Sevgili okurlar,
İnsan ister istemez, ‘memleket hallerini’ yazmak zorunda kalıyor!..Bazı vatandaşlarımız, ‘memleket hallerini’ çok iyi takip ediyor..Bazı vatandaşlarımız ise, maalesef, şu ‘at gözlüğü’ dediğimiz  türden gözlükleri takmış, yuları da kaptırmışlar, ne yana çekersen, o yana doğru gidiyor ve doğrular ile eğrileri de fark edemiyorlar!..
Gerçekleri görüyor, ama iyice kalpten bakmadıkları için göremiyorlar!
Evet bildiniz?
Bakar, kör, bir toplum olduk!
Şimdi bunları sıralarken, Türkiye’nin gidişatından memnun olmayan, sabreden, dişlerini sıkan, ayakta kalmaya çalışanları unutmamız gerek..
Yani ürettiği halde, elinde boş çuval kalanlar!
Ayağını yorganına göre uzatmak isteyen, ama bunu başaramayanlar!..
Evde hesaplayıp, çarşıda şaşanlar?
‘Dolar, Euro girdabında’ boğulanlar?..
‘Beceriksiz siyasetçilerin’ kurbanı olanlar?..
‘Ülke’de kriz, miriz’ yokmuş!
Kim diyor bunu?
Devlet başkanımız!
Koca Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı yalan söyleyecek değil ya?
Bir bildiği vardır mutlaka!
Ayrıca Türkiye’nin ‘çepeçevre kuşatıldığını’ da söylemeden edemiyor?
Acaba bu durumun sebebi nedir, kimdir?
Bilmiyor musunuz?
Kös, doğrusu!
Neyse!
Şu çömez devlet Katar Emir’inden hibe uçak kabul etmemizi, bir yere sığdıramadım?
Bir kere, milletçe kararı verelim?
Bu uçak hibe mi, parayı basıp aldık mı?
Öyle ya, kriz-miriz yoksa, parayı bastık!?..
Kriz-miriz varsa, bu uçak hibe!?

Gel çık işin içinden..
‘Bana mı kaldı Allah aşkına’ diyeceğim,ama millet işin peşini bırakmıyor..
Gelin ‘papatya falına’ bakalım..
Az kalsın unutuyordum, bir de kahve ve bakla falı vardı ya..
Ne düşkün milletiz fala!
Akla, pakla,çatla!..
Hibe, hediye, hibe, hediye, hibe, hediye!…
Sermayeyi yükledik kediye!
Şu Türkiye’dekiler, bu işin içinden çıkamadılar da, ben mi çıkış yolu bulacağım!
Rahmetli Artvin kökenli, Sakaryalı Aşık Deryami aklıma geldi..(Allah rahmet eylesin?
Konya Aşıklar Bayramı’nda, ünlü Halk Ozanı Davut Sulari ile karşı karşıya gelir..
Bir o söyler, bir rahmetli Sulari!
Öyle bir yere gelirler ki, Aşık Deryami taşı gediğe koyar!
‘Bilse iyisini söyler Sulari’ diyerek sözü bağlar!
Allah aşkına, böyle bir ortamda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Kriz var’ diye tellal çağıracak hali mi var!
Siz hala krizi yaşamıyorsanız, geçin gitsin!

 

Muziplik bu ya, aklıma bu sefer Timur’un filleri geldi..
Hikayeyi bilenleriniz mutlaka vardır.. Bilmeyenler de öğrensinler istedim..
Devrin Sultanı Timur savaştan dönerken köylülere hediye olarak bir fil vermiş, köylüler bu bağışı sevinçle alkışla karşılamışlar. Bir zaman sonra fil köydeki ekinlere zarar vermeye başlamış. Köylüler son derece şikayetçiymiş bu durumdan.. Düşünmüşler, Timur’la arası en iyi olan Nasrettin Hocaya gitmişler.
‘Hocam senin Timur ile ilişkilerin çok iyi, seni sever, gidip söyle de bu fili alsın’ derler. Hoca köylülere güvenemez,’ tamam gideceğim, yalnız siz de benim arkamdan geleceksiniz ben sizin adınıza konuşacağım’ der.
Yola çıkıp, Timur’un otağına varırlar. Otağın kapısında hocayı karşılayan Timur sorar ,’hayrola hocam buyur ne istersin?’
Hoca arkasını dönüp, köylüleri göstererek,’ bu köylüler….’Der..Bakar ki arkasında kimse yoktur.
Tekrarlar sözlerini, ‘köylüler gönderdiğiniz filden çok memnunlar, acaba hünkarımız, iki fil daha gönderirler mi’ der?
Anlayan anladı mesajı da!
Ah be kardeşim, daha dün para dolu kutuları, hediye saatleri, kasaları, bu milletin bilmem neresine….’diyenleri, örtülü ödeneği iç edenleri,  yetim hakkı yiyenleri, aldığı yardımları devletin kasasından aldığını hala bilmeyenleri, kömüre, makarna, bulgur, şekere fit olanları, nasıl anlatsak?..
Zamanın siyasi aktörlerinden Bülent Arınç usta,’ Sokakta insanların bakışlarından rahatsız oluyorum’ demiş..
Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın usta ise, ‘Cumhuriyet ile Arap düşmanlığı başladı’ diyesiymiş!
Milleti aptal yerine koyanlar bilsinler ki, yarın Nasreddin Hoca’nın düştüğü durumdan daha beter duruma düşeceklerin sinyalleri bunlar
Allah yine beterinden saklasın!..

