Son yazımızda Adapazarı Ekspresinin yoksunluğundan bahsederken ulaşım alternatiflerinin azalmasından söz etmiştik. Tesadüf bu ya, yazının üzerine bir İstanbul seyahati gerçekleştirmek durumunda kaldım. Bir kez daha ulaşımda alternatif eksikliğini deneyimlemiş oldum!
Halihazırda toplu taşıma yöntemiyle İstanbul'a ulaşmanın en çok tercih edilen aracı otobüs. (Arifiye'ye gidip Ankara yönünden gelen YHT'ye binip Pendik'te inmek gibi bir macera yaşamak istemiyorsanız tabii.) O yüzden tek ulaşım otobüs oluyor.
Bu noktada da herkesin bildiği gibi iki firma öne çıkıyor; Metro ve Vib... Bir üçüncü firma daha var, Sev. Bir de dolmuş gibi çalışan küçük araçlar mevcut. En azından bi aralar vardı, hala devam ediyorlar mı bilmiyorum!
Eğer İstanbul'da Harem'e ulaşmak istiyorsanız, tercih edebileceğiniz 3 otobüs firması otomatikman ikiye düşüyor; çünkü Metro Samandıra durağına uğradığı için onunla yolculuk etmek tercih edilecek durumda olmuyor. Sev firması da Adapazarlının çok sevdiği bir firma olmadığından Harem seyahatleri için öncelikli tercih Vib Turizm oluyor. Önceki gün de öyle olmuş! Ben biletimi almadan otogara gittiğim için açıkta kaldım. Hemen alternatifleri düşünmeye başladım ve seve seve Sev firmasına gittim. Daha önce de onlarla yolculuk etmişliğim vardı; hem ucuz hem de sorun teşkil eden bir vaziyet olmamıştı. Ama bu sefer herhalde benim şanssızlığıma denk geldi! Önce otogardan 5 dakika geç çıkıldı, sonra otobana taa Sapanca'dan girildi, üstüne bir de yolda sigara molası verilince dudaklarımdan istemsizce 'yok artık!' döküldü. Neyseki yine de gayet iyi bir performansla Harem'e ulaşıldı.
***
Şehir olarak geçen hafta treni konuşmaya devam ettik. Önce Başkan Toçoğlu'nun açıklamaları, ardından Adapazarı Ekspresi ile ilgili yorumlar geldi. Durumu genel olarak toparlamak gerekirse, yöneticiler Adapazarı Ekspresinin şehir merkezine girmesinin zor olduğunu belirtseler de vatandaşlar trenin aktif bir şekilde şehir merkezinden çalışmasını istiyor. Daha önce de belirttik, Adapazarı Ekspresinin Adapazarlı Garına gelmesini ve buradan İstanbul'a doğru yol almasını isteyen vatandaşlar bunun için 45 binin üzerinde imza topladı. Talep çok büyük!
Bunun dışında halk İstanbul'a ucuza yolculuk etmek istiyor. Hiç de haksız sayılmazlar. Adapazarı, İstanbul'un hemen dibinde neredeyse her gün gidip gelinebilecek bir yer. Bir Adapazarlı için İstanbul'a gidip gelmek 60 lira olmamalı. Bu fiyat aşağıya çekilmeli! Unutulmamalı ki, tren aktif şekilde mevcutken İstanbul'da çalışan, her gün İstanbul'a gidip gelen insanlar vardı. Şimdilerde ise kimsenin kolay kolay İstanbul'a her gün gidip gelmeyi düşünebileceğini sanmıyorum. Kısacası İstanbul bizim için 'zırt' diye gidebileceğimiz bir yer. Buraya otobüs olmalı, tren olmalı, banliyö olmalı, metro olmalı... her çeşit alternatifli ulaşım sağlanabilmeli. Şehir olarak bunu konuşuyor olmamız bile anlamsız. Ancak maalesef bu duruma geldik. Ve yine maalesef, istenilerek veya istenmeyerek, İstanbul-Adapazarı hattında devlet eliyle ulaşımda tekel oluşturuldu. Vatandaş sadece ve sadece otobüslere mecbur bırakıldı. Bu tekeli kırmak öncelikle devletin görevidir.
***
Son 10 yıldır demiryollarına büyük yatırımlar yapılırken, bu yatırımlara bizim kenardan bakmamız isteniyor. Bu kabul edebileceğimiz bir durum değildir! Hiç tren gitmeyen şehirlere tren götürülürken, uluslararası demiryolu hatları genişletilirken, şehirlerde trenler için özel alt ve üst geçitler yapılırken, bütün raylar, bütün lokomotifler, bütün vagonlar modernleştirilirken bize 'yapılamaz, edilemez' açıklamalarıyla gelmeyin efendiler, yapınız!
***
Adapazarı, treni yüreğinin tam ortasında yaşamış bir şehirdir. Hala tren garını yüreğinde bir sızı, bir boşluk gibi barındırır. Gurbetteki yavrusunun hasretiyle yanan ananın kalp boşluğu gibi durur şehrin orta yerinde. Hasretin tükeneceği günü bekler raylara bakarak. Öz çocuğunu derman olsun diye gurbete gönderir de kendisi derman bulmaz bir ana gibidir Adapazarı Tren Garı.
Kendi bağrından çıkan tren vagonları bütün ülkede, hatta dünyanın birçok yerinde raylarda yol alır. Sadece trenlerde değil metrolarda, Marmaray gibi büyük projelerde Tüvasaş imzası vardır ama o vagonlar bir tek Adapazarı Ekspresine sıralı kardeş olamadı.
Vagon üreten, ürettiği bu vagonları bütün Türkiye'ye hatta dünyaya gönderen Adapazarı'nda tren olmayacak. Bu durum bize yakışır mı?