Toçoğlu ile devam edilir mi?.. 

   Son dönemlerde bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun yerine bazı isemler empoze edilmeye çalışılıyor…

   Neymiş Milletvekili Hasan Ali Çelik veya Ayhan Sefer Üstün 2014 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacakmış…

    İnanın gülüp geçiyorum.

    Neden mi?..

    Neden olacak; aynı senaryo belli aralıklarla temcit pilavı misali ısıtılıp ısıtılıp şehrin gündemine getiriliyor.

    Üstelik;

    Hem Hasan Ali Çelik, hem de Ayhan sefer Üstün bu yakıştırmalar konusunda ne düşündüklerini birkaç kez çok net bir şekilde ifade ettiler…

   “Hayır, böyle bir düşüncemiz yok”

   O halde nedir bu zorlama?..

   Bu zorlamanın ardında ne var ne yok pek bilinmez ama bilinen bir gerçek var.

   AK Parti Genel Merkezi’nin Milletvekilleri’nin ve partinin İl’deki üst kademe yöneticilerinin Toçoğlu’ndan oldukça memnun oldukları gözleniyor.

   Bunu nasıl mı anlıyoruz?

   Çok basit…

   AK Parti’nin ilçelerdeki Danışma Meclisi toplantıları olanca hızıyla devam ediyor.

   Toplantılara katılan ve söz alanların hemen hepsi; Toçoğlu’na övgüler yağdırıyor, adeta baş tacı ediyorlar…

   Bu övgüleri şehirdeki hemen hemen tüm yerel gazetelerde yer alan haberlerden okuyoruz.

   Bu övgüleri sıralayanlar arasında ne gariptir ki; Toçoğlu’na sürekli rakip olarak gösterilmeye çalışılan Milletvekilleri Hasan Ali Çelik ve Ayhan Sefer Üstün’de yer aldığı gibi İl Başkanı Recep Uncuoğlu’da yer alıyor…

   Hatta, geçenlerde bir dizi açılış ve temel atma töreni için Sakarya’ya gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’da “Her gittiğim yerde Büyükşehir Belediye başkanımız Zeki Toçoğlu’nu örnek gösteriyorum. Onu taktir ediyorum” demedi mi?..

   Diyelim ki, Toçoğlu’na övgüler yağdıranlar kendi partilileri…

   Muhalefet partilerinden de Toçoğlu’na yönelik öyle aman aman olumsuz eleştiriler de gelmiyor.

   Demek ki AK Partililer kadar olmasa da muhalefet açısından da bir memnuniyet var. 

   Peki ya vatandaşlar?

   Onlar ne düşünüyor?..

   Ben çok gezen bir insanım. Gün boyunca çok kişi ile temasım oluyor.

   Toçoğlu’ndan memnun olmayanlar elbette var.

   Fakat kendisinden memnun olanların çok daha fazla olduğuna şahit oluyorum…

   Bir kere dürüstlüğüne, çalışkanlığına hiç kimse kötü laf etmiyor.

   Trafik akışındaki aksaklıklardan kaynaklanan mini eleştiriler var ama yaptığı hizmetleri takdir edenler oldukça fazla…

   Mesela;

   Toçoğlu’nun Sakarya Nehri üzerine Hidro Elektrik Santrali yaptırmasına, Hızır İlyas Tepesi’ne Su Arıtma Tesis’i kurmasına, şehrin 50 yıllık su ihtiyacına cevap verecek olan Balıklaya Barajı’nı yaptırmasına, Sakarya Nehri kenarındaki Rüya Park Projesi’ni hayata geçirmesine, şehiriçi ulaşımdaki tekelleşmeyi önlemek adına 50’ye yakın otobüsü sefere sokmasına, Orhan Cami çevresi ve Gar Meydanı’nın düzenlenmesine, Kirişhane Caddesi’nden Serdivan bağlantılı duble yol yapılmasına hiç kimseden olumsuz tepki gelmiyor.

    Aksine bu yapılanlar vatandaş nezdinde Toçoğlu’na önemli bir itibar kazandırıyor.

    Diyeceğim şu;

    Ortada Toçoğlu’ndan yana önemli bir memnuniyet varken, Toçoğlu’da bu memnuniyetle birlikte hizmet kervanını yola koymuşken, altından koltuğunu çekmeye çalışmak, bu koltuğu başkalarına hediye etme uğraşında olmak doğrusu benim aklımın alacağı iş değil…

   Takoz olmaya ne gerek var?..

   Bırakalım Toçoğlu seçim gününe kadar işini yapsın…

   Sonra bakarız.

   Çelik mi, Üstün mü veya bir başka isim mi aday olur?

  Ya da Toçoğlu ile yol devam mı edilir?..

--------------------------------

Fırıldak vekiller!..

   CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, ilginç bir kanun teklifi verdi…

   Teklif şu;

   Herhangi bir siyasi partinin listesinden seçilmiş olan bir milletvekilinin istifa etmesi halinde TBMM üyeliğinin de düşmesini ve bu boşluğun söz konusu siyasi partinin son seçimde belirlediği aday listesindeki sıraya göre doldurulması…

   Aynen katılıyorum.

   Teklifi veren Hurşit Güneş, gerekçesini de “Seçmen iradesini hiçe sayan bir tutum” olarak açıklamış…

   Gerçekten de öyle…

   Af edersiniz ama Milletvekili olmak için bir partinin seçilebilir sıralamasına yer almak için bir yerlerini yırtanlar oluyor. Neden sonra o partiden milletvekili seçiliyor ve TBMM çatısı altına giriyor, imtiyazlı bir kişilik kazanıyor.

   Sonra kafası bir şeye katılıyor kendisine oy veren, imtiyazlı kılan seçmeni yok sayıp partisinden istifa ediyor.

   Yok ya…

   Milletvekili seçilmeden önce aklın neredeydi?..

   Ballı maaşı alacaksın, her türlü imkanlardan yararlanacaksın, sonra partinden istifa edeceksin?..

   Umarım, Hurşit Güneş’in teklifi kabul görür de “Fırıldak” vekiller boylarının ölçüsünü alırlar!