Üç yıl öncesine, taşeron fitilinin ateşlendiği günlere gidelim… Başbakan Davutoğlu’nun, Grup Toplantısı’nda taşeron işçilerle verdiği müjde, bu kapsamdaki işçileri doğal olarak sevindirdi. Davutoğlu’nun özellikle, ‘Bir taşeron işçimizi dahi dışarıda bırakmayacağız. Hepsini kamuya alacağız’ sözü, taşeron işçilerin bayramı olmuştu…

                                                      **

Bu tarihten sonra gerek değişen başbakan ve gerekse değişen ilgili bakanlar tarafından yapılan açıklamalar taşeron işçilerin ‘Kadro heveslerini’ deyim yerindeyse kursaklarında bıraktı. Taşeron işçilerle ilgili düşünceler hemen her gün değişti. Mesela, kadroya alınan işçiler, özel sözleşmeli personel statüsünde istihdam edilecek ve 3’er yıllık dönemde, iş performanslarına bakılarak, sözleşmeleri yenilenecek. Taşeronlar da zaten sözleşme yeniliyordu. Taşeron işçiler, çalıştıkları işlerinde ne kadar ücret alıyorlarsa o ücret üzerinden kamuda o ücreti almaya devam edecekler denildi ama orada kaldı…

                                                        **

Bakan, ‘Özel Sözleşmeli Personel Statüsü’ diyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu sadece, ‘taşeron’ kelimesi yerine kullanılacak deyimdir. Üç yılda bir sözleşme yenileneceği söyleniyor. Taşeron işçiler zaten sözleşme imzalıyordu. Bu bir yıldı, üç yıla çıkacak. Görüldüğü gibi taşeron işçilerin hiçbir şartı değişmiyor.

                                                        **

Taşeron işçiler bugün çalıştıkları görevde asgari ücret alıyor. Kamuya alınsalar bile alacakları ücret aynı. Değişmeyecek. Aslında hiçbir değişiklik yok. Aradan taşeron müteahhitleri çıkaracaklar. Bu müteahhitlerin işçi başına aldığı para devlete kalacak. Taşeronların adı da, ‘Özel Sözleşmeli Personel’ olacak..

                                                         **

Bu taşeron işçi arkadaşlarla ilgili bir başka şartta şu; kamuya geçtikten sonra taşeron işçiler, eski haklarından vazgeçecek. Bu ne demek? Yani, taşeron işçi olarak on-on beş yıl hizmet vermiş biri, kıdem haklarından tamamen vazgeçecek. Bununla ilgili sözleşme imzalayacak. Üç yılda bir sözleşme yenilenecek dendiğine göre, damak ki yenileme olmama ihtimali de var.

                                                     **

Hiç kimse kusura bakmasın, taşeronlara hak verildiği söyleniyor ama ortada verilen veya verilecek hak falan yok. Taşeron yine taşeron. Ancak bundan sonra, ‘Taşeron işçi’ olarak değil, ‘Özel Sözleşmeli Personel’ olarak anılacak…

                                                     **

Devam edelim.. Farkında mısınız, son haftalarda başbakan ve bazı bakanlar ‘Taşeron’ kelimesini yine dillerine fazla dolamaya başladı. Yok yılbaşına kadar o sıkıntıyı gidereceğiz. Yok, yeni yılda taşeron işçi diye işçi kalmayacak. Yok, artık yüzdük ve kuyruğuna geldik, taşeron işçilere müjdeler ola falan filan…

                                                    **

Çünkü taşeron işçi ne zaman dillere dolansa prim yapıyor. Ülkede iki milyon civarında taşeron işçi var. Aileleriyle baktığınız zaman rakam neredeyse altı milyonu aşıyor. Anketleri manketleri zınk diye sallayıp götürecek bir rakam. Hükümet işin bu tarafında. Bunun için ‘taşerona kadro’ konusunu bi ocağa alıyor, bi ocaktan indiriyor. Altı milyon insanda, bi ocağı alınan, bi ocaktan indirilen umutlarını izlemeye devam ediyor. Ve bakalım bu komedi daha ne kadar devam edecek?..