Sağlık Bakanlığı Pandemi’nin Eylül ayında 2. Dalga olarak geleceğini hesaplıyor ve koruyucu malzeme ekipman stoğu yapıyor. Bir diğer deyişle normal hayata dönüş 2 yılda çok zor gözüküyor. Diğer taraftan Liglerin oynanması kararı alınıyor. AVM ‘ler açılıyor. Ama açık alanlarda yürüyüş yapmak yasak.

Siyasi otoritenin başları kendileri sırça köşklerde oturdukları için normal hayatı bilmiyorlar. Ekonomide olduğu gibi, sağlıkta da örnek olması gerekenler maalesef maske takmıyor. Halk takmadığında ceza uygulanıyor.

Ne yalan söyleyeyim ben Corona’ dan memnunum. Evde kaldığım süre zarfında ne kadar lüzumsuz harcamalar yaptığımızı gördüm. Özellikle giysiye inanılmaz paralar harcamışız.

Ve artık asla giysi almamaya karar verdim. Konfeksiyoncular alınmasın bu kararımdan kendime almam ama size müşteri bulurum.

Kitap okudum. Hatim ettim. Geçmişte ne hatalar yapmışız değerlendirme fırsatı buldum. Aileme daha çok vakit ayırdım. Hayatımın çok büyük bölümünü hep başkaları için harcadığımı kendim için yaşamadığımı gördüm.

Evim biraz tepede Sakarya’yı göremiyordum net olarak. Artık en sondaki dağları bile görüyorum. Meğerse havayı ne kadar kirletmişiz. Atmosferi temizledi corona her şerde bir hayır var misali.

Perişan durumda olup devlet yardımı alamayanlara yardım etmeye çalıştım. Önünde işi olduğu halde bu süreçte geliri olmayan, günlük kazançları ile yaşayanların ne kadar zor duruma düştüğünü gördüm. Eskiden bankalar kumbara dağıtırdı. Çok yoksul olmamıza rağmen bizi ailemiz ve devlet tasarrufa yönlendirirdi. Tüketim toplumu olduk.

Siyasi iktidara sesleniyorum. Gelin önce yıktığınız Ekonomik yapıyı yeniden yapılandıralım. Siyasi hırslarınızı bir tarafa atın birlik olalım. Mesela Elinizdeki pahalı zırhlı araçları satılığa çıkarın. Lüks uçaklarınızı satılığa çıkartın. Saraylarınızda tasarruf önlemlerine başlayın. (Ama olmaz itibardan ödün verilmez tabi.) CHP’li, HDP’ li, İYİ PARTİ li demeden tüm Belediyeler ile birlik olup hizmet yapalım. Halkın iradesi ile seçilenleri ötekileştirmeyelim.

Gelin ele ele verip Oy Uğruna yaptığınız yardımlarla dilenci haline getirdiğiniz bu toplumu tekrar üreten toplum haline getirelim.

Bugünlerde İş Bankasına Çökme operasyonu yine dile getirilmeye başlandı. Bahane olarak ta CHP hisseleri öne sürülüyor yine. Neden çünkü İş Bankasının mali yapısı içini boşalttığınız Vakıfbank, Ziraat ve Halkbank tan çok çok güçlü. Temcit pilavı gibi ikide birde bu konuyu dile getirmekten vazgeçin artık. İş Bankası’ da sizin ortaya koyduğunuz yasalara bağlı çalışıyor.

Ekonomik durumu kimse görmesin diye sürekli gündem saptırmayı bırakıp gerçekleri görün ve ele ele verip Ekonomik Savaş verelim. Bu millet sizin hatalarınızı yıllardır affediyor. Kandırıldınız defalarca biliyoruz. Gelin bu gurur ve kininizi bir taraf bırakıp milletin tümünü kucaklayın. Bu ülkede kamplaşmayı körüklemeyin. Geçmişte bu millet Sağ, Sol olaylarında çok canlarını kaybetti.