 

Bakınız, CHP (Cumhuriyet Halk Partisi), 24 Haziran 2018 Seçim Gecesi hata yapıldığını kabul etti..
Artık ülkeyi ,16 Yıldır yönetenlerin de  gerçekleri halk ile paylaşma zamanı, geldi geçiyor..
Gidişat, hayra alamet değil!
Bu millet bir yere kadar sabreder, sabreder, ama biliniz ki bir yerden sonra, ‘aptal’ yerine konulduğunu anlayınca, gereğini yapar!
Zira tarih bunun örnekleri ile doludur..
Türkiye, bu ateş çemberinden, bu şekilde çıkamaz!..
Önce içte birlik, beraberlik, uzlaşma gerekli..
Hele tahammül!

 

Ülkenin başına FETÖ’yü bela edenler,  PKK Terörünü, ‘ha şu gün, ha bugün yendik’ diyerek, yanı başımızda daha büyük bir terör örgütü YPG’ye göz yumanlar, Suriye’de besleme teröristler ile hava basanlar, Türkiye’yi bu  kötü gidişattan kurtaramazlar..
Türkiye, tek başına,’ Dünya, beşten büyük’ diye sesini yükseltebilir ama,  asıl mesele o dünyada yer alanları bir araya toplamaktır..
‘Yeni Dünya Düzeni’ diye, bizlere yutturulanlara aldanmayınız!
Unutmayınız ki, ülkelerin menfaatleri vardır..
Bir kere daha bunu gördük, yaşadık!..
‘Emperyalizm’ ile mücadele ediyoruz’ diye de yaygara koparmayınız?
‘Emperyalizm’ ile böyle mücadele edemezsiniz?
Etmeye kalkarsanız, ülke insanına zarar vermeye başlarsınız..
Her işin, yeri ve zamanı olduğunu unutmayınız!
Eski Büyükelçilerimizden Uluç Özülker, boşuna bağırmıyor:
Diplomasi, diplomasi, diplomasi!..’
Çömez adam ve kadrolarla bu işin üstesinden gelemezsiniz?
Marifet, yüksek ses çıkarmak değil, uzlaşmak, dünya ili buluşmak, ülkenin geleceğini garanti altına almak, insanımızın menfaatlerini korumak, adil bir şekilde bölüştürmek, paylaştırmak, hak, hukuk adalet, eşitlik kavramları ile ülkeyi donatmaktır..
Sadece İsmet Paşa’nın(İnönü), ülkeyi ‘İkinci Dünya Savaşı’na sokmamasından bile alacağımız çok büyük dersler var..
Yetmiyorsa, 1974 Yılı Kıbrıs Çıkartması’na imza atan zamanın liderleri merhum Bülent Ecevit ve merhum Prof.Dr Necmettin Erbakan’ın, karşı ambargoları delen siyasetlerini öğrenmek gerekir..
Sevgili okurlar,
Sizlere Kerem-Ali Dağı’nda şu sıralar, görkemli bir şölen sunan ‘Var-Git’ çiçeklerini anlatmak isterdim..
Sahi siz ‘Var-Git çiçeklerini bilir misiniz?
Bu iktidarın da,’Arapsevicilerin’ de bu çiçeklerden alacağı çok büyük dersler var..
Söz bir dahaki sefere sizlere ‘Var-Git’ çiçeklerini yazacağım..
Gününüz sağlıklı güzelliklere vesile olsun!
[email protected]