AK Parti Milletvekili Ali İhsan Yavuz, bayramlaşma törenlerinde bir laf etmiş. Söylediği şu, ‘İlimizde gerek 16 ilçe başkanımız, gerek 16 belediye başkanımız 17-25 Aralık süreci sonrasında aday gösterildikleri için FETÖ terör örgütü bağlantıları olup olmadığı süzgeçten geçirilmiştir. Hiçbir ilçe başkanımız ve belediye başkanımızın FETÖ terör örgütü bağlantısı yok. İlimizde parti ve belediyelerimize atılan iftiralar kesinlikle doğru değil, o dedikoduları çıkaranların amaçları partimizi ve belediye başkanlarımızı yıpratmaya yönelik davranışlardır’

                                                **

Yavuz’un şu üç cümlelik açıklamasını biraz açarsak… Bir kere Sakarya’da belediye başkan sayısı 16 değil 17’dir. Ve hepsi de AK Partili. Coğrafi sıraya göre bayalım; Hendek, Akyazı, Karapürçek, Taraklı, Pamukova, Geyve, Sapanca, Arifiye, Adapazarı, Serdivan, Erenler, Söğütlü, Ferizli, Kaynarca, Karasu, Kocaali ve Büyükşehir. Belediye sayısı da 17, belediye başkan sayısı da 17. Ama Milletvekili Yavuz açıklamasında, ‘..16 belediye başkanımız temiz’ demiş. ‘Temiz’ kelimesinin içine dahil edilmeyen belediye başkanı hangisi acaba!!

                                              **

Yavuz sonra diyor ki, ‘..16 ilçe başkanımız, gerek 16 belediye başkanımız 17-25 Aralık süreci sonrasında aday gösterildikleri için FETÖ terör örgütü bağlantıları olup olmadığı süzgeçten geçirilmiştir. Hiçbir ilçe başkanımız ve belediye başkanımızın FETÖ bağlantısı olamaz..’ Şimdi, Yavuz’un bu cümlesi Sadece Sakarya’yı değil, tüm Türkiye’yi kapsıyor. Çünkü AK Parti, ülkedeki mevcut ilçe, il ve büyükşehir belediye başkanlarıyla, ilçe ve il başkanlarını 17-25 Aralık operasyonları sonrası belirledi. Kongrelerde, yerel seçimlerde 17-25 Aralık operasyonları sonrasında yapıldı. Yavuz’un bu söylemine göre, AK Parti’nin ülkedeki hiçbir belediye başkanı, hiçbir ilçe ve il başkanı FETÖ’cü değil. Bu açıklama bana göre, gelmiş geçmiş en büyük fıkra!!

                                            **

Zaten açıklamayı okuduğunuz zaman insanın ister istemez gülesi geliyor ki, bu da anlatılanın fıkra olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’de, bakkalı, tamircisi, seyyar satıcısı, şoförü, hemşiresi, sağlık memuru, doktoru, doçenti, profesörü, polisi, askeri, subayı, pilotu, generali, gazetecisi, baklavacısı, damadı, yeğeni, amcası, kardeşi, ablası, halası FETÖ’cü oldu. Her kurum ve kuruluş karınca yuvası gibi FETÖ’cü kaynamakta. ‘Ne istediler de vermedik?’ diyen de işte orada. Ama AK Parti’de FETÖ’cü yok öyle mi?

                                           **

Vekil Yavuz’un söylediklerine bırakın kendisini, bir tek AK Partili bile inansın, ben kendimi gider Atatürk Bulvarı’nda asarım. Bir tek AK Partili çıkıp, ‘Partimizden bir tek kişi dahi FETÖ’cü çıkmaz’ diyebilir mi? Diyemez. Ama Ali İhsan Yavuz bunu söylüyor. Söylüyor ve güldürüyor!

                                        **

Yavuz’un yaptığı gaz almaktır. Rahatlatmaktır. Ama ne kadar ve de nereye kadar. Kralın çıplak olduğunu toza mühür basan çocukların bile bildiği bugünkü Türkiye’de, Ali İhsan Yavuz’un söyledikleri gerçekten fıkra tadında..!