YılgınlıkGüç olan, işe başlamak değil, sonuna kadar, yılmadan, yorulmadan götürmektir.Bir bilge demiş ki: “Bir amaç için ölmek değil, yaşamak güçtür.”Ben bilgenin bu sözünü yalnız büyük idealler için değil, günlük yaşamda ikinci ve hatta üçüncü derecedeki işler için de doğru bulurum.Ve bu sözle, bir işi sonuna kadar götürmek, ileri atılan bir düşünce için sonuna kadar mücadele etmek arasında bağ görürüm.***Gazeteler zaman zaman bir meseleyi öne sürerler.Bir iki gün hatta bir iki hafta bu öne sürdükleri, başladıkları iş etrafında yayın yaparlar, sonra susarlar, o kadar susarlar ki, başladıkları işin ne olduğunu bile unuturlar.Örnek mi istiyorsunuz?İşte tren meselesi…***Haydarpaşa-Adapazarı arası tren hattı bakıma alınacağı için 31 Ocak 2012 tarihinde 30 ay süreyle tren seferleri yapılamayacak.İyi ama her gün bu hattan yararlanan 20 bin yolcuya verilen hizmet ne olacak?Adapazarı’ndan her gün İzmit’e Gebze’ye giden çoğunluğu öğrenci ve çalışanlar olmak üzere 7 bin insan ne yapsın?Bir kamu hizmeti veren TCDD dükkanı kapattım, herkes başının çaresine baksın mı diyecek?Kamu kurumlarında hizmetin sürekliliği ilkesi yok mudur?Ne gibi tedbirler alınmıştır?Bu mesele etrafında zaman zaman yayın yapmamış hiçbir yerel gazete yoktur.Fakat yine hiçbir yerel gazete yoktur ki, bu kadar önemli bir işe başladığı halde, sonuna kadar kadar devam etmiş olsun.Hala durum meçhul…***Evet! Tren meselesi ve gazete yayıncılığı...Niçin haberi yapılır ve niçin kesilir?Bunun birçok sebebi vardır belki.Fakat elde olan bir sebep vardır ki, o da, kendi başladıkları işten kendilerinin yorulmalıdır.Tren seferlerinin iptali…Bu meseleye her gazete, herhangi bir yazı dizisinin inadı ve düzeniyle devam etseydi, belki bir şey çıkmazdı yine, fakat hiç olmazsa kamuya karşı bir facianın büyüklüğünü bütün korkunçluğuyla, anlamadığımız, anlayamadığımız, kavrayamadığımız gibi kavrardık.