B Grubunda geride kalan hafta Süper ligin paraya dayalı manzarası içinden çıkan bir gelişmeyi gündeme taşıdı. Ferizlisporlu oyuncular paraları verilmediği için Kocaali’ye gitmemişler. Gitmezler. Söz çok önemli, verdiği sözü tutacak olan yönetici profili cizik yerse o futbol evinde mutluluk olmaz. Biliyor musunuz ben kısa süreli yaptığım teknik adamlıktan yönetici kalitesizliğinden ötürü koptum. Sakaryada maalesef bu konuda ciddi güvenilir yönetici resmine her futbol evinde rastlayamazsınız. Ferizlideki bu olay o ilçede dün yaşanıyordu, bu günde yaşanıyor. Bu hafta sonu maça çıkmazlarsa yeni yapılan sentetikte süper hüsran yaşanacak. Çıksalar ne olur? Bu mantıkla, hep belediyeye ,hep İllcenin içindeki esnaflara sırt dayayan ,paralı transferlerle çaka satmaya kalkan düşünce iflas etmeye mahkumdur. Bu düşünce peşinde koşan Ferizli bu konuda örnek ilçedir. Çıkıyorlar, düşüyorlar, tekrar çıkıyorlar. Bu günde aynı senaryo yaşanıyor. Çıksalar da bu sorun, bu yönetim anlayışı ile sentetikte nöbet tutmaya devam eder. Ayağını yorganına göre uzatmayan, bu işte kolaycılığa kaçan, günü kurtarıp reklam peşinde koşan yönetim anlayışı ile sadece Ferizli değil hiç kimse bir yere gidemez. Hele hele ülke ekonomisinin tepetaklak olduğu bir Türkiye manzarası içinde paraya dayalı futbol düşüncesi ile daha çok Ferizli olayları futbol sahalarını etkisi altına alır. Paraya dayalı model kısa süreli mutluluklar getirir, sürekliliği olmaz. Ayağını yorganına göre uzatmayan, kendi alt yapısına yatırım yapmayan takımlar, Süper ligte olsa ne olur, BAL’da olsa ne yazar. Kısacası Ferizlispor cenahında yaşananlar sadece onların değil, bu işi bu yönüyle yapan takımların sorunu olarak iyi irdelenmeli. Yıllardır yazarım çizerim ve bu konu gündeme geldi mi bana ait şu düşünceyi santraya koyarım. Küçük köylerin üzerine, büyük hayaller yükleyemezsiniz.