Sevgili okurlar,
“ Hayat kime, ne zaman güzeldir” diye sordu bir genç, yanında oturan arkadaşına?
Adapazarı Orhan Camii önünden bindiğimiz, kırmızı renkli minibüs şoförü, yoğun trafik akışı içinde, kendilerine ayrılan durağa zor yanaştı..
-Efendim Donatım dan geçer mi?
-Beyaz başlıklı minibüsleri takip et!
Arkadan gelen beyaz başlıklı minibüslerden birini bekledim..
Yağmurun ise, eli kulağında!
Her taraf küçük gölcüklerle dolu!..
Gel de Orhan Camii, önündeki “Ada Hayat İnşaat sahasını”  geç, geçebilirsen?
Neyse?
Beyaz başlıklı, kırmızı renkli minibüs, bir iki yolcu aldıktan sonra, yoluna devam edecek, ama nasıl?
Bir yandan, “sağanak yağışın etkisi ile kent alabora” olmuş!
Bir yandan, telsiz telefonuna mesajlar geliyor şoförün!..
Öte yanda ise, şoförün muhterem eşi olsa gerek, “akşam ki ziyaret için, hangi tişörtünü ütüleyeyim” diyor?
Kirli sakallı, genç şoför, illa da “sarı renkli tişörtün bulunmasını ve ütülenmesini” istiyor..
Sarı renkli tişört!

“RENKLERİ ÇOK SEVERİM!”
Şöyle yan gözle baktım, a üzerinde de sarı renkli tişört var!..
Gülümseyerek sordum:
-Belli ki sarı rengi çok seviyorsunuz?..
“ -Evet, renkleri çok seviyorum, çok!”

Sonra sağanak yağmurlar gibi döküldü:
“-Mazot fiyatına bile direksiyon sallamıyoruz!..
Müşteriler, sağanak yağmurlar gibi geçici!..
Gel de, aracını sağ çekip yatma?
Bari cepten yemeyiz?”
Karınca yürüyüşü, “adım, adım Ada Hayat proje alanını” dolaşıyoruz..
Adım, adım Adapazarı!..
“Boşuna yıktılar, o güzelim sağlam binayı?
Başkan Ünal Ozan zamanında yapılmıştı..
Başkan Ünal Ozan zamanında, çürük bir şeye izin verilmezdi..”

Daha neler, neler?
Adım, adım Adapazarı..

ZAMANI NE GÜZEL KILAR?
Direksiyonda, sabır tesbihi asılı..
Sarı renkli tişörtünü isteyen şoförümüz, belli ki çok dolu..
Minibüsün içi boş..
Ama Hızırtepe’ye kadar, mecburen gidecek..
Öyle ya, hayat kime, ne zaman güzeldir?
Soru, elbette güme gitmedi?
Arka koltukta da, hararetli bir sohbet geçiriliyor..
Bir kulağımda onlarda..
“Hayata dair güzellikler, zamanı güzel kılar!
Yoksa, zamanın bir güzellik ortaya koyduğu yoktur!.”

Zamanı güzel kılmak, ha?
Sarı renkli tişörtlü şoförümüzün kaptanlığında “Ada Hayat Proje alanını” dolanıyoruz!..
Belediyecilik bu ya, kentin tam ortasına kazmayı vurmuşsunuz?
İyi, güzel be hemşerim!
Neden, “ön tedbirler” almazsınız ki?
Ön tedbirler?..
Çalışma saatleri?
İnşaat alanı çevrilmiş ya?
Vur kazmayı, çak kazıkları, devir bu devir!?

