Yayın Yönetmenimiz Tuncer Kalaycı’ya teşekkür ederim;“ ADAM GİBİ GAZETECİLİK YAPANLAR SORUN YAŞAMAZ !” gibi bir gözdağına O yazınca ilk kez tanık oldum.

Böylesine arızalar dolu bir sözü ne Aziz Duran Başkandan, ne de Zeki Toçoğlu Başkandan duydum. Çok şey duydum, yaşadım; ama böylesi bir ilk.

Aziz Duran’ın üzerinde bence bir çok hakkım var ve hala da helalleşmemiz olmadı; selamımı asla kesmem. Zeki Toçoğlu şehirlimiz, kardeşimizdir.

Yazı başlığımdaki sözü de bir kez daha asla kullanmayacağım bilinsin. Benim tek bir yüzüm var. O yüzü İŞ-Çıkar için hiç bir Kişi Kapısına sürmedim, sürmem.

Neyse; cart curtlarla kimse işe yarar bir değer yaratamaz. İşe bakalım:

Ak Parti, artık O ilk yılların kadro gücünü kaybetti. O nedenle son birkaç yılda Yol kontrolünü de kaybetti. Yol belirsiz, Kurucuların çoğu bile partide değil.

Şu çok açık, ülke ekonomisi bir krize girdi, daha da girecek. Şu gün gidilen yolun nereye çıkacağını bilen de pek yok. Eylül, ekim çok zor geçer.

AK Partinin TBMM üyeleri peki gidilen yolu biliyor mu? Siyasi muhalefet bile, küfür duymadıkça, kırılganlığı tetiklememek için susuyor gibi?

Ama, İktidar partisi tepeden öfkeli. Ama öfke, şiddet, küfürlü, yanlış sözler artık halkı ürkütemiyor, gündemi oyalıyor. Tam tersi etki yapıyor, kaybettiriyor.

Bunu halka Ekrem İmamoğlu kazandırdı. İstanbul Büyükşehir Seçimleri’nde izlediği Sosyal ve Siyasal Duruş halk için de, siyaset için de örnek karakter oldu.

Korku ve çıkar duvarları aşıldı. Barış dilli siyaset evlere-sokaklara güven ve huzur getirdi. Eleştirilere güler yüzle, yalansız, barışçıl yaklaşım zirve oldu.

16 Milyon insan samimi sevgi, halkla korumasız birliktelik ile tanıştı. Kimse tek başına her şey değildir gerçeği ortalığa saçıldı.

Söylenecek o kadar çok değişim yaşandı. Bunu en çok ve doğru algılayan AK Parti seçmenleri oldu. İnsanın hatalı bir kul olduğu gerçeği de ortalığa saçıldı.

AK Parti içinde bunca sene yaşayan siyaset insanları, eğer yeni bir hizmet kapısı aralamak isterse, kimse zor kullanarak önlemeye kalkmasın, kaybeder.

Çünkü, şu anda bile dikkat edin AK Parti içinde ne zaman işler çıkmaza girse partinin kurucu siyaset önderlerinden medet umuluyor.

Ancak, kimi deneyimli siyasi kişisel çıkarı da çözüm olabilir gibi görmüyor, kabullenen çok az. Kendileri yeni bir siyasi parti kurma tercihinde ısrarcı gibi?

Ürkütme, hatta soruşturma yaklaşımları bile yet(e)miyor. Yeni kaç siyasi parti kurulacak, başka bir kapıda mı buluşulacak, halk merakla izliyor-izliyoruz.

Sakarya’da da, bekleyip göreceğiz, köprülerin altından çok sular akar. AK Parti kurulduğunda, Büyükşehir Başkanı Aziz Duran tercih için aylarca beklemişti?

Erbakan Hoca, yılların siyasetçisiydi. Erbakan Hocaya ihanet etmek gibi bir tercihi insan ilkin kendisine anlatmalı. İhanet denmedi, tercih AK Parti dendi.

Bugün, AK Parti kadrolarında o günün kurucuları kalmadı. Gelecekte ışık gören de yok gibi. Tam tersine, AK Partide yapılan yanlışları bilenler ibra’ya gidiyorlar.

Oy verenlerin de, siyasi parti kurucularının da kendisini aklama önceliği olmalı.

Kimi arınmaları, doğruları hayata geçirmenin yolu karakterli duruşla açılır. Hiç bir insan topluluğu, “ İdi Amin Kanunları ” ile yönetilmeyi de hak etmez.

AK Partide, kıyı köşe yönetenler bile, “ İstişare !” diye moda bir Laf eder. Bu Laf,” Karşılıklı düşünce-görüş-karar paylaşımı, hatta,” eleştiri “ demektir.

AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a, bir istişarede, çıkıp Sakarya’nın bir hakkını sorabilen-anlatabilen istişareci var mıdır? Sorduysa, akıbeti de biz soralım?

Sakarya AK Parti içinde bile istişare doğru uygulanamadığı, kimse kimseye su vermediği için, genel-yerel seçimde yaşanan aday-parti ayrışması olmadı mı?

Parti içini bilenler basında bunları gündeme alınca her şey yalanlanmadı mı? Yazan fitneci, fesat, filancı falancı yapılmadı mı? Sonuç?

Ülke genelinde olduğu gibi, AK Parti her yandan yıprandı, kaybetti. Daha da kaybetmeye doğru koşuyor.

Çünkü; küfür, tehdit, linç dili ile ürkütme-korkutma alışkanlığı devam ediyor. Adres sorulsa rahatsız olan Yerel Seçilmiş Yönetenler bile lider taklidi yapıyor.

Belediyeler de bir şirket-şirket ortaklığı değil. Bunu bilmezden gelenler vahim hatalar yapar. Belediye meclis kararları bir gün hukuk önüne giderse çıkış zor.

Bakın; Adapazarı Belediyesi’nin güler yüzlü yeni Başkanı Sn. Mutlu Işıksu’yu medyadan izliyorum. “ Önce Yol Haritası “ deyişini de beğendim; izlemeliyiz.

AK Partili Seçilmişlerin örnek olma, arınma, halkla ve iş dünyası ile ayrımsız yaşama ihtiyacı var. Halk, işe alma, ihale-imar vermede ayrım gördü mü iş kötü.

Bir siyasi, bir sendikacı çıkıp; belediyelerde baba maaş alan ilk 30-40 çalışanın aylık eline geçen parayı açıklarsa, kimi şapkalar düşer, keller ortaya saçılır mı?