bir benzerini artık zor seçer! Bunu, USA’nın son sigortası Kongre’de Cumhuriyetçiler gösterdi.           

    USA’nın Devlet sigortaları sadece bu kadar mı? Orada CIA ve benzeri sigortaları Başkan dahil kimseler(!) aşabilir mi?

    USA’nın Güçlü Bürokrasisi’ne kolay kolay yasa dışı dayatmalar yapılabilir mi? ABD Başkanı, yetkisindeki atamalar dışında, bürokrasiye atamalar yapabilir mi?

    Amerika’da, kamu ve özel üniversitelerin hiçbir görev-çalışma alanına ABD Başkanı yaptırımcı-emreden olabilir mi?

     Dışişleri ve Savunma Bakanlığı ile Kongre’nin kararı olmadan; ABD Başkanı her hangi bir ülkeye ekonomik ambargo, silahlı müdahale kararı alabilir mi?

    ABD’de Teamüli Hukuk vardır. Mahkemelerde, halktan seçilen jürilerin kararı da esastır. ABD Başkanı adaleti etkileyebilir mi?

     Trump’ın son gün verdiği af kararları bile gündemde en çok tartışılan falsolu kararlar olarak yazılıp, konuşuluyor.

     Amerika Kıtası, en son keşfedilen karadır;” Yeni Kıta-Yeni Dünya!” diye isimlendirilir. Geçmişi 500-550 yılık bir coğrafya-kıtadır.

   Amerika, bizim kuşakları; Pekos Bill, Tom Miks ve benzeri resimli dergilerle; Garry Cooper, John Wayne gibi aktörlerin kovboy filmleri ile epey şartlamıştır;

   Amerika’nın ilk sahibi Yerliler bize nasıl tanıtıldı;“ Kızılderili Vahşiler; beyazları tuzak kurup, esir alırlar. Kafa derilerini yüzüp, işkenceyle öldürürler.

    Esirlerini, karınca yuvalarının üzerinde kazığa bağlar, vücutlarına yaralar açıp karıncalara yedirirler. Çöl güneşi altında diri diri toprağa gömerler.”

    Oysa; Yerlileri yok eden, maceraperest-haris-gaddar kaşiflerdi. Onları gemilerle gönderen de; İspanyol, Portekiz, İngiliz, Fransız, İtalyan sömürgeci-ganimetçi krallardı.

    Çağların en büyük toprak kapışması nasıl yaşandı? Kaç Afrika kabilesi köleliğe kurban gitti? Çiftçiler, hayvancılarla ne çok savaştı. Demiryolu nasıl yıkıp geçti?

   Hepsini Petrol, Buhar ve Sanayi nasıl çırak çıkardı? Sözün özü şu galiba:

    Amerika çok büyük bedeller ödeyerek Amerika oldu. Ama, kendi içerisinde, artık hiçbir birey ve siyasi topluluk kurulan Devlet Sistemi’ni sarsamıyor!

    Bunu ben söylemiyorum; dünya,” Amerika dünyanın en güçlü devleti!” diyor.