Yukarıdaki tarih     yakın zaman da yaşadığımız bir felaketin tam zamanını hatırlatıyor. Bu felaket SAKARYA için ilk veya son felaket mi? Tatbiki değil. Ne ilk ne de son olacak. Yaşadığımız bölge, hatta ülke, dünyanın en önemli deprem kuşağında. Şehrimizin kurulduğu ova  ise Sakarya nehrinin getirdiği alüvyon ile oluşmuş bir ova. Bilim adamlarının tespitleri, bu ovanın zemin bakımından dünyanın en çürük zeminlerinden olduğu yönünde.1943 Hendek depremini yaşayanlardan hayatta olanlar var. Benim neslim 1967 depremini ve 1999 depremini bizzat yaşadı. Bu gün geldiğimiz nokta bu felaketlerden ders almadığımızı gösteriyor.

Klasikleşmiş ifadesi ile deprem öldürmez, binalar öldürür. Eğer bölgenizin zemin ve deprem özelliklerine uygun yapılaşma yapmazsanız can ve mal kaybı kaçınılmazdır. Bu konuda alınacak en acil önlem ise, KENTSEL DÖNÜŞÜM diye ifade edilen, eski ve yıpranmış binaların yıkılarak, uygun alanlar da yeni yapılanmaya gitmektir. Beklenen BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ, Marmara bölgesinin tamamını etkileyecektir. Bu deprem sonrası beklenen can kaybı ve ekonomik kayıp çok büyük rakamlarla ifade edilmektedir. Böyle bir depremden etkilenecek bir şehir de yaşıyoruz. Bu nedenle aşağıda sıralayacağım kişi, kurum veya kuruluşları acilen göreve davet ediyorum. En büyük acıları yaşamış, en büyük kayıpları görmüş biri olarak belki de son defa ikaz ediyorum.KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ BİR AN ÖNCE GERÇEKLEŞTİREMEZSEK,YAKIN GELECEKTE BEKLENEN DEPREMDEN EN ÇOK ETKİLENEN ŞEHİR OLACAĞIZ.

SAYIN CUMHURBAŞKANI

MİLLETVEKİLLERİMİZ

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ

İLÇE BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ

BELEDİYE MECLİ ÜYELERİMİZ

SİYASİ PARTİLERİMİZİN İL VE İLÇE BAŞKANLARI

SİYASİ PARTİLERİMİZİN HER KADEMEDEKİ YÖNETİCİLERİ

ÜNİVERSTEMİZİN BİLİM ADAMLARI

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIMIZIN BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİ

BAŞTA SAYIN VALİMİZ OLMAK ÜZERE İLGİLİ BÜROKRATLARIMIZ

ŞEHRİMİZ DE YATIRIMLARI OLAN SANAYİ VE TİCARİ KURULUŞLARININ YÖNETİCİLERİ

YÖRELERİNİ İYİ TANIYAN MUHTARLARIMIZ

ÖZELLİKLE KONUYU GÜNDEMDE TUTACAK BASIN KURULUŞLARIMIZ

İş işten geçmeden, daha büyük acılar, daha büyük kayıplar yaşamadan gerekli tedbirleri almak için yetkilerinizi ve imkânlarınızı zorlayın. Sonradan çekilen vicdan azabının, pişmanlığın hiçbir kıymeti olmaz.

17 AĞUSTOS 2021 bu konuyu hatırlatmak için bir vesile diye kabul ediyorum.

Alınacak doğru kararlarla bir daha böyle acıları ve felaketleri en hafif şekilde atlatacağımızı ümit etmek istiyorum.

Sağlıklı günler dileğiyle….