Hafta sonu gazetelerde haber yerini aldı…

Büyükşehir Belediye Meclisi toplanmış, şehrin tüm yollarını boydan boya asfalt yapmak üzere kredi kullanılmasını onaylamış…

Bizim Sakarya’nın yazı işlerinde haber yazıldıktan sonra, Metin Işıker ortaya bir soru attı:

-Bu habere biri başlık söylesin…

Günay bir şey söyledi, Sadiye geliştirdi, Serkan ilavede bulundu, Ünal şu olsun, dedi…

Ve derken… derken… konu gırgıra dönüştü…

Bana da iş diye oturup bunları derleyip yazmak kaldı…

 

***

Türkçe’de en çok kullanılan sözcüklerden biri de ‘yol’dur; bu kesin…

Bozuk ‘yol’ vardır…

Uzun ‘yol’ vardır…

Dolambaçlı ‘yol’ vardır..

Karanlık ‘yol’, aydınlık ‘yol’, dik ‘yol’, inişli ‘yol’ vardır…

Sade ‘yol’u olmayan mahalle değil, ‘yol’u olmayan iş de vardır…

Ve sade yol’un değil, yolsuzluğun da türlü türlü yolları vardır…

Hatta sade mahallenin, işin değil, her türden insanın da yollusu ve yolsuzu vardır…

 

***

Bazı yollar işlektir, bazı yollar vardır ki, bir köşesinde aylarca bekleseniz, tek yolcu göremezsiniz…

Issız bir dağ başında iyi insanlar görürsünüz ki, size şaşırdığınız yolu göstermekten kaçınmazlar; Adapazarı’nın göbeğinde Bulvar’da insanlara rast gelirsiniz ki, tuttuğunuz yolu keserler, size yolunuzu şaşırtmaya çalışırlar…

Bazı kimseler küçük, bazı kimseler büyük yolların düzelmesine çalışırlar…

Bazı kimseler kısa yolları, bazı kimseler uzun, dik, sarp, fakat aydınlık yolları, bazı kimseler karanlık, dolambaçlı ve yanlış yolları severler…

Fakat gerçek ki, herkesin ayağı kendi yoluna alışıktır…

 

***

Şimdi Büyükşehir Başkanı Zeki Toçoğlu bu yazıyı okuyorsa, bizim Harmantepe, Çaltıcak, İkizce, Acıelmalık dörtgenindeki yolların bozukluğunu yazacağımı sanır.

Fakat ben kulak asılmayacak dileklerde bulunmaktan hoşlanmadığım için, yazımı doğru bir atasözüyle bağlayarak, büyükşehir başkanının tahminini boşa çıkaracağım ve diyeceğim ki:

-Yolcu yolunda gerek!..