Geçirdiği hastalık nedeniyle yaşından fazla gösteren ve yüzde 30 görme bozukluğu bulunan Yaylagül, “Bizim kimseden bir beklentimiz yok. Para dilenmiyoruz, sadece müzik yapıyoruz” dedi.

Açık Öğretim birinci sınıf öğrencisi Özgür Yaylagül, Uzunçarşı ve Çark Caddesi’nde gitarıyla müzik yaparak sokaklara renk katıyor.

Bir pop star olmasa da Sakaryalılar tarafından yakından tanınan genç sanatçı, internette hazırladığı video klipi ile de çok sayıda kişi tarafından yakından takip ediliyor.

‘En büyük tutkum’

Sokakta müzik yaptığı sırada gazetemize içini döken Yaylagül, yetkililerden sokak sanatçıları konusunda biraz daha anlayış beklediklerini dile getirdi. Kendini tanıtarak söze başlayan genç sanatçı, “Aslen Eskişehirliyim. Turizm Fakültesi’ni kazanınca Sakarya’ya geldim. 10 çocuklu bir ailede büyüdüm. Babam, rahmetli Neşat Ertaş ile yakın arkadaştı. Çocukluğumda onun türküleriyle büyüdüm diyebilirim. Müziğe ilgim biraz da bu sayede başladı. Okul masraflarımı sokaklarda müzik yaparak çıkarttım diyebilirim. Kendi imkanlarımla ‘Zorbey’ adlı bir de klip çektim. Şu anda sosyal medyada yayınlanıyor. Müzik benim en büyük tutkum” diye konuştu.

‘Dilencilik yapmıyorum’

Sakarya sokaklarında müzik yaparken birçok kez ceza yediğini belirten genç sanatçı, “Sokak müziği dilencilik sıfatına giriyormuş. Benim bildiğim dilencilik birinden bir şey isteyince olur. Sokak sanatçıları olarak bizim kimseden bir beklentimiz yok. Sadece müzik yapıyoruz, bizi dinlemeye gelenler de kendi rızalarıyla para veriyor. Kimsenin cebindeki parayı zorla almıyoruz. Hırsızlık yapmıyoruz, uyuşturucu kullanmıyoruz, sadece müzik yapıp okul masraflarımızı ve ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz” diye konuştu.

Müzik Sokağı yapılsın

Sakaryalıların sokak müziğine oldukça ilgili olduğunu aktaran Özgür Yaylagül, “Benim gibi sokakta müzik yapan kişilere ceza kesilmesini doğru bulmuyorum. Sokak sanatçılığı dünyada kabul gören bir uğraş. Dünyanın her tarafında bu şekilde müzik yapan insanlar var. Yetkililerin sokak sanatçılarına biraz daha hoşgörülü yaklaşmasını bekliyoruz. Hatta, belediye bizim gibi sanatçılar için bir müzik sokağı oluşturabilir. Neden olmasın?” ifadelerine yer verdi.

Zihniyet değişmeli

“Müzik candır yani insanın ruhunun gıdasıdır” diyen genç sanatçı, “Biz şehir hayatına ahenk katıyoruz. Müziğimizde hoş bir seda bırakıyoruz. Bunun karşılığında zabıta tarafından zaman zaman küçük düşürülürcesine muamele görüyoruz. Sanat kültürü gelişmemiş toplumlar geri kalmış toplumlardır. Umarım bu zihniyet değişir” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim