Parlak laflar bulduk mu yayılmaya bayılan bir şehir olduk. Çünkü, kimsenin doğruyu yapmak için düşünce ve zaman kaybetmeye tahammülü-niyeti-yok.

    Herkesten önce düşünüp, ön alacaksın. Herkesten önce de yaparak ilk sen ballı para kazanacaksın! Geç kalanın yaptığı İŞ’ler, binalar bile elinde kalıyor.

                                                             ***

   Sadece Sakarya bu yanlışları yapmıyor. 1980’li yıllardan sonra parayı ve gösterişli, pahalı yaşamayı keşfettik. Tevazu lafta. Türkiye’yi Tahterevalli yaptık.

   Geçen yıl yazdım; tahterevalli 4-5 metre uzunlukta, iki ucunda birer kişinin oturduğu bir çocuk parkı oyunu. Ağır olan yere iner, karşıdaki havada asılı kalır.

   !980 Yılı sonrası, ülkenin her tarafından İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa, Adana-Mersin gibi büyükşehirlere ve batıya büyük iç göçler yaşandı.

   Adana ve Ankara’nın batısındaki şehirlerde rahat, varlıklı, huzurlu yaşam yere çöktü. Ankara ve Adana’nın doğusunda nüfus da, huzur da havada kaldı gibi.

                                                                 ***

   Sakarya’da da; Adapazarı, Serdivan ve kimi ilçeler nüfus ve taş bina artışıyla  yere çöktü. Kimi ilçeler, köyler, kırsal havada-boşlukta kaldı…

    Şimdi, “ Yatay Büyüyen Şehir!” övünmemize geldim: Yatay Büyüdük; Serdivan 35-40 yıl önce şirin ve bereketli bir Köydü. Köy yok oldu diye mutluyuz.

   Artık Yazlık da yok sayılır…Evren Köyde de villalar başladı. Hanlı Köylüsü de mutlu. Artık köy de yok, köylü de; parayı bulan şehirli oldu!

   Arifiye ile Sapanca Gölü arasında şimdi tarla yok. Oralarda Arifiye’nin yan mahalleleri var. Köy Enstitüsü ile Ada Demiryolu’nun doğusu, Yeni Hal ile Geyve Boğazı girişine, Sakarya Nehri’ne kadar, El Fatiha!

     Adapazarı’nın mahalleleri deprem öncesi henüz Pancar Yolu’na gelememişti. Yatay Büyüme keşfedildi; Pancar da engeli aşıldı; bekle bizi Karaman-Camili…

                                                              ***

   Dünyanın en güzel coğrafyasında, dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olan İstanbul’u; bir İmar ve Rant Karakterimiz olmadığından yaşanmaz hale getirdik.

  Sakarya’da da ipin ucu kaçtı, kaçıyor. Yatay İmar Yanlışları şimdi tartışılmalı.

   Şehir İmarı Dış Kenar Sınırları radikal uygulamalarla çizilmeli. Adapazarı-Arifiye-Erenler-Serdivan-Pancar Yolu dışa doğru-YATAY  İmara açılmamalı.

    İlçelerin imarları da aynı anlayışla çizilip, korunmalı. Mülteciler de, ülkeleri ve şehirleri, dünya ile en kısa zamanda yaşanır hale sokulup; yuvalarına yollanmalı.  

   Onlar da, kendi insanımız da, kendi şehrinde, kendi evinde huzurlu, güvenli, çağdaş yaşam haklarına layıktır.

    Geldik gidiyoruz; şanslıydık, güzel şehirlerde güzel yaşadık. Gelecek kuşaklara da öyle bir hayat, öyle bir gelecek bırakmazsak, ah’ları yakamızda olacaktır. .

       

                                  KAYNARCA’YI NEDEN SELLER BASAR ?

    Kaynarca toprakları Bizim Sakarya Gazetemizin her zaman gündeminde oldu. Tarım arazileri için nimet olan akar sular ve Göletler için çok uğraş verildi.

   Sanayi için İstanbul-Gebze-Kocaeli topraklarında dağ taş bitti. Sıra Sakarya topraklarında; Kaynarca da ilk sınır. Gazetemiz Kaynarca’ya çok duyarlı.

   Kamu, Kaynarca’yı da dipten incelemeli. Göletler, tarım alanları, akar su yolları fabrikalarla, duble yollarla kuşatılmadan. Kaynarca ortada KÜVET gibi kalmasın.

    ACARLAR LONGOZU, bir arazide oluşmuş GÖLCÜK değildir. Uzaklardan akan su kaynakları, deniz seviyesindeki topraklara gelince akıntı yavaşlar. Çukurlarda  Longoz-Subasar Doğası ortaya çıkar!    

                                                               ***

    Orada sular denize akıyor. Karasu’dan batıya denize paralel giden asfalt yollar su akışını yavaşlatırsa; akışı engeller. Geri tepen sular Kaynarca’da SEL olabilir?

    Hemen yok artık demeyin. ACARLAR LONGOZU nerde? Denize paralel giden asfalt nerde? Araları çok; ama O asfaltla deniz arasında da LONGOZ var?

    Kaynarca yıllardır neden sel derdiyle yaşar? Şehir ve çevresi sel yaşanmadan önce çağdaş teknolojilerle planlanıp düzenlenecek.

   Sapanca da; Göle sıfır TEM ve YHT Demiryolu ile KÜVET-LONGOZ ŞEHİR  olabilir. Çağdaş Köklü Şehir, yol, köprü gibi dev projeler 3-5 yılda planlanamaz.

     Merhum Cumhurbaşkanı ÖZAL’ın, sanki, “ TEM’i yapın, en kısa zamanda açın!” emri bir milat gibidir…Yaptılar açtılar. O gün bu gün onarımları bitmez.

    Demek,“ Karasu da MEGA OSB “ düşünülüyor. Limanı (?) yaptık, Tersaneleri, BMC’leri, Demiryolunu getirdik. Bir MEGA OSB kaldı…Planı kaç günde yapıldı?