Sakaryaspor sezona iyi bir başlangıç yaptı ve taraftarları ile birlikte sezona 3-0 gibi bir net skorla girdi.

    Adliye önünde alınan bu galibiyet ikinci yarının tamamında bir eksik rakip karşısında çok daha farklı olabilirdi. Ancak bunda takımın oyun disiplininden uzaklaşması ile oyuna sonradan giren Abdülkadir’in maça konsantra olamaması ( Yedek kaldığından olabilir mi?) ve dolayısı ile çok gol kaçırması fazlasıyla etkili oldu. Genç oyuncunun ceza alanı dışından vurduğu üst direkte patlayan şutuna da hakkını vermek gerek yani.

   Sadece Abdülkadir mi? Gol kaçırdı. Tabi ki hayır.

    Oyunda gol atamayan ancak görünmez kahraman olan maçın hakkını veren Hakan Akman da mutlak goller kaçırdı. Enes Ata ve defansın solunda oynayan genç Canberk de.

    Fakat Abdülkadir’in kaçırdıkları inanılacak cinsten değildi hani. Kafayla da kaçırdı ayakla da.  Kaçırması atmaktan daha zor olanlardı diğer anlamda.      

****

   Muhteşem olan görüntüler vardı ligin ilk maçında ve bunların başında Yeşil-Siyahlı taraftarları baş köşeye koymak lazım bence.

    12.Güç yine yaptı yapacağını ve maç öncesi Çark caddesinden verdiği desteği duymayan kalmadı ve bu desteği maç boyunca, maçın sonunda devam ettirdi, gösterdi cümle aleme.

    Daha ilk maçta gol krallığında öne geçecek olan ancak bir şutu direkten dönen Abdülkadir’e mesela tepki değil moral yolladılar tribünden.

     İlk kez son yıllarda bu kadar istekli taraftarın doldurduğu bir Atatürk stadı vardı Adliye maçında ve bu yıl gişe gelirlerinde büyük bir artışın olacağının sinyallerini verir gibiydi.

    Yeşil-Siyahlı takımın maça iyi başlaması, oyunu hep rakip sahada oynamak istemesi de artı bir görüntüydü bu sezonun.

    Geçen sezonun üzerinde bir takım görüntüsü her haliyle Sakaryaspor’un üzerinde duruyordu. Kalitesi, yeteneği, tecrübesi sahada kazanma isteği ile buluşunca ortaya herkesin hoşlanacağı bir oyun çıktı. Ancak bu güzel ve arzulu oyunun maçın tamamına yayılmadığı da bir gerçek.

***

   Kopuk, kopuk oynayan ve saman alevi gibi parlayıp sönen bir futbol karakteri sundu Sakaryaspor Ankara temsilcisi Adliye önünde.

    Gerçi tüm hazırlık maçlarında da Yeşil-Siyahlı takım bu görüntüden farklı değildi.

    Bu da gösteriyor ki İsmail Cem Cambaz ve Özcan Kızıltan’ın talebelerine uyum ve devamlılık adına hala zaman gerek.

      Adliye önünde Yeşil-Siyahlıların ön tarafında fazla sorun gözükmezken arka blokta bir hayli arıza olduğu da dikkatlerden kaçmadı.

       Bu Adliye maçıyla bu ligin bittiğini zanneden taraftarlar ve bazı basın mensupları olsa da Sakaryaspor’un başındaki teknik heyet ve futbolcular bu konuda bir hayli tecrübeliler.

       Öyle bir maçla hemen ŞAMPİYONLUK gelmiyor beyler..

       Bu kadronun içinde hala problemli yerler var ve takımın bloklar arasında uyumsuzluk hat safhada.

       Örneğin kaleci Ozan’ın yan top zafiyeti ve önündeki Aytaç-Zafer ikilisinin pozisyon hataları hatta her topu gelişi güzel şişirmeleri de hem orta alandaki hem de forvet hattındaki arkadaşlarına yaptıkları en büyük kötülük olarak çirkin durdu Adliye maçında.

   Kızıltan ve Cambaz hocalarım daha baştan teşhisi doğru koyar tespiti doğru yaparsa sonuca yani tedaviye kolay ulaşır… Yoksa kendim ettim kendim buldum şarkısını söylerler koro halinde.

