Ulaşım, gelişmenin ön koşullarından biridir. Kavşak üzerinde bulunan köyler, kasabalar, kentler çok hızlı büyür, gelişir. Adapazarı da böyle özelliğe sahip bir kent. Özellikle tarım ve hayvancılık faaliyetlerini geliştirmek için yem, şeker, zirai donatım, traktör fabrikaları ile Türkiye Vagon Sanayii kurulmuş. Toprak mahsulleri ofisi çiftçinin emeğinin güvencesi olmuş. Kurulan fabrikaların hammadde ihtiyaçları ile elde edilen ürünlerin pazara sevk edilmesi demiryollarıyla sağlanmış. Asker yollanması, asker ekipmanları sevkiyatı ve şehir geliştikçe yolcu taşımacılığı demiryolu kullanılarak gerçekleşmiş.

treninin 100 yılı aşan tarihi bir geçmişi var. Tren ve gar Adapazarı için sadece ulaşım değildir. Gar; umuttur, özlemdir, sevdadır, gelecektir. Hangimizin bir anısı yoktur. Sevdiklerimizle buluştuğumuz, yorulduğumuzda dinlendiğimiz, hatıralarımızın biriktiği ve şehirle bütünleşmiş çok özel bir yerdir. Yıllardır, tren, Mithatpaşa’dan şehir içine girerken düdüğünün sesi kulaklarda yankılanan melodiydi. Yol kenarlarındaki çocuklar konuklarını karşılayan ev sahipleri olurdu. Gardan hareket ederken el sallayanlar, gözyaşı dökenler bir hüzün bahçesinin kanadı kırık kuşlarına benzerdi. Birde gara giren trenin karşılanması vardı ki görülmeye değer. Tıpkı bir bayram sabahı gibi kucaklaşanlar, coşkuyla sevinçle bağıranlar şehre ayrı bir tat katardı.

Birçoğumuz belediye otobüslerinden önce tren yolcusu olduk. Şimdi trenin şehre gelmesi ve garın kaldırılması konuşuluyor. Ada treni ve garın sahibi Sakarya halkıdır. Kolaycılığa kaçmadan ulaşım sorunu enine boyuna ele alınmalıdır. Sakarya’da ciddi bir ulaşım projesi yok. Hazırlandığı söylenen ulaşım master planı kamuoyuna açıklanmış değil. Ulaşım keşmekeşi Adapazarlıları çileden çıkartıyor. 1999 depremi sonrasında şehir kuzeye kaydırıldı. Merkeze bağlanma sadece karayolu ile sağlanıyor. O günlerde çok konuşulmuş, plana alındı açıklamaları yapılmışsa da raylı sistem ufukta dahi gözükmüyor. Tren garı ve anahat tren seferleriyle ne ilgisi var demeyin. Şehir içi raylı sistem düşünülmüş olsaydı ana merkez gar olur, bütün şehir anahat seferlerine bağlanacağından garın kaldırılmasını hiç kimse aklına dahi getirmezdi.

Sakarya nüfusu bir milyonu bulan büyük bir şehir. Ekonomisi canlı, sektörel üretim ve hizmet alanı oldukça geniş. Üretim tarımsal faaliyetlerden sanayi üretimine kadar çeşitlenmiş. Böyle bir ekonomiye sahip kentin ulaşım ağı da buna paralel olmalıdır. Karasu limanıyla birlikte ticaret hacmi artacağı gibi ticaret yönü de kuzey güney doğrultusunda gelişecektir. Ticaretin çeşitlenmesiyle birlikte şehrimize gelen giden insan yoğunluğu da artacak. Bu noktada en güvenli ulaşım olan demiryolu taşımacılığı teknolojiye paralel yüksek hızlı demiryolu ulaşımı ile talebin de artacağını biliyoruz.

Adapazarı’ndan anahat tren seferlerini ve dolayısıyla garı kaldıramazsınız. Garı kaldırmanın amacı ya rant oluşturmak yada bilmediğimiz güç odaklarının istememesidir. Sakarya halkı buna sessiz kalmaz, geçmişini unutmaz, unutturulmaya da izin vermez. Şehir içi trafiğine engel gibi görünen hemzemin geçitlerin modernize edilmesi, yeraltı veya yerüstü geçitler ile kesintisiz sağlanması mümkündür.

Sakarya’nın iktidar milletvekilleri halkın bu talebini görmezden gelmemelidir. Yerel yöneticiler; sizlerden önce yapılanları ortadan kaldırarak değil şehirle bütünleşecek yeni eserler kazandırarak Sakarya tarihinde yer alabilirsiniz. Aksi halde Adnan Menderes Caddesi üzerine yaptığınız alt geçit ile trafik dışındaki canlılığın yok edilmesi ne tanıklık eden çocuklarımız, torunlarımız iyilikle anmayacaktır.