Ünal Küçükyılmaz ve sağlık hizmetleri!..

    Sağlık konu olduğunda; “Allah kimseyi hastaneye düşürmesin ama hastanesizde bırakmasın.” deriz…

    Bu ifade benim de sıkça kullandığım bir ifadedir.

    Şehirdeki sağlık hizmetlerine yönelik eleştirilerin dozu her geçen gün artarken, Sakarya’da sağlığın nereden nereye geldiğini anlak için biz yaştakilerin hafızalarını biraz kurcalamaları durumunda “Çok şükür” diyeceklerine inanıyorum…

    Neden “Çok şükür” derler?..

    Yaşı 40 veya üzeri olanlar, çok iyi biliyorlar ki; hastanelerden sağlık hizmeti alabilmek için günümüzün büyük bölümünü hatta tamamını, yetmedi bir sonraki günü ve tamamını hastane kapılarında, kuyruklarda geçerirdik.

    Muayene olmak bir dert, ilaç yazdırmak ve almak ise tam bir baş belasıydı!..

    İyi hatırlıyorum.

    SSK’nın Hızırtepe yerleşkesinin önünde adete gün nöbet tutar, veznelerden ilaç alabilmek için tabir yerinde ise itişip-kakışıp birbirimizi çiğnerdik!..

    Bilenler bilir ama genç kuşak o günleri pek bilmez…

    O zamanlar muayene olabilmek için, ilaç alabilmek için hatırlı dostlar devreye sokulurdu!..

    Bütün bunları niye mi yazıyorum.

    Bugünlerde hastane kapılarında kısa süreli beklemelere dahi tahammül edemiyoruz…

    Oysa geçmişte beterin beterine şahit olduğumuz için bugünkü beklemeler çay-kahve içme tadında oluyor… 

    Biliyorum.

    Vatandaşlara sağlıklı yaşama imkanı tanımak, güvenli, etkili, sağlıklı ve de en hızlı sağlık hizmetini vermek devletin görevidir…

    Diğer iller de durum nedir bilemiyorum ama Sakarya’da yukarıdaki ifadelere uygun olmasa da geçmişe oranla daha düzenli, hızlı ve daha kaliteli sağlık hizmetlerinin verilmeye başlandığını, ancak bir takım eksikliklerin olduğunu da biliyorum.

    Fakat bu ufak-tefek eksikliklerin zamanla giderileceğine dair inancım birkaç günden bu yana artmaya başladı…

    Neden mi?..

    Şunun için…

    Biliyorsunuz, artık sağlıkta yeni bir dönem başladı.

    Tüm sağlık kurumları tek çatı altında toplandı ve bu çatıya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ünvanı verildi…

    Sakarya’da da bu göreve Dr. Ünal Küçükyılmaz atandı…

    Yaklaşık 4 aydır bu görevi yürütüyor.

    Geçen günlerde kendisiyle tanışma ve sohbet etme fırsatı buldum.

    Kendisini tanıyınca, anlattıklarını dinleyince, Sakarya’daki sağlık hizmetlerinin kalitesinin artacağına olan inancım da arttı…

   Ünal Küçükyılmaz ile sohbetimizden şehri, şehir insanlarını tanımadan önce Sakarya’daki sağlık kurumlarını ve yöneticilerini tanımakla işe koyulduğunu anlıyorum.

    Bana göre doğru olanda budur. Çünkü insanın önce çalışacağı ekibi tanımasından doğal bir şey olamaz… 

    Bu yüzden olsa gerek ortalıkta kendisine dönük bir önyargı ve haksız eleştiriler dolaşıyor…

   Benim kendisiyle sohbetimde, gördüğüm ve anladığım şu oldu;

   Küçükyılmaz Sakarya’nın sağlıktaki röntgeni çekmiş, bu röntgenin verdiği donelerle teşhis ve tedavi sürecine başlamış…

    Sağlıktaki sorunlar için reçete yazıyor, hatta bazı sorunlara lokal anlamda neşterler vuruyor. Fiziki mekanlar (binalar), aletler-edavatlar yenileniyor, personel yerli yerince yerleştiriliyor, sağlık hizmetinin tam verimliliğe dönüşmesi için çaba sarfediyor…

    Kendisi tarih vermiyor ama “Yakın zaman” diyerek Sakarya’da sağlık hizmetlerinin insan onuruna yakışır bir seviyeye ulaşacağının altını çiziyor…

    Diyeceğim şu;

    Yukarıda geçmişteki sağlık hizmetlerinin nasıl olduğunu anlattım.

    Sakarya’da bugün gelinen noktada “Çok şükür” diyebileceğimiz sağlık hizmetleri veriliyor.

    Hastane sayımız ve yatak sayımız arttı.

   Yaşlı ve çocuk yoğun bakım üniteleri bir bir devreyle giriyor.

   112 Acil her an, her yerde imdadımıza yetişiyor.

    Şehirde yapılamaz denilen bir çok ameliyatlar rahatlıkla yapılıyor, en azından insanlarımız öteki şehirlere göç etmiyor, çile çekmiyor!..

    Sonuç olarak;

    Daha nitelikli sağlık hizmeti alabilmemiz için biraz daha sabretmemiz, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Ünal Küçükyılmaz’ın attığı adımların sonuçlarını görmemiz gerekiyor…