***

   Sakaryaspor’un iyi yanlarına alkış tutarken Talha’nın 90 dakika oyunda yokları oynamasını ve özellikle bu kadar güçsüz bir takım olan Adliyespor’un skor 1-0 iken ilk yarıda yakaladığı yüzde yüzlük gol pozisyonunu da göz ardı etmemek lazım.

    Teknik Sorumlu İsmail Cem Cambaz acilen defansın ortasında yer alan Zafer ve Aytaç’ın kazandıkları topları orta sahadaki usta isimlere servis etmesini şart koymalı. Yoksa bu konuda Sakaryaspor’un başı daha güçlü rakipler karşısında çok ağrır.

    Adliye maçında bütün olgun atakların başlangıç noktası orta alan olduğunda güzel görüntüler ve rakip kalede tehlike vardı. Yoksa defanstan atılan deli toplar hep rakip takım defansının ekmeğine yağ sürdü ve işini kolaylaştırdı.

    Bu arada Yeşil-Siyahlı takımın havadan oynaması kadar garip bir durum olamaz. Zafer ve Aytaç hariç takımda hava hakimiyeti olan pek oyuncu yok. Adliye karşısında görüldü ki bu takımın hava kuvvetleri bir tek duran toplarda iş başı yapar. Bunun dışında bu takım yerden kaldırmadan oynamak zorunda.

***

   Son olarak şunun altını çizmek lazım bu Sakaryaspor defansı ile tek santrafor oynayan Hakan Akman arasındaki mesafeyi iyi kurgulamalı 60-70 metrede oynarsa her takım Adliyespor gibi ahmak olmaz. Anasını ağlatır orta alandaki boşluğu görürse diğer takımlar.

   Adliyespor maçında karşılaşmanın kilit adamını bence sahada iyi oynayan ve istekli olan Sakaryaspor’lu oyunculardan aramak yerine rakip takımın hocası Özgün Kaya’nın ilk on birde oynattığı ancak hakem Sezer Yalçın’ın kırmızı kartla oyun dışına gönderdiği Emre Gürbüz’de bulmak daha mantıklı olur.

   Eğer Emre Gürbüz sahada olmasaydı Yeşil-Siyahlılar bu maçı bu kadar kolay kazanamazdı. Benden söylemesi. Hakem Sezer Emre’yi atınca takımda hocası da bir hayli rahatladı.

    Ancak kafa olarak rahatlayan Sakaryaspor’lu oyuncular olunca maçın ikinci yarısında sadece 1 gol sevinci yaşandı ve Adliye tarihi farktan kurtarmış oldu kendisini.

     Adliye maçı ve gelen skora kimse aldanmasın.. Bu Sakaryaspor’un yolu daha çok uzun ve yapacak daha çok işi var.  Her rakip Adliye kadar silik ve güçsüz olmaz çünkü..

  ***

    Bugün Sakaryaspor’un kupada rakibi Derince Belediyespor ve karşılaşma İzmit İsmetpaşa Stadında. Bu maçta Teknik Sorumlu İsmail Cem Cambaz geniş kadrosundan kimi sahaya sürer belli olmaz ancak bu kupanın da artık kulüplere iyi bir gelir kaynağı olduğunu da unutmamak gerek.

   Ligin programını düşünecek olan tabi ki Cambaz ve bugün belki de yedek ağırlıklı bir takım sahaya sürecek. Bu konuda genç hoca ne düşünür bilemem…

    Tek maç eleme usulü göre oynanacak karşılaşmada rakip yine zayıf ve gücü Yeşil-Siyahlılara kafa tutacak kadar yok.

     Yeter ki Sakaryaspor da usta ayaklar Murat Hacıoğlu başta olmak üzere Talha, Fikret, Ferhat, Serdar Ümit’le birlikte genç yetenekler Enes, Canberk ve Hakan Akman yine Adliye maçındaki performanslarının yarısı ile sahada olsun yeter.

  Defansın tecrübelileri Aytaç ve Zafer’le oyuna sonradan girenler arkadaşlarına ayak uydurur, Talha da kendine gelirse o zaman değmeyin bu takımın keyfine….