Sakaryaspor Pazar günü tarihi bir gün yaşadı. Numaralı tribün biletleri 2 gün önceden bitmiş. Diğer tribün biletleri ise maça 2 saat kala tamamen tükenmiş en az 5 bin kişide bilet alamamış vaziyette. Afyon Afjet maçını beklemeye başladılar. Stad çevresini en az 10 senedir böyle görmedim desem yalan olmaz. Müthiş bir atmosfer var yani her şey maç için hazırdı.

   Ama hazır olmayan Teknik ekip ve bu şehir’e inanmayan bir futbolcu topluluğu vardı. Müthiş bir destekle saha çıkan sakaryaspor’u herkes saldıran ve ısıran bir takım olacak hüviyetinde bekliyordu. Kadrolar açıklandığında daha olacakların sinyali alınmaya başlanmıştı. Üçüncü ligin en pahalı transferi Mümin yedek kulübesinde serdar yedek kulübesinde. Herkeste bir şaşkınlık var yine de Tuncay’ın bir bildiği vardır diye maçı beklemeye başladılar.

     Hakem düdüğü ile ne yaptığını bilmeyen bir takım görünce seyircide bir hayal kırıklığı başladı. Elinde bir tek bastonu eksik olan Murat Hacıoğlu Ne yaptığını bilmeyen Ahmet ve ilerde Ne yaptığını bilmeyen Çoşkun’un oynadığı futbolu görünce bu maçın zor geçeği anlaşıldı. Rakibin orta sahasındaki 5 numaralı futbolcusu adete cirit atarak bize futbol dersi verdi ama maç boyunca stajer Tuncay hocamız her halde futbolunu çok beğendi ki hiç bir tedbir almadı adama. O da istediği gibi at koşturdu orta sahamızda.

  Yinede fırsatlar gelmedi değil, duran toptan bulduğumuz golü sahanın en kötülerinden olan Ahmet’in yaptığı basit bir penaltıyla koruyamadı. İkinci yarıya Mümin’le başlar dedik ama ısınmaya bile çıkarmadı. Seyirci bağırıncaya kadar. Birde bunlara Ahmet ve Çoşkun’un takıma ihanet edercesine gördükleri kartlarla yenilginin kaçınılmaz olduğunu tüm stat anladığından son on dakika o muhteşem seyircide sustu.

  Velhasıl uzun lafın kısası bu bu teknik ekiple ve bu inanmamış futbolcu topluluğu ile bu sene de işimiz zor. Nerdeyse Çırak yetiştirme ve Huzur evi takımına döndük. Bu gidişle play- off bile zor olur. Çıksak ta orada ne yaparız koskocaman bir soru işareti. Kalın sağlıcakla.