Her yazısı derin arşiv bilgisi ve araştırmacı gazetecilik örneği olan Yılmaz Özdil, 2019 yılını özetlemiş.

Bize de ‘araklayıcı gazeteci!’ olarak paylaşmak kaldı.

2019’un bence en önemli olayı yerel seçimlerdi. Dolayısıyla sadece siyasi ve siyasete endeksli olanlarını seçtim;

“Asrın liderimiz, Meral Akşener'i hapisle tehdit etti, “birileri şu anda hapiste süre dolduruyor, aynı yola sen de düşebilirsin, hanımefendinin kaçacak deliği yok, milletvekili değil, hesaplaşacağız, onun hesabı ağır olacak” dedi.

Meral Akşener'i fetoyla el sıkışıyormuş gibi haber yaptılar, yalan çıktı.

Temel Karamollaoğlu'nu elinde rakı kadehi tutuyormuş gibi haber yaptılar, yalan çıktı.

Muharrem İnce'yi camide bisiklete biniyormuş gibi haber yaptılar, yalan çıktı.

Mansur Yavaş hakkında iftira kampanyası yürüttüler, “Kandil'in gönderdiği teröristleri belediyede işe alacak” dediler.

Asrın liderimiz, Mansur Yavaş hakkında konuştu, “adamda her türlü yolsuzluk var, sahte senet cambazı, vergi kaçakçısı, bu şahıs kimin adayı belli değil, bu seçime girebilse bile seçimden sonra çok ciddi bedel ödeyecek, benim milletim terör örgütü destekçilerine oy vermez” dedi.

Binali Yıldırım, meclis başkanlığından istifa etmeden belediye başkan adayı oldu, “meclis başkanı olarak siyasi faaliyet yürütmeniz anayasaya aykırı değil mi?” diye sordular, “seçim siyasi faaliyet değildir” dedi.

Asrın liderimiz “belediye seçimlerinde 1994 ruhunu yakalayacağız” dedi. Böylece… 17 senedir memleketi yönetip, 25 sene öncesini yakalamaya çalışan bir iktidar, dünya tarihinde ilk kez görüldü.

Akp yandaşı sarıklı yobaz, Akp'ye oy vermeyenlere “kafir” dedi, “onlara muhtarlık bile verme yarabbi” diye dua ettirdi.

Millet ittifakına hakaret ederken, millet'e “zillet” dediler, “illet” dediler.

İstanbul büyükşehir belediye başkanlığını Ekrem İmamoğlu kazandı… Asrın liderimiz kabul etmedi, “seçim bütünüyle usulsüz, organize suç işlendi” dedi, “elimizde kamera kayıtları var” dedi.

Binali Yıldırım seçimi kaybetmesine rağmen, “ben kazandım” dedi.

Büyüçekmece'de Maltepe'de polis zoruyla insanların kapısına dayanıp, kime oy verdiklerini sordular.

Akp zihniyetinin, insanları soyadlarına göre fişlediği ortaya çıktı… Akp'nin büyükçekmece adayı Mevlüt Uysal “kaydı silinen seçmenlerin soyadlarını taradığımızda Ak Parti'ye oy verenler olduğunu görüyoruz” dedi.

Binali Yıldırım “sandıkta yolsuzluk yaptılar, oylarımızı çaldılar, sandık hırsızlığı yaptılar, bu seçim başlı başına murdar olmuş bir seçimdir, murdar etin kavurması olmaz” dedi.

Aynı zarfta dört oy kullandık, aynı zarftaki üç oyun geçerli, birinin hileli olduğunu açıkladılar! İstanbul büyükşehir seçimini iptal ettiler.

Gültan Kışanak'ı görevden alıp, Diyarbakır'ı yönetsin diye atanan kayyumun, mütevazı makam odasını saray odasına çevirdiği, varaklı şatafatlı mobilyalarla doldurduğu, odanın arkasına pahalı mermerle kaplanmış özel banyo yaptırdığı ortaya çıktı.

Belediyeler Chp'ye geçince, tarihin en büyük yağması ufak ufak ortaya çıkmaya başladı… Milyarlarca doların nasıl israf edildiği, kimlere peşkeş çekildiği, milyarlarca dolarlık borçların nasıl buhar edildiği, hangi yandaş vakıflara kaç milyar lira indirildiği, işe bile gelmeden maaş alanlar ortaya çıktı.

Binali Yıldırım “seçimde oyları çaldılar dedim ama çaldılar demeye mecburdum, çaldılar demem hukuki bir terim değil” dedi!

“Ekrem İmamoğlu vatandaşa tokat attı” dediler.

“Ekrem İmamoğlu valiye küfretti” dediler.

Ekrem İmamoğlu'na “Pontuslu” dediler.

Trabzon halkına “Rum, Yunan” dediler.

Akp zihniyetinin, insanları sadece soyadlarıyla değil, aynı zamanda tiplerine göre de fişledikleri ortaya çıktı… Binali Yıldırım “sandık görevlileri seçmene bakıyor, Ak Parti'nin adayına oy verecek gibi görünenlere oy pusulası vermiyorlar” dedi.

İstanbul büyükşehir belediyesinde, son altı yılda, fikir olarak hazırlanan, ama “uygulanmayan proje”lere, 226 milyon lira ödendiği ortaya çıktı… Uygulanmayan ama 226 milyon lira ödenen fikir!

Asrın liderimiz miting kürsüsüne çıktı, “seçimde Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz” diye sordu.

 “Bu seçim Türkiye'nin beka seçimidir” diyorlardı, Hdp seçmenini kafalamak için Apo'dan mektup getirdiler, devletin haber ajansı Anadolu Ajansı'yla servis ettiler.

Apo'ya “yerli ve milli şahsiyet” dediler.

Osman Öcalan'ı Trt'ye çıkarıp Akp'ye oy istediler.

Asrın liderimiz “doğrusu ben Osman Öcalan'ın kırmızı bültenle arandığını bilmiyordum” dedi.

Ekrem İmamoğlu fark attı, tekrar edilen seçimi de kazandı… Asrın liderimiz “İstanbul'u Ak Parti kazandı” dedi.

Apo'nun mektubuyla oy istediler… Sonra da “bunlar pkk'lı” diyerek Hdp'li belediyelere kayyum atadılar.

İçişleri bakanımız, Ekrem İmamoğlu'na “pejmürde ederim” dedi.

Sandıklarda oy çalınmasını önleyerek, Chp'nin İstanbul'u kazanmasını sağlayan Canan Kaftancıoğlu'na 9 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

Yobaz Akit televizyonunun celladı, idam sehpasının önünden yayın yaptı, Chp genel başkanı Kılıçdaroğlu'nun asılmasını istediklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu'nu şehit cenazesinde organize saldırıyla linç etmeye çalıştılar, taşladılar, bir eve sığındı, “evi yakın” diye bağırdılar.”

Teşekkürler Yılmaz Özdil, var olasın, sağ olasın…

2020 ülkemize ve hepimize uğur getirsin, inşallah…