2007 yılı içerisinde kısa bir sürede olsa Bizim Sakarya Gazetesinde görev almıştım.
Farklı konularda ve değişik yerel basın kuruluşlarında köşe yazıları yazmaya çalıştım. Ancak uzun zamandır yazı yazmıyorum.
Yeniden yazı yazmaya başlamak, Bizim Sakarya okurları ile buluşmak harika bir duygu.
Bundan böyle Salı günleri İl’imizi, ülkemizi ilgilendiren konularda köşe yazıları yazarak görüşlerimi sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşayacağım.
Yazılarım konusuda eleştirilerinizi, görüşlerinizi geri bildirim olarak iletmeniz halinde, sanki sıcak çaylarımızı yudumlarken yapmış olduğumuz sohbetlerin samimiyeti içerisinde birlikte olmanın mutluluğu saracak beni.
Evin balkonuna oturdum. Bir taraftan kahvemi içiyor, diğer taraftan uzun bir aradan sonra yazacağım ilk yazımı ve konusunu düşünüyorum.
Düşündüklerimin dışına çıkıverdim birden.
Film şeridi gibi yaşadığım ömür geldi geçti gözlerimin önünden.
Anne, baba, kardeşlerimin ölümüne tanık oldum bu kısa yaşamda.
Nice dost, arkadaş, ahbap, yaren kaybetmenin burukluğu içerisinde Yaşam Çok Kısa sözcükleri dökülüverdi dudaklarımdan.
Yüzlerce binlerce kez bu sözcükleri kullanırız da yine de farkına varmayız Yaşamın Çok Kısa oluşunu ve kaybettiklerimizin değerlerini.
Anıların içine şevhetle dalmışım. Kırıldığım, kırdığım anlar, insanlar birden geldi aklıma…
Yerel basına yokluklar içerisinde çok emek vermiş büyüklerimiz Hasan Uyar, Zekai Erdal Işık, Teymur Ateşli, Abdullah Çelik, Necdet Güngörsün, Hüseyin Komite’nin silüetleri göründü birden, hüzünlendim, gözlerim yaşardı dostlar. Mekanları cennet olsun.
Zor, zahmetli iştir yerel basın. Yokluklar içerisinde bu yükü taşımak yürek ister, bilgi ister, özveri ister.
Günümüzde de yerel basına emek ve katkı verenlere en içten bir teşekkürü çok görmemek, onları teşvik etmek, desteklemek kısacası yazılı görsel basını yaşatmak için elimizden geleni yapmak gerektiğine inanıyorum.
Yerleşmiş çağdaş demokrasilerde basın, yerel basın; yasama, yürütme, yargının yanında dördüncü kuvvet olarak yer almaktadır.
Kimsesizlere sahip çıkma, haklı konularda insanların sesi olma, hizmet ve proje üretenlere destek sunma,yöneticileri ve çalışanları cesaretlendirme, takdir ve eleştirirlerde bulunma, daha niceleri. Az şey mi bütün bunlar ?
Kimseye boyun eğmeden, tehditlere aldırmadan, daima doğrunun ve doğruların yanında yer almak, düşünce, duygu, deneyimlerimi sizlerle paylaşmak üzere bana bu olanağı tanıyan Bizim Sakarya Gazetesi sahip ve çalışanlarına içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Sesiniz olmak için eleştiri ve katkılarınızı bekliyorum.
Haftaya buluşmak üzere…
