Sevgili okurlar,
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Tank Palet Fabrikası’nın TSK’nın bünyesinden çıkmasını ve Katar Ordusu’nun ortaklığı bulunan BMC’ye devrini protesto için başlattığı 12 saatlik eylem  Adapazarı’nın tarihi mekanlarından Şemsiyeli Park’ta gerçekleştirildi.

Adapazarı Şemsiyeli Park’ta, partililerin, sendikaların, STK’ların ve farklı siyasi partilerin üyelerinin katılımıyla başlayan eylemi, bitme saatine yakın başlayan yağmura rağmen sürdüren CHP’liler, saat 06.00’da yapılan açıklama sonrasında parti binasına geçtiler.
Oturma eylemine, CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile PM Üyesi Ayça Taşkent’in yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcıları Onursal Adıgüzel, Orhan Sarıbal, Seyit Torun, Fethi Açıkel, İstanbul milletvekilleri Engin Altay, Mahmut Tanal, Gökan Zeybek, Sibel Özdemir, Yüksel Mansur Kılınç, Emine Gülizar Emecan, İzmir milletvekilleri Mehmet Ali Çelebi, Kani Beko, Bursa milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Kocaeli milletvekili Tahsin Tarhan, Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır, Zonguldak milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Aydın milletvekili İlhami Özcan Aygun ile Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay da katılarak, fabrikanın satışına karşı gerçekleştirilen eyleme destek verdiler..
Daha önce Adapazarı Kent Meydanı’nda gerçekleştirilecek eyleme, güvenlik gerekçesi ile izin verilmediği açıklandı..
Manidar bu karara, bir anlam vermek mümkün mü?
Gerekçe ne olursa, olsun, bu karar iyi niyet taşımıyor!?
İktidar partisine büyük destek veren Sakarya’da gerçekleştirilen eylemin ana özünü, Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın satışı oluşturuyor..
Sakarya Tank Palet Fabrikası, sadece Sakarya’ya istihdam yaradan bir fabrika değil, aynı zamanda ülke ekonomisine ve silah sanayisine olduğu kadar, gelecek kaygısı yaratan bir ülkede, güvenlik zaafiyetine de temel güvence oluşturan bir fabrikadır..
Bir ülkenin, milli değeri, geleceği, güvencesi olan bir fabrikanın satışı ile ilgili, ortada artık mahrem bir bilinmeyen kalmamıştır..
Türkiye’nin bu manada bilgileri ve sırları ortaya dökülmüş, tartışmaya açılmış ve kaldı ki, fabrikayı hülle usulü ile satın alacak şahıs ve ait olduğu kurum ve karşı ortaklıkta yer alacak olan Katar ülkesi, enine boyuna bu bağlamda tartışmanın odak noktasını teşkil etmiştir..
Fabrika satılmalı mı?
Gerçekten, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı gibi bu fabrika 50 Milyon Dolar için mi, elden çıkarılıyor, ya da kiralanıyor!?
Ya da muhalefetin seslendirdiği gibi, “bu fabrika namustur, vatandır ve bu sebeple elden çıkarılmamalı” tezi, neden büyük taraftar bulmuyor diye düşünmeden de edemiyorum?..
Tüm bu tartışmaların odak noktasını oluşturan Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın, kuruluşuna büyük destek vermiş, destekten öte bel vermiş bir Sakarya’da, satışa karşı Sakaryalılar neden yer almıyorlar ki?
Haydi, işçileri anladık!
Onların işlerini kaybetme riski var!
Bu nedenle çoğu, bu sürecin kaybedeni olmamak için, çoktan tayinlerini isteyip başka illerin yolunu tuttular..
Yazık, ne yazık ki artık sesleri çıkmıyor!?
İşin başında, bu satışa karşı çıkan sendikaların da bu bağlamda sesleri kısılmış görülüyor..
Bölgesinde, yeni sorunlar, yine siyasi çıkmazlar ve güvenlik sorunları yaşayan bir Türkiye, elindeki en gözde fabrikasını yok pahasına satamaz ve satmamalıdır!
Bu iş domates, patates, biber satmaya benzemez!
Harp sanayisinde büyük ölçüde dışa bağımlı olan ve Cumhuriyet döneminde ortaya konmuş fabrikalarımızı, elimizden çıkarmak, hangi aklın, hangi fikrin ürünüdür ki?
Kaldı ki, bu noktada, fabrikanın daha ileri bir teknoloji ile üretim yapacağı masaldır, gerçeklerle bağdaşmaz.
Fabrika  zaten ileri teknoloji ile üretim yapıyor..
Bu fabrikayı gezmiş, verilen brifinglere kulak kabartmış bir  gazeteci olarak, fabrikada görevli olan arkadaşlarla, enine boyuna konuyu irdelemiş biri olarak, fabrikanın satışına kesin karşı çıkıyorum..
Hurda bir tanktan, son derece sıfır, agresif ve ileri teknoloji ile donatılmış bir tank yaratabilen ve yan ürünleri ile ülkeye büyük bir katma değer katan Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın satışına karşı çıkanların arasında yer almak, yazdıklarımın yanında olmak için Şemsiyeli Park’ta yerimi aldım. Oradan da kısa bir canlı yayın gerçekleştirdim, konuyu okurlarım ile paylaştım..
***

