Bundan tam 97 sene evvel din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmadan yürütülmesi maksadıyla; laiklik ilan edilmiş. Bu ilan ile amaçlanan maksat açıkça belli iken, yıllar yılı geçmiş ancak hâlâ yanlıştan dönme çabası şöyle dursun, tam tersi gelişmeler seyretmekte.

Pek çok lakırdılar yapılmış bu bağlamda. Yok efendim din ile siyaset ayrılır mı birbirinden diyenlerden tutun da, işi din düşmanlığına sebep olunuyor aptallığına kadar vardıranlar oldu ve olmakta.

Devletin her dine mensup olan vatandaşlarına eşit bir biçimde yaklaşması anlamı da ihtiva eden laiklik; bazı fesat zihniyetli şahıslar tarafından saptırılmakta ve maalesef ki bu sapkınlıklara göz yumulmaktadır. Oysa dinî inançlar her ne olursa olsun, kişinin sadece kendisini ilgilendiren şahsî bir durumdur. Bir başkasını olumsuz bir biçimde etkilemediği sürece, her inanış sadece kişiyi bağlar . Bütün insanların vicdan ve din özgürlüğüdür laiklik. Özellikle devlet idaresinde ve askeri kurumlarda kişinin neye inandığına bakılarak yapılmamalı işleyişler. Ülke bir savaş durumundayken askere alınan, bu memleketin huzuru için savaşa gönderilen ve şehitlik mertebesine ulaşan bir evladımızın; neye inandığına bakılarak mı yapılacak arkasından vazifemiz? Yazık ki ne yazık...Neymiş efendim aleviymiş veya başka bir şey. Bu yüzden de cenaze merasimi diğer şehitlerden farklı oluyor öyle mi? Devlet töreninden bahsediyorum bu arada. E öyle ise baştan almasaydınız askere ve cepheye de yollamasaydınız. Devlet tüm vatandaşlarına eşit şekilde yaklaşmalıdır laikliğe göre. Kim rahatsız oluyor şimdi bundan? Din ve mezhepler siyaset aleti olarak kullanılmasın diye ilan edildi laiklik. Din üzerinden şahsi ve maddi menfaat temin edilmesin diye ilan edildi laiklik. Bir siyaset aracı olarak kullanılmasın diye ilan edildi laiklik.

Memleket yönetiminde vatandaşlarına hizmet etmek aslî görevine vakıf olması icabeden zatî muhteremlerin, din simsarlığı yaparak bu vazifelerini uygulama çabaları hiç kimse için iyi neticeler vermez. Ve bunu neredeyse yüz yıl öncesinden belirten cumhuriyetimizin kurucusuna kulak verelim lütfen. " Bizi yanlış yola sevk eden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz...Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden , harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir." Mustafa Kemal ATATÜRK.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.