Adapazarı Vagon Fabrikası’ndan emekli olan marangoz Nazif Dolgun’un 10c’üncü yaşgünü kutlamasına 69 yaşındaki kızı Yegane Özkaya ve 62 yaşındaki Behiç Dolgun ile komşuları Vasfiye Postalcıoğlu, Hikmet Postalcıoğlu, Şehriye Postalcıoğlu ve Levent Postalcıoğlu katıldı. Kutlamaya doğum gününün yanı sıra 2 yıl önce 88 yaşında hayata veda eden eşi Yektane Dolgun’u da dahil eden Nazif Dolgun ile çocukları, pastanın yanına onunla karı-koca birlikte çekilmiş bir fotoğrafını koyarak evlilik yıldönümünde kendisini andılar.

Pasta üzerine 3 adet mum koyulup yakıldı, çocukları üfleyerek mumları söndürdü. Yine çocukları yaş gününü ve evlik yıl dönümünü kulağına seslenerek kutladılar,  ardından hep birlikte pastayı keserek 103’üncü doğum günü ve 75’incievlilik yıldönümünü kutladılar.

Atatürk’ü Adapazarı’nda gördüm.

103 yaşına giren Nazif Dolgun, anılarından söz edildiğinde Atatürk’ü anlattı. Atatürk’ün Adapazarı’na ve İzmit’e gelişini, “Trenle geliyordu.  Adapazarı’na gelişinde çok kalabalıktı. Yanına yaklaşmak mümkün değildi.  İzmit’e gelişinde de görmüştüm. O gelişinde el sallamıştı. Öldüğü zamanı da hatırlıyorum, Allah rahmet eylesin. Atatürk’ü çok seviyorum, çok iyi adamdı” diye anlatan Nazif Dolgun, Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’i de iyi tanıdığını belirtti.

Oğlu babasını anlatıyor.

62 yaşındaki Oğlu Behiç Dolgun ise şöyle konuştu:
“B
abam 102 yaşını bitirdi, 103 yaşına giriyor. Babam konuşmayı çok sever ama kulağı duymadığı için konuşmuyor. Vagon fabrikasından 1970 yılında emekli oldu, kendisi oranın marangozuydu aynı zamanda mobilyacı.

Yemek ayırmaz, her şeyi yer. En çok süt, yoğurt, peynir, tereyağı… Bunlar birinci yiyecekleri.  Çok yürüyüş yapardı, çok da çalışırdı. Hiçbir sağlık sorunu yok, en son 3 yıl önce kalp doktoruna götürdüm doktor 20 yaşında bir delikanlının kalbi gibi sağlıklı dedi. Dizlerinde biraz sorun var, ağrı var. Destek almadan yürüyemiyor, onun dışında hiçbir şeyi yok, gece yatmadan önce süt içer ya da yoğurt yer öyle yatar. Uzun yaşamanın sırı çok çalışmasına ve süte, yoğurda, tereyağına bağlı olduğunu düşünüyoruz.

Babam tabi ki Atatürk çocuğu… Onu çok severdi,  kendisi ’de halk çocuğu işçi sınıfından gelmiş. Gece gündüz çalışarak, bizlere bakmış. 5 çocuğu, 10 torunu oldu. 4 kızı var en küçükleri benim. Yugoslavya’dan Bosna Hersek’ten göç etmeyiz biz,  Boşnak kökenimiz. Babamıza bakıyoruz annemiz 2 yıl önce vefat etti. Keşke annem de bugün olsaydı, bugün aynı zamanda 75’ci evlik yıl dönümleri. Annemle babamla aralarında 12 yaş var.”

Kızı babasını anlatıyor.

69 yaşında kızı yegâne Özkaya ise duygularını şöyle dile getirdi:
“Marmaris’ten babamın yaş günü için geldim. Biz 4’ü kız 5 kardeşiz. Üç kız kardeş Marmaris’te oturuyoruz. Babamıza dönüşümlü olarak bakmaya geliyoruz. Babamlar 7 kardeş, küçükleri büyükleri amcamların hepsi ölmüş. Amcamların hepsi hemen hemen şeker hastası. Babamda ne şeker hastalığı, ne de kolesterol var.

Biz Sakarya’da internetten araştırdık köyler kasabalar dahil 62 kişi yüz yaşını geçen var,   bunlardan 11’i erkek, 51’i kadın. Babam, bir milyonluk nüfusta erkekler içinde 11’inci. (Ölmek istemiyorum) diyor, (yaşamak çok güzel, hava - güneş var) diyor. (Sizler varsınız, sizleri bırakıp gidemem, sizleri bırakıp nasıl giderim) diyor.”

76 yılık Komşusu yanız bırakmadı.

Vagon fabrikasında berber çalışan komşusu Hikmet Postalcıoğlu, “Nazif abimi çok severim, 76 yılık komşumuz beni halen hatırlıyor, tanıyor kulağı ağır işitiyor ama biz yine yakınından kulağına konuşarak sohbet ediyoruz”dedi

Foto: Cumhuriyet’ten 7 yaş büyük olan ve 5 çocuğu ile 10 torunu bulunan Nazif Dolgun, 12 cumhurbaşkanı ve 27 başbakanın dönemine tanıklık eden asırlık bir çınar…  Mide ameliyatı geçirmiş, son olarak prostat kanserini yenmiş. 6 aydır kulağı ağır işitiyor ve birinin yardımı olmadan yürüyemiyor ama başka bir sağlık problemi bulunmuyor.

Editör: TE Bilişim