Sapanca ve Göl sahili kesinlikle 30-40 yıl önce çok daha güzeldi. Orada Değişim ve Gelişim tam tersine işledi.

 

Orada artık Sakaryalı, Sapancalıdan da çok Arap var üstelik. Bizim şehrimizde biz yokuz, Onlar daha çoklar ve daha tepeden bakar gibiler. Ah para, ah!..

                                                                 *

 

Sakarya’nın hemen her köşesi için, “ Yaradılış nimetlerimiz yok edilmesin!” dilekleri geçerli olmak üzere. Dünya Cenneti har vurup harman savrulur gibi.

 

Seçilmiş Yönetenlerin zamanları az sonra çok kısa gelir. Seçildikleri süre içinde çok iş yapmış gibi görünme telaşları çabuk başlar. O telaş hemen her köşemizde telafisi çok zor kayıplar yaratır.

 

Siyaset gerçeği böyle. Fakat, yaşama, ilime bilime göre de; siyasetin yapmış olmak için yaptığı kimi işler geri dönüşü olmayan zararlara da yol açar.

 

Örneğin BENCE; Turizm ve Para kazanma adına Sapanca’da son yıllarda yapılan imarlar çok önemli doğa ve sosyal yıkımlara yol açacaktır. Dahası, açtı bile.

                                                                    *

TOKİ gibi bir oluşumu, zaten imara açılacak arazileri son derece az ve altın değerinde olan Sapanca’ya sokmaksa sanki bir intihar gibi oldu.

 

TOKİ’nin Sapanca’da Kestanelik mevkiinde başlattığı imar çalışması tüy dikti.

 

Belediye Başkanı Yılmazer Hocamız, “ Selçuk Üniversitesi Hocaları ve Sapanca Devlet Hastanesi Başhekimi ile ekip oluşturduk. Sapanca’mızın coğrafyasına uygun, doğasına uygun Turizm İlçesi Sapanca’mıza yakışır projeyi hayata geçirdik.” gibi bir açıklama yapmış.

 

Ya değerli hocamız dil sürçmesi yapmış, ya da haber yanlış kaleme alınmış.

 

İlkin; Sapanca Devlet Hastanesi Başhekimi, O Yeni ve son derece modern Devlet Hastanesi’nin aylardır çimento ve taş kırma tesislerinin toz bulutları içinde çalıştığını bilir.

 

O Hastane inanılmaz toz bulutları içindeyken, yüzlerce metre ötelere kadar tüm yollar bir karış tozla örtülüyken; Sapanca’nın coğrafyasına, doğasına ve turizm ilçesi hedefine uygun olmayan bir projeye olur vermez, veremez!

 

Sapanca ve Sakarya gerçeklerine onca uzak Selçuk Üniversitesi hocaları nedir?

                                                               *

O Ekip, Sapanca dağlarının son birkaç yıldır yaşadığı imar çılgınlığını bilir mi? Ne imiş; Araplara çok ev satmışız! Turizm gelirleri katlanacakmış? Pekiii…

 

Karadeniz’den, taaa Geyve Ovası güney sınırına ve Akyazı doğusuna dek, deprem ve tehlikeli heyelan bölgesi olduğu bilinir mi? O dağlarda yapılan imarlar geleceği tehlikeye sokmayacak mı?

 

Unutulmasın; Yüksek Hızlı Tren güzergahı Pamukova’da çöktü. Onlarca trilyonluk Tünel Açma Makinesi göçükten çıkarılamadı. Şu günkü YHT  güzergahı sonradan uyduruldu. Yeni güzergah de değişimi planlanıyor.

 

TEM’de, Sapanca Hacımercan altından tünelle geçecekti. Toprak heyelanı nedeniyle, Sapanca Gölü içi doldurularak TEM de dolambaçlı geçirildi.

                                                               *

İlim bilim adamı değilim; akıl satmıyorum. İzlediğim, dinlediğim, inandığım doğru bilim insanlarından öğrendiklerimi paylaşmayı görev biliyorum.

 

Sapanca yakın zamandaki selden 2,5 trilyon zarar görmüş. “ O dağlar, tenis kortlarına serilen granül toprak gibidir. Teraslanarak imar yapılamaz. Yol için yırtılan, imar için teraslanan çok dik eğimli topraklar ilk büyük yağmurda İzmit Caddesi’ne kadar iner!” dediğimi okuyanlar bilir.

 

Aba altından sopa yedim. Ama, toprak şimdi her yağmurda Sapanca dağlarından  İzmit caddesine kadar iniyor. Dereler toprak ve çamur akıyor…

                                                              *

Hocam ! Geçen hafta Kırkpınar’dan demiryolu kenarındaki yolu izleyerek  Sapanca’ya geldim. İst. Üni.’nin Göle sıfır Su Ürünleri mikrop yuvasını geçtim.

 

ADASU TM.1 ATIKSU TERFİ MERKEZİ’ne uğradım. “ Sapanca’da Turizm!” diye bir rüyamız varsa; Başkan orayı görmeli. Mutlaka çileden çıkaracaktır.

 

 Oradaki iki sitenin 15 yıl önceki fotoğraflarını sakinlerden bulabilen şok olur.  Orası Havai’den bir cennet bahçesiydi. Bugün, sahil rezil; Göl suları daha beter.

                                                                

Sakarya Baro Başkanımıza centilmence sitem gönderen Sn. Yılmazer Başkan zamanı iyi ve doğru kullansın isterim. Çünkü ben Sapancalı Sakaryalı’yım!