BU İŞİN ÇÖZÜMÜ VAR DA?
Ah be kardeşim, bu kentin ulaşım yoğunluğu belli!..
Kentin, iki yakası ayrıştırılmış?
Okullar açılmış,  tatil bitmiş,  çarşı yükünü almış!
Bu güzergahta, “sadece minibüs ile belediye otobüslerine ve resmi araçlara izin verip, diğer araçları, farklı istikametlere yönlendirseniz” zor mu?
İlla da, “bu güzergahta çalışan minibüs, otobüs şoförlerine çile mi çektirmek” gerek?
Bu kadar basit bir işi, “Adapazarı Belediyesi” diyelim ki, düşünmedi?
Peki “Sakarya Büyükşehir Belediye yetkilileri” nerede?
Lütfen, “sokağın sesine”, kulak veriniz!
İnsanımız burnunda soluyor, “bu çile nedir”, Allah aşkına?
Madem ki, “burada büyük bir inşaat başlatıyorsunuz, ön tedbirleriniz”, nerede, neden alınmaz?
Bu kadar basit bir uygulamada mı, aklınıza gelmiyor?
Anlamak, anlatmak zor işte?
Şu sağınak yağmurlu günlerde, lütfen, belediye başkanlarımız, yetkililerimiz, belediye meclis üyelerimiz kenti bir gezebilirler mi?
Aman çizmeleri giymeyi unutmayınız?
Şemsiye mi?
İhmal etmeyiniz?

VALİMİZ YAŞAR KARADENİZ?
Haftanın son mesai bitimine doğru, Sakarya Valisi Yaşar Karadeniz’e,” bir hoş geldiniz” ziyaretinde bulunduk..
Tanıştık, sohbet ettik, “Sakarya’ya hoş geldiniz” dedik..
Önemli konuları da konuştuk, bu bağlamda..
Özellikle, “aile yapısının korunması, gençlerin uyuşturucu alışkanlığı ve uyuşturucular ili mücadele”, gündemimizin önemli konusunu teşkil etti..
Vali Yaşar Karadeniz, bu konuda çok tecrübeli ve deneyimli....
Diğer ellerde de İçişleri Bakanlığı direktifleri ile çalışmış..
Bu kısa ziyarette, bizimle önemli hususları paylaştı..
“Aile bütünlüğünü korumalıyız..
Özellikle gençleri uyuşturucudan uzak tutmalıyız..
Bu konuda sıkı çalışmalar var..
Ancak bu konuda ailelerin desteği çok önemli..
Onlardan, 
“çocuklarını ispiyon etmesini” beklemiyoruz..
Birlikte, 
“bu illet hastalıkların” üzerine gitmeliyiz..
Bu iş, 
“sadece polisiye tedbirler” ile başarılamaz..
El birliği, gerekli..
Bu işin bir yanında
,” Adalet, bir yanında Milli Eğitim, Bir yanında Aile ve Sosyal Hizmetler ve bir yanında Çalışma bakanlıkları” olmalı..
Hele aileler?..

“Birliktelik ile başaramayacağımız”, ne olabilir ki?”
Doğrusu da bu değil midir ki?
İşte bu sorunların çözümünde birliktelik yaptığımız da, hayat birileri  için de güzel olur, güzel kılınır değil mi?
Valimiz Yaşar Karadeniz’in de beklentisi bu!
“Hayatı, gençler için güzel kılmak için” yapacakları olmalı?

HALKIN SESİNE KULAK VERİNİZ!
Ah şu sokağın sesi?
Yetkililerimiz, bir dinleyebilseler, bir anlayabilseler?
Bu işler “biz yaptık oldu, bitti ile olmuyor” maalesef!
Lütfen, “istişare ediniz, vatandaşı dinleyiniz ,anlayınız, sonrada gerekenler için”, adım atınız!?..
Adım, adım Adapazarı, Sakarya!
Bakınız, gök gürlüyor, şimşek çakıyor, seller akıyor..
“Yaşamı güzel kılmak için”, üzerinize düşeni, yapınız lütfen!
“Yağmur sularını toprakla, kanalizasyonlarla, dereler ile nehirler ile göller ve denizler” ile buluşturunuz!
Hatta, bağ bahçe, eviniz için gerekli suyu biriktiriniz, depolayınız!
İnsanımızın gününü, zamanını, hayatını güzel kılınız!
İnanın, palavralarınızdan, beceriksizliklerinizden bıktık, usandık!
Sizlerden beklenen, hizmetten öte, ne ola ki?
Lütfen, yaşamı güzel kılan adımlar atınız!
Yusuf Cinal yazıyor, 2 Ekim 2023