Sevgili okurlar,

Belçika’da yerel seçimler dolayısıyla, ulusal siyasi partilerin yanı sıra, yeni kurulan siyasi partilerde, seçimlere girecekleri adayları, seçim kurullarına bildirdi..

Ülkenin hemen her yerleşim bölgesinde yaşayan ‘Türk kökenliler’ de seçimlere büyük ilgi gösteriyor..

Belçika’da yerel seçimler, beş yılda bir ve federal ile bölge milletvekili seçimleri de dört yılda bir yapılıyor..

Belçika’da helen bir Türk kökenli belediye başkanı ve 12 belediye başkan yardımcısı yanında, Belçika Türk Toplumu 92 belediye meclis üyesi ile temsil ediliyor.

Federal Parlamento’da 4, bölge parlamentolarında ise, 6 milletvekilini de hesaba kattığımızda, Belçikalı Türklerin siyasetteki başarısına tanıklık ederiz..

Her vesile ile yurtdışına giden üst düzey yetkililerimizin her dem, ’Siyasete girin, işadamı olun, ülke dilini öğrenin...’ telkinlerini, bu manada Belçika’da yaşayan Türkler fazlası ile yerine getirmiş gözüküyor..

Siyasetteki bu görüntü sizi aldatmasın? Zira yapılan seçimlerde, bir birine çelme takma hünerlerini gösteren Türk kökenli adaylar kadar, taraftarları da çirkinlikleri sergilemiyor değil!

Üzülerek ifade edelim ki, kendi belediyesini boş verip, başka belediyelere ayar vermeye çalışanlar da mevcut!?

Bu durumdan mustarip olanların başında ise, Batı Avrupa’da tek Türk Belediye Başkanı olan ve aynı zamanda Federal milletvekili bulunan Emir Kır geliyor!

Başkan Emir Kır, katıldığı bir radyo programında, hem rakiplerine ve hem de komşu Schaerbeek Belediye Meclisi adaylarını deşifre etti ve ‘İşinize bakınız, vatandaşa hizmet ediniz..’ diyerek öfkesini açığa vurdu..

Yine Gent Belediye Başkan Yardımcısı Resul Tapmaz’a bir Türk kökenli belediye meclis üyesi (ÖFD), sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu, ardından ikili mahkemelik oldu!?

Bir başka ilginç gelişmede Brüksel Schaerbeek Belediyesi’nde yaşandı..

Belediye Meclis üyesi İbrahim Dönmez, vekalet oylar hakkında şikayet edildi!?

Belçika’da oy kullanma işlemi bilgisayar ortamında yapılıyor..

Hangi parti ve adayına oy kullanacaksanız, parti seçimi ve sonra oyunuzu kullanacağınız adaya tercihli oy verebilirsiniz..

İşlem bununla da sınırlı değil... Aynı listeye oy verebileceğiniz gibi, bir veya birden fazla adaya da oy atma hakkınız bulunuyor... Fakat bir başka parti ve listesine ve adayına oy kullanma hakkınız yok.

Seçimlerde Belçika vatandaşları, Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaşları ile Belçika’da beş yıllık oturum hakkı olanlar, oy kullanabiliyorlar.

Hasta ve ülke dışında iseniz oyunuzu ‘vekalet’ ile kullanabilirsiniz.. Bunun için birine bir vekaletname vermeniz mecburidir..

Türk kökenli adaylar arasında bu yıl ‘vekalet oy savaşları da’ yaşandı!..

Özellikle yaşlı kuşak Türkler ile Bulgaristan kökenlilerin vekaletlerini almak için para bile verenlerin olduğu söylentileri,  bu seçimlerde ayyuka çıktı!..

Yani her işimize hile katmayı veya kanunları suistimal etmeyi hüner sayanlara nasıl güveneceğiz ve bunlara hangi güven ile oy vereceğiz?

Bir diğer bilgiyi sizlerle paylaşmasam rahat edemem!

Belçika’da siyasete adım atılan ilk alan belediye seçimleri oluyor..

Ülkenin başbakanı aynı zamanda bir belediye meclisi üyesi de olabiliyor.. Hatta başkan ise bu görevi vekalet ile bir başkan yardımcısına bile bırakabiliyor..

Mesela, Federal milletvekili olan Türk kökenli Emir Kır, aynı zamanda Brüksel Saint-Josse Belediye Başkanı olarak da görev yapabiliyor..

Belçika’da etik olarak, seçim listesi başında veya sonunda, ortasında olan bir aday, en çok oyu almışsa başkanlık koltuğuna oturabilir.. Ama burada son sözü parti genel başkanı ve kurmayları söylüyor..

Başkan Emir Kır, bu şekilde başkanlık koltuğuna oturdu..

Belçika’da bu yıl seçime giren Türklerin, özellikle Fas asıllı adaylar ve diğer aidiyet temsicileri ile birlikte partiler, listeler oluşturup seçime girdiklerine şahit oluyoruz..

Bu kesimde yer alanlara ise ağır suçlamalar var?

Özellikle bu kesim adaylar, AK Parti ve Erdoğan ile ilişkilendirilerek karalanıyor! Bundan PS’li (Parti Sosyalist) Brüksel Saint Jose Belediye Başkanı Emir Kır da payına düşeni aldı!?

Siyasetin bu çirkin yüzü de var, neylersin?!

Yine Falaman seçim bölgesinde adaylar, birden fazla yere aday olabiliyor!

Nasıl mı?

Diyelim ki, Anvers Büyükşehir Belediye Meclisi’ne aday oldunuz. Aynı zamanda İl Genel Meclisi veya bir başka ilçe belediye meclisine de aday olma imkanınız var..

İşte Anvers’te yaşayan Prof. Dr. Sevilay Altıntaş, iktidar partisi N-VA’nın (Flaman Milliyetçi Parti) davetini geri çevirmeyerek, Anvers’te 10. ve Berchem’de 15. sıradan aday oldu..

Renkli kişiliği ile siyasete adım atan kanser hastalığı konusunda adı öne çıkan, şifa dağıtıcı Prof. Dr. Sevilay Altıntaş, ilk defa girdiği seçimlerde büyük şok yaşıyor?

Bu eleştiriler karşısında Prof. Dr. Sevilay Altıntaş, dert yanarak, ’İyi anladım ki,  bu seçimlerde de Türk’ün düşmanı Türk imiş’ demekten kendini alamadı!

Daha farklı sert eleştirilere de muhatap olan Altıntaş, ’İlklerimizin çalışkanlığını, dürüstlüğünü yeniden yaşamalı ve yaşatmalıyız.. Bizim geleceğimiz burada! Türklüğümüzü, dilimizi, dinimizi inkar etmeden, burada uyum içinde yaşamaya bakmalıyız’ diyerek uyduruk mazeretlerin sorun yapılmasını eleştirdi ve kadınların eğitimine çok önem verilmesini istedi..

Evet, Belçika 14 Ekim 2018 pazar günü seçime gidiyor..

Dikkat buyurunuz! Elektronik ortamda oylarını kullanan Belçika’da seçim sonuçları hemen açıklanamıyor!

‘Kedileri’ merak ettiniz değil mi!

Ah o kediler?

Ankara kedileri!?

Bir kere tarafsız yargıya güven tam.. Eşit hak, hukuk temelinde Türkiye’de olduğu gibi bir şaibenin, bir gölgenin seçimlere yansıması söz konusu değil!

11 milyon 450 bin nüfuslu, üç siyasi, 4 Kültür bölgeli Belçika’da 7 milyon aşkın oyun kullanıldığı düşünülürse, burada iktidar adına, ulusal haber ajansı ‘Belga’ının, öngörü haberleride yapması mümkün değil? Zira Belçika’da hakimler ve mahkemeler var!

Kısacası ‘Monarşi’ ile yönetilen Belçika’da seçimlere ‘Kraliyet Ailesi’ninde müdahalesi mümkün değil..

Federatif yapı içinde kurum ve kuruluşlarını sağlam temellere oturtan Belçika, sürekli koalisyonlarla yönetiliyor.. Bir nevi birbirini denetleyen siyasi partilerin, adayların harcamaları sürekli denetim altında tutuluyor.. Her seçim sonunda, adaylar, masraflarını, yani seçim harcamalarını seçim kuruluna bildirmek zorundalar..

2012 seçimlerinde, 2 Bin Euro’luk bir seçim harcamasını bildirmeyen Türk kökenli Genk Belediye Başkan Yardımcısı Ali Çağlar, hakkında açılan davada mahkûmiyet ve para cezasına çarptırldı! Gerçi Çağlar, kararı temyiz etti ama görevinden hem istifa etmek zorunda kaldı, hem de bu seçimlere girme hakkını etik okarak kaybetti..

Yine Brüksel Belediye Başkan Yardımcısı Sait Köse, bir hileli iflas davasında, sadece ifadesi alındığından seçim listesi 3.sırasından çekilmek zorunda kaldı..

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, onların seçimi mi  düzgün, biz mi daha güvenli seçim yapıyoruz?..

Türkiye, demokrasi yolunda bir arpa boyu yol almıştı.. Şimdi yeni sistemle her şeyi ‘tek adam’ adına rafa kaldırmadık, kaldırıp attık!

Bence demokrasi liginde Türkiye, birinci ligden 3.lige değil, amatör kümeye düştü!

Yeni demokrasiniz, pardon demokrasimiz vatana, millete, az kalsın unutuyordum, Yavru Vatan KKTC’ye (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) hayırlı olsun!

Kalın sağlıcakla..