TCMB’ yi tekrar bağımsız ve siyasetten uzak kurum haline getirin. Meclis ve Parlamentoyu işler hale getirin. Kısaca yok ettiğiniz Demokrasiyi tekrar getirin.

Darbe söylentilerinden siyasi çıkar sağlamayı bırakın. Biraz okuyan halk bunları yemiyor artık. Çalışacak gücü ve kimsesi olmayanlar dışında yardımları kesin. İş sahaları yaratın ve çalışıp üretsinler. Önceden olduğu gibi çiftçiye dekar başına değil ürün başına destek verin. Emeğinin karşılığını verin ve bu ülke tekrar Dünya da Tarım ürünlerinde kendi kendine yeten ülkelerin başında gelsin.

Hukuk, eğitim ne varsa hepsine işlerlik kazandırın. Bize bizden başka kimsenin faydası olmadığını görmüş olmalısınız bugüne kadar.

CHP veya Bay Kemal ile yatıp kalmayı bırakın artık. Kin ve nefret söylemlerinden vazgeçin halkı kucaklayın. Bu millet bunları hak etmiyor.

Siyaseti rant uğruna yeterinden fazla kullandınız bu milleti ve bu ülkenin kaynaklarını.

Siyasi çıkarlarınız ve rant uğruna heba ettiniz. Vakit çok geçmeden buna son verin artık. Yaptığınız rant yedi sülalenize yeter.

Aklıma gelmişken şu basına müdahaleden vazgeçin ve her gün paralı askeriniz basın mensuplarını TV ‘lere çıkartıp car car konuşturmaktan da vazgeçin artık. Sizin yüzünüzden TV seyretmez olduk. TV seyretmemek için Bilgisayar başında oturuyorum bütün gün. Buda Boyun fıtığı ve bazı diğer meslek hastalıklarına neden oluyor. Sorumlusu sizsiniz unutmayın.

HZ. MEVLANA MİSALİ; GELİN TANIŞ OLALIM İŞİ KOLAY KILALIM. BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ.

Demirel ve Levent Kırca ile ilgili bir gerçek olay geldi aklıma: Her ikisine de Allah rahmet eylesin. Levent Kırca ve Oya Başar tiyatrosu Bostancı Gösteri merkezinde bir oyun oynamaya başlıyor. Oyunun konusu tabii ki Süleyman ve Nazmiye Demirel. Oyun çok tutulmuş. Full çakıyor. Bir fırtına çıkıyor ve gösteri merkezinin çatısı uçuyor. Levent Kırca Bankalara kredi başvurusu yapıyor tamirat için. Bankalar İpotek istiyor tabi gösteri merkezide kiralık. İpotek verecek mülk yok Levent Kırca’ da. Arkadaşlarından birisi diyor ki gel destek için Babaya gidelim. Ya olur mu Tiyatronun konusu onlar. Çaresiz gidiyorlar. Demirel Güniz Sokak’taki evinde ağırlıyor. Durumu anlatıyorlar. Demirel Yaverini çağırıp talimat veriyor. Levent Beye benim şahsi hesabımdan çek yazın ne zaman öderse ödesin diyor. Demirel tam çeki teslim ederken Levent KIRCA efendim ben bunu alamam diyor. Demirel niye geldiniz o zaman diyor. Levent Kırca efendim bizim tiyatronun konusu sizsiniz bu yüzden kendime ihanet etmiş olurum vaz geçtim diyor. Demirel gayet oldun ben sizin tiyatronuzu izledim alın işinizi görün diyor. İşte devlet adamlığı budur. İşte Hoşgörü budur. Bölmeyin bu ülkeyi.

Bir konuya daha değinip bugün son veriyorum. Her gün ezandan sonra Camilerden ezan sonrası fetva veriliyor. Tekbir getiriliyor. İyi yaptığınızı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Ben bile artık camiye gitmeyi düşünmüyorum. Deist ve Ateist sayısını arttırmaktan vazgeçin. Diyanet siyasete alet olmayı bırakıp asli görevine dönsün. Mesela ben Kuran okumayı ve namaz kılmayı Mahalle camimizin Hocasından öğrenmiştim.