Sevgili okurlar,
Gelin biraz da empati yapalım:
Türkiye’nin en önemli ve üstelik milli ve askeri bir silah fabrikası satılıyor..
Başta CHP olmak üzere, İYİ Parti ve diğer siyasi partiler, sendikalar, sivil örgütler, bu satışa karşı, ama Sakaryalı’nın bu satış kararı umurunda bile değil?

Neden acaba?
Gerçekten bu çok önemli?
Bir Sakaryalı arkadaşım,” Sakaryalılar, o büyük depremden sonra büyük bir travma geçirdi!.. Bir nevi hafıza kaybı gibi bir durum yaşandı..
Artık, yaşama dair her şeyi birilerinden, bir yerden bekler oldu!..
Yani, çaresizlik sonrası oluşan bir durum söz konusu!
Su ekmek, para, giysi, sağlık hizmeti vs. o dönemde ayağına kadar geliyordu..
Her şeyini ve özellikle sevdiklerini kaybedenlerin, şimdi dünya umurunda bile değil!?..
Psikolojik bir durumun da ötesi, bu “teslimiyet” durumu!

Bu nedenle, AK Parti’ye karşı bir teslimiyet var..
Bir bölüm Sakaryalı CHP ve bir bölüm Sakaryalı da İYİ Parti ve MHP ile Saadet Partisi’ne oylarını veriyor.

Bunun da psikolojik analizini bu bağlamda yapmak gerek..
Şimdi herkes “AKP’ye oy verdik” diye, her şeyi AKP’den, AKP’lilerden bekliyor..
İşin puf noktası burası!?
Bu nedenle Fabrika’nın satılması umurlarında bile değil!..
Ne acı bir durum!?

Ülkenin en önemli, askeri, üstelik milli silah fabrikası satılıyor, Sakaryalı meydanlarda yok!..
Bu bakımdan CHP’nin, bir kesim vatandaşların, sendikaların, sivil örgütlerin fabrikanın satılmasına karşı çıkması, beceriksiz siyaseti ve satışı eleştirmesi çok önemli…
Bu fabrikanın önemini, değerini, gelecek içindeki yerini bilenler, elbette satışa karşı çıkıyor..
“Bu fabrikanın değeri, para ile ifade edilemez”
diyor..
Nereden bakılırsa, bakılsın bu satışa karşı durmak herkesin görevidir..
18 .Kuruluş yılını kutlayan AKP cenahı da bu kararı sorgulamalı ve yanlıştan dönmelidir..
Bugün Sakarya’da manzara iyi değildir..
AKP’li belediye başkanlarının görev yaptığı her alanda, büyük bir karmaşa, iflas ve belirsizlik hakimdir..
Ne Sakarya, ne Türkiye bu lüksü kaldıramaz!
İşte son çıkan yangınlarla birlikte, yaşanılanlar da acı gerçeği yüzümüze haykırmaktadır..

“Uçağın vardı, motoru bozuktu, yağ kaçırıyor, THK muhalefetle hareket ediyor, uçağı ben uçururum” tartışmaların ötesinde, aracı kurumlara yaptırılan işler gün yüzüne çıkınca, gerçekler daha iyi görülüyor..
Türkiye, bu sistemle bir yere varamaz!..
Sadece Sakarya’da değil, ülke genelinde bir başıbozukluk, keşmekeşlik, belirsizlik yaşanırken, bir kesimin eli yağda, bollukta!..
Bu böyle gelip, böyle gitmez!
Artık Türkiye’nin silkinme, özünü dönme ,gerçeklerle yüzleşme zamanı gelmiştir..
17 Yıllık AK Parti  dönemini, sadece Sakarya Tank Palet Fabrikası satış kararı üzerinden, Sakarya’daki icraatları bakımından bile anlatmamız, anlamamız mümkündür..
Türkiye, daha fazla kan kaybetmeden, iktidarı ve muhalefeti ile el ele vererek, mutlu, güvenli yarınların inşasında uzlaşmalıdır..
Bunda zorunluluk değil, mecburiyet